Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4412 E. 2002/1623 K. 11.04.2002 T.

4. Daire         2001/4412 E.  ,  2002/1623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4412
Karar No: 2002/1623

Temyiz Eden : Nuruosmaniye Vergi Dairesi Başkanlığı/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1995 yılı işlemleri incelenen davacı adına yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin ilanen tebliği üzerine kesinleştiği ileri sürülen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmiştir. …Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının bilinen adreslerinde bulunamadığı belirtilerek ilanen tebliğ yoluna gidildiği belirtilmişse de, ara kararı ile istenilen tebliğe ilişkin belgelerin incelenmesinden, ihbarnamelerin bilinen adresler olan “… Caddesi No:… No:… No:… ve No:… adreslerinde tebliğe çalışıldığı, aslında hepsinin aynı adresler olduğu ve ödeme emrinin aynı adrese tebliğ edildiği, bu durumda usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilemeyen dolayısıyla kesinleşmeyen kamu alacağının ödeme emri ile takibinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, ilanen tebliğ tarihinden daha önce adres araştırması yapıldığını ancak ihbarnamelerin tebliğ edilemediğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Davacı adına düzenlenerek tebliğ olunan ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Temyiz dilekçelerine ekli belgelerden Davacının “… Mahallesi … Sk.No:…” nolu adreste ikamet etmediği, 14.11.1995 tarihine kadar vergi dairesince de bilinen “… Sok. … Sitesi No:… -İstanbul” adresinde ikamet ettiği, daha sonra “… Cad. No:… -Erzincan” adresine taşındığı anlaşıldığından, ödeme emrine konu ve 1990 takvim yılına ilişkin vergi ve cezaya ilişkin ihbarnamelerin Davacının bilinen adresi olmayan “… Mahallesi … Sk.No:…”de adresinde memur eliyle tebliğine gidilip, imzadan imtina edildiğinden bahisle mahalle muhtarlığı nezdinde düzenlenen 26.12.1995 tarihli yoklama tutanağına dayanılarak yapılan tebligatta kanuna uyarlık görülmediği gibi; bu tebligata dayanılarak alacağın kesinleştiğinden söz edilerek düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın Vergi Mahkemesince reddedilmesinde de isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 93 üncü maddesinde; vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilimum vesikaların bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta aracılığıyla, bilinmeyenlere ise ilan yoluyla tebliğ olunacağı, 107 nci maddede, Maliye Bakanlığının tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkili olacağı ifade edilmiş aynı Kanunun 103 üncü maddesinde de; muhatabın adresi hiç bilinmezse, adres yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse yada başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı belirtilmiştir. Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnameler zamanaşımı nedeniyle memur eliyle tebliğe çalışılmıştır.
Dosyadaki belgelerden 1995 ve 1996 yıllarında çeşitli tarihlerde davacının bilinen adreslerine gidilerek, araştırma yapıldığı, sözü edilen mahallede kaydının bulunmadığı, yeni adresinin bilinmediği hususları tespit edildiği anlaşılmaktadır. İhbarnamelerin Vergi Usul Kanununda yer alan tebligata ilişkin düzenlemelere uygun olarak tebliğe çalışılması,ancak tebligat yapılamaması,Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2001/4411 ve E:2001/4413 esas sayılı dosyalarında,1990 ve 1991 yılına ilişkin ihbarnamelerin davacıya, bilinen adresler arasında yer alan, “… Mahallesi … Sokak No:…” adresinde tebliğe çalışılmasına rağmen tebellüğden imtina ettiğinin tutanakla saptanması karşısında, ihbarnamelerin Kanunda öngörülen şekilde teblige çalışıldığı,ancak tebliğ edilememesi nedeniyle ilanen tebligatın şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.Bu durumda, usulüne uygun olarak ilanen tebliğ edilen ihbarnamelere karşı dava açılmaması ve ödemede bulunulmaması üzerine kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi yasaya uygun olup kararda yazılı gerekçelerle ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle …. Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 11.4.2002 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden, davalı İdare temyiz isteminin reddi gerektiği düşüncesiyle karara karşıyım.