Danıştay Kararı 4. Daire 2001/3884 E. 2002/2817 K. 02.07.2002 T.

4. Daire         2001/3884 E.  ,  2002/2817 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/3884
Karar No: 2002/2817

Temyiz Eden : Hitit Vergi Dairesi Başkanlığı ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Davacı şirketin, 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, yabancı para cinsinden alınan ve verilen sipariş avanslarının yıl sonunda değerlemesi sonucu oluşan kur farklarının gider kaydedildiği, ayrıca ihale makamına çeşitli tarihlerde döviz olarak verilen borçlardan kaynaklanan kur farkı gelirlerinin yıllara sari inşaat işi ile ilgilendirilerek işin bitim tarihi olan 1997 yılında beyan edildiğinden söz edilerek Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/4 ve 94/6 ncı maddeleri uyarınca gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, ağır kusur cezası kesilmiştir. … vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K:… sayılı kararıyla, davacı şirketin yıllara sari inşaat işi ile ilgili olarak aldığı ve verdiği avansları yıl sonunda değerlemeye tabi tuttuğu ve oluşan kur farklarını gider kaydettiği inceleme elemanınca avansların alacak ve borç olarak kabul edilemeyeceği ve
değerlemeye tabi tutulamayacağı belirtilerek gider kaydının kabul edilmediği ancak Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümleri dikkate alındığında ve 1 seri no’lu Muhasebe Sistemleri Uygulama Genel Tebliğinde mali tabloların düzenleme ilkelerine bakıldığında avansların alacak ve borçların içinde gösterildiği, bu nedenle lehte oluşan kur farklarının gelir, aleyhte oluşan kur
farklarının gider olarak kaydedilmesinde kanuna aykırılık görülmediği davacı şirket tarafından üstlenilen işin finansmanı için ihale makamı olan belediyece dış kredi alındığı ve belediyenin dış kredi borcunu zamanında ödemesi için davacı şirketin döviz cinsinden belediyeye borç verdiği ve bunlardan kaynaklanan kur farkı gelirlerini yıllara sari inşaat işi hesaplarında takip ettiği ve işin bitim tarihi olan 1997 yılında beyan ettiği yıllara yaygın inşaat işi ile ilgili olan döviz cinsinden alacakları inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon sonucu elde edilmemiş olması karşısında hakedişin bir unusuru olarak değerlendirilmesi gerektiği ve işin bitiminde beyan edilmesinde hukuka aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle vergi, fon payı ve cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatın kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 2.7.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.