Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4417 E. 2003/35 K. 15.01.2003 T.

4. Daire         2001/4417 E.  ,  2003/35 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4417
Karar No: 2003/35

Temyiz Eden : Beykoz Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1.9.1999- 31.8.2000 özel hesap dönemi kazancından indirdiği yatırım indiriminden dolayı muhtasar beyannamesini ihtirazi kayıtla veren davacı şirket yatırım indirimi tutarından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasının b-ii bendi uyarınca tevkifat yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi ve fon payının kaldırılması istemiyle dava açmıştır. …Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin 4369 sayılı Kanun’la değiştirilen 6 ncı fıkrasının b-ii alt bendinde; dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendi dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından gelir vergisi tevkifatı yapılacağının öngörüldüğü, yatırım indiriminin ise bir kazanç ve irat olmadığı gibi Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununun yürürlükte bulunan hükümleri dikkate alındığında yatırım indiriminden tevkifat yapılacağına dair açık bir düzenlemenin de bulunmadığı, sadece daha önceden yasa ile ihdas edilmiş bulunan vergilerin oranlarını belirleme yetkisini haiz olan Bakanlar Kurulunun anılan hükme 99/13230 sayılı karar ile eklediği “yatırım indirimi dahil” ibaresinin de Danıştay Dördüncü Dairesince iptal edildiği gerekçesiyle tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, tevkifatın kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazanç ve iratlara ilişkin olduğunu, yatırım indiriminin de bir istisna niteliği taşıdığını ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 19.7.2002 günlü ve E:2002/3, K:2002/3 sayılı kararı karşısında, temyize konu kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Hesap dönemi” başlıklı 174 üncü maddesinde; defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığının 12’şer aylık özel hesap dönemleri belli edebileceği düzenlemesine yer verilmiştir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Beyanname verilme zamanı ve yeri” başlıklı ve 199 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle değişik 21 inci maddesinde; kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verileceği öngörülmüş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun muhtasar beyanname verilme zamanını düzenleyen ve 2772 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle değişik 98 inci maddesinde de; 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 4605 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değiştirilen ve 30.11.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6-b-ii alt bendinde; Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin (1) numaralı bendinde yer alan iştirak kazançları istisnasından yararlanan kazançlar hariç, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar dahil olmak üzere, dağıtılsın dağıtılmasın, kurumlar vergisine tabi kurumların, kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından (istisna uygulanmasının zarar doğurması halinde bu zarara isabet eden tevkifat, istisnadan kaynaklanan zararın indirildiği dönemde yapılır. Tevkifat uygulamasında mahsup edilen zarar tutarının öncelikle istisna uygulamasından kaynaklandığı kabul edilir.) tevkifat yapılacağı öngörülmüş, böylece 4605 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle 30.11.2000 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde yapılan değişiklikle yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar tevkifat kapsamına alınmıştır. 2000/1689 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla da 8.12.2000 tarihinden geçerli olmak üzere tevkifat oranı % 18 olarak yeniden belirlenmiştir. Anılan 4605 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi itibarıyla 2000 yılı gelirlerine uygulanmak üzere düzenleme yapılmış ve dolayısıyla vergilendirme ve beyan dönemi kapanmamış, muhtasar beyannamenin henüz verilmemiş olması ve vergilendirilecek matrahın da bu dönemin sonunda tespit edilecek olması dikkate alındığında, düzenlemenin ihtilaflı dönem kazancı için de uygulanması gerekeceğinden tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi ve fon payının kaldırılmasına yönelik mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 15.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.