Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4078 E. 2003/169 K. 21.01.2003 T.

4. Daire         2001/4078 E.  ,  2003/169 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4078
Karar No: 2003/169

Temyiz Eden : Maliye Bakanlığı ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1999 yılı gelir (stopaj) vergisi için 2000/Nisan ayında vermiş olduğu muhtasar beyannamede gösterilen yatırım indirimi tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen, gelir stopaj vergisi ve fon payının kaldırılması için yapılan düzeltme şikayet başvurusunun cevap verilmeyerek reddi üzerine dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyanın incelenmesinden davacı şirketin ihtirazi kayıtla verdiği beyannamedeki itirazın kabul edilmeyerek gelir (stopaj) vergisi ve fon payının tahakkuk ettirildiği, daha sonra yükümlü şirket tarafından vergi dairesi müdürlüğüne 27.6.2000 tarihinde verilen dilekçe ile düzeltme başvurusu yapıldığı ve istemin 19.7.2000 tarihinde reddedilmesinden sonra, 8.8.2000 tarihinde de şikayet başvurusunda bulunulduğu ve istemin cevap verilmeyerek reddi üzerine zımni ret işleminin iptali için dava açıldığının anlaşıldığı, tahakkuka otuz gün içinde dava açılmamış olmasının, düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddi üzerine dava açma süresi içerisinde dava açılmasına engel olmadığı ve açılan davanın tahakkukun kaldırılmasına ilişkin olmayıp şikayet başvurusunun reddi işleminin iptaline yönelik olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinde, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçmeyeceği, dava açılmaması veya davanın süre aşımı nedeniyle reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri, 8/2 maddesinde de, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, şu kadar ki, sürenin son günü tatil gününün bitimine kadar uzayacağının belirtildiği, sözü edilen maddelere göre altmış günlük sürenin idarenin cevap verme süresi olduğu, otuz günlük dava açma süresinin ayrı olduğu ve her iki sürenin ayrı ayrı değerlendirilmesi, yasada belirtilen süre hesabının tesbitinde ayrı ayrı hesaplanmasının gerektiği, idarenin cevap vermemiş olması ile istem ret olunmuş sayılacağından dava süresinin hesabında birbirine bağlı 60+30=90 günlük sürenin kabulünün mümkün olmadığı, sürelerle ilgili 8. maddede bu madde hükümlerinin yalnız dava açma süreleriyle ilgili olduğu belirtilmediğine göre 10.maddedeki idarenin cevap vermesi süresinin hesabında da sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzaması gerektiği, başka bir anlatımla 2577 sayılı Yasanın 10. maddesiyle, idarenin 60 günlük cevap verme süresi 7. maddesiyle 30 günlük dava açma süresi aynı yasanın 8. maddesiyle de, sürelerle ilgili genel esaslar düzenlendiğine göre, 8. maddeyle düzenlenen sürelerle ilgili genel esasların aynı yasayla düzenlenen dava açma süresinin tespitinde uygulanıp, idarenin cevap verme süresinin tespitinde uygulanamayacağının kabul edilemeyeceği, davacının 8.8.2000 tarihinde Maliye Bakanlığına şikayet başvurusunda bulunduğu, idarenin cevap verme süresi olan altmış günlük sürenin son günü resmi tatil olan 7.10.2000 tarihine rastladığından, cevap verme süresinin 9.10.2000 Pazartesi tarihinde sona erdiği, dava açma süresinin 10.10.2000 tarihinde başladığı ve 8.11.2000 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığından işin esasına geçildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin 4369 sayılı Kanunla değiştirilen 6 ıncı fıkrasının b-ii alt bendinde; dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendi dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlardan gelir vergisi tevkifatı yapılacağının öngörüldüğü, yatırım indiriminin ise bir kazanç ve irat olmadığı gibi Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununun yürürlükte bulunan hükümleri dikkate alındığında yatırım indiriminden tevkifat yapılacağına dair açık bir düzenlemenin de bulunmadığı, sadece daha önceden yasa ile ihdas edilmiş bulunan vergilerin oranlarını belirleme yetkisini haiz olan Bakanlar Kurulunun anılan hükme 99/13230 sayılı karar ile eklediği “yatırım indirimi dahil” ibaresinin de Danıştay Dördüncü Dairesince iptal edildiğinden yatırım indirimi üzerinden tevkifat yapılmasının dayanağı kalmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı İdare, tevkifatın kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazanç ve iratlara ilişkin olduğunu, yatırım indiriminin de istisna niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Davanın süreaşımı nedeniyle reddi gerekirken işin esası hakkında karar verilmiş olması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 19.7.2002 günlü ve E:2002/3, K:2002/3 sayılı kararı karşısında, temyize konu kararın bozulumasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 1999 yılı kazancından indirilen yatırım indirimine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi ve fon payının, vergi kesintisine tabi olmadığı iddiasıyla düzeltme şikayet yoluyla kaldırılması isteminin Maliye Bakanlığınca zımnen reddedilmesi üzerine kurulan olumsuz işlemin iptali istemine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun 7/1. maddesinde dava açma süresinin özel Kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, 8/2 maddesinde, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, sürenin son gününün tatile rastlaması halinde, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, 10 uncu maddesinde de ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihden itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurumun yatırım indiriminden dolayı 1999 yılı kazancından indirdiği miktara ilişkin muhtasar beyannamesini 2000/Mayıs ayında ihtirazi kayıtla verdiği, dava açma süresi geçtikten sonra tahakkuk eden gelir stopaj vergisi ve fon payının kaldırılması için 27.6.2000 tarihli dilekçeyle Vergi Dairesi Başkanlığına başvurduğu , düzeltme başvurusunun 19.7.2000 tarihli ve 2.8.2000 tarihinde yükümlü kuruma tebliğ edilen işlemle reddedildiği, 8.8.2000 tarihinde Maliye Bakanlığına yapılan şikayet başvurusuna cevap verilmemesi suretiyle tesis edilen zımni ret işleminin iptali için 8.11.2000 tarihinde dava açıldığı ve mahkemece de, 8.8.2000 tarihindeki başvuruya 60 günlük cevap süresinin son gününün 7.10.2000 Cumartesiye geldiği ve tatil gününe rastlayan son günün 9.10.2000 Pazartesi gününe uzaması sebebiyle 8.11.2000 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu gerekçesiyle işin esasına geçilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüş olup, yukarıda sözü edilen sürelerle ilgili maddelerde dava açma süresinin son gününün resmi tatile gelmesi durumunda, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı düzenlenmiş, cevap verme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması durumunda dava açma süresinin tatili izleyen çalışma gününden itibaren hesaplanacağı şeklinde bir düzenleme getirilmediğinden, yükümlü şirketin 8.8.2000 tarihinde yaptığı şikayet başvurusuna cevap verme süresi 7.10.2000 tarihinde bitip, dava açma süresi de bu tarihten başlayıp 6.11.2000 tarihinde bittiğinden, 8.11.2000 tarihinde açılan davanın süre aşımı gerekçesiyle reddi gerekirken, belirtilen gerekçeyle verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 21.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.