Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4113 E. 2002/837 K. 05.03.2002 T.

4. Daire         2001/4113 E.  ,  2002/837 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4113
Karar No: 2002/837

Temyiz Eden : Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
Karşı Taraf : Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Güdürlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : 1996/12 inci ayına ait eksik ödenen gelir (stopaj) vergisinin tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3.9.1996 tarih ve 22746 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4179 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna 116ncı maddeden sonra gelmek üzere eklenen “erken ödemede indirim” başlıklı Ek Madde 1’de amme alacağının kanuni süresinden önce ödenmesinde madde hükmünde belirtilen indirim ve esasların uygulanacağının belirtildiği, bu maddenin 1.10.1996 tarihinde yürürlüğe girdiği, 96/8560 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1.10.1996 tarihinden itibaren kanuni ödeme süresinden önce ödenen amme alacağı için vade tarihine kadar yapılacak erken ödemelerde esas alınacak aylık erken ödeme indirimi oranlarının belirtildiği, ayrıca Maliye Bakanlığınca çıkarılan 396 seri No’lu Tahsilat Genel Tebliği’nin I-B bölümünde, erken ödemelerde indirimin 6183 sayılı Kanun kapsamına giren tüm amme alacakları için uygulanmasının mümkün olduğu, uygulamanın öncelikle ödenebilir hale gelen, yıllık gelir vergisi, yıllık kurumlar vergisi, Gelir ve Kurumlar vergisi tevkifatı için başlatılmasının uygun görüldüğünün belirtildiği, dava konusu olayda, davacı şirketin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca yapmış olduğu Aralık-1996 ayına ilişkin tevkifatı 1-20 Ocak 1997 tarihleri arasında, Ekim 1996 ayına ilişkin tevkifatı 1-20 Kasım 1996 tarihleri arasında beyan ederek ödemesi gerekirken, Aralık 1996 ayına ilişkin tevkifatı aynı ay içinde 10.12.1996 tarihinde, Ekim 1996 ayına ilişkin tevkifatı 11.10.1996 tarihinde vergi dairesine beyan ettiği, beyan döneminden önce yapılan beyanın sehven kabul edildiği belirtilerek davalı idare tarafından fazladan indirim konusu yapıldığı belirtilen 269.719.000 TL. ödeme emri ile davacıdan istenilmiş ise de, yukarıdaki madde hükümleri uyarınca erken beyanda ve erken ödemede bulunduğu ihtilafsız olan davacı şirketin erken ödeme indiriminden yararlanmasının yasaya aykırı olmadığı, öte yandan beyan ve ödeme süreleri nazara alındığında indirimin eksik hesaplandığı dolayısıyla eksik ödeme yapıldığından söz edilemeyeceği,davacının böyle bir borcum yoktur iddiasının yerinde olduğu gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Davalı İdare, düzenlenen ödeme emrinin yasaya uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 98 inci maddesinde 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı vergi dairesine bildirmeye mecbur olduklarının belirtildiği, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 116 maddeden sonra gelmek üzere 4179 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile eklenen Ek Madde 1 de amme alacağının kanuni süresinden önce ödemesinde uygulanacak indirim oranları ve bunların uygulanması ile ilgili esaslar açıklanmış, 396 seri nolu Tahsilat genel tebliğinde uygulamaya açıklık getirilmiştir. Olayda, davacının beyan döneminden önce verdiği beyanname üzerinden vade tarihine kadar geçen süre için erken ödeme indirimi oranını uygulayarak beyannamesini verdiği ve tahakkuk eden vergileri ödediği anlaşılmaktadır. Yukarıdaki Kanun hükmü ve uygulamaya ilişkin tebliğin incelenmesinden mükelleflerin ancak beyan dönemi içerisinde erken beyanda bulunup ödedikleri vergiler için “erken ödeme indiriminden” yararlanacakları anlaşıldığından, aksi yöndeki gerekçelerle ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının beyan döneminden önce beyanda bulunup vade tarihinden önce ödeme yapması nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 116 ncı maddeden sonra gelmek üzere eklenen Ek Madde 1’e göre erken ödeme indiriminden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 98 inci maddesinde “94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır” hükmüne yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 116 ncı maddeden sonra gelmek üzere 3.9.1998 tarih ve 22746 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 4179 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile eklenen Ek Madde 1 de amme alacağının kanuni süresinden önce ödenmesinde uygulanacak indirim ve esaslar belirlenmiş olup, 5 inci fıkrasında ise bu madde hükümlerinden yararlanacak amme alacaklarını nev’ileri ile dönemleri itibarıyla sınırlamaya, münhasıran tahakkuk
eden amme alacakları için uygulatmaya, indirimin yapılma şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından 396 seri nolu Tahsilat genel tebliği ile uygulamaya açıklık getirilmiştir.
396 seri No’lu Tahsilat Genel Tebliği’nin I-B bölümünde” erken ödemelerde indirimin 6183 sayılı Kanun kapsamına giren tüm amme alacakları için uygulanması mümkün bulunmakla birlikte, anılan maddenin Bakanlığa verdiği yetkiye istinaden uygulamanın öncelikle ödenebilir hale gelen yıllık gelir vergisi (götürü usulde tespit olunan gelir vergisi dahil) gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı dahilinde alınan katma değer vergisi (Ek vergi dahil) için başlatılması uygun görülmüştür.”, II-A) 1-a) “Erken ödeme indirimine ilişkin süre, ödemenin yapıldığı günü takip eden günden kanuni ödeme süresinin son gününe kadar (vade günü hariç) geçen gün sayısı dikkate alınarak hesaplanacaktır” şeklinde mükelleflerin erken ödeme indiriminden faydalanabilecekleri belirlenmiştir.
Olayda, davacı şirketin 1996/ Ekim dönemi ile 1996/ Aralık dönemi muhtasar beyannamesini beyan döneminden önce davalı idareye vererek erken ödeme indiriminden yararlandığı ve tahakkuk eden vergileri ödediği açıktır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 98 inci madde hükmü uyarınca davacı beyanname verme süresi içerisinde, başka bir ifadeyle tevkif edilen vergileri ertesi ayın 1 ila 20 inci günleri arasında ödemesi durumunda ödemenin yapıldığı günü takip eden günden kanuni ödeme süresinin son gününe kadar (vade günü hariç) geçen gün sayısı gözönüne alınmak suretiyle erken ödeme indiriminden yararlanabilecektir.
Ancak davacıdan ödeme emri ile istenilen tutarın erken beyanda bulunulan tarih ile vade tarihine kadar geçen gün sayısı dikkate alınarak mı, yoksa sadece ertesi ayın beyan dönemi dikkate alınarak mı hesaplandığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, belirtilen hükümlere göre erken ödeme indirimi ancak beyan dönemi içerisinde vade tarihinden önce yapılacak ödemeler için geçerli olacağından belirtilen husus araştırılmadan ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, belirtilen hususlar araaştırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:.., K:… sayılı kararının bozulmasına 5.3.2002 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının dayandığı gerekçe karşısında, kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği oyu ile karara karşıyız.