Danıştay Kararı 4. Daire 2001/1667 E. 2002/1043 K. 14.03.2002 T.

4. Daire         2001/1667 E.  ,  2002/1043 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/1667
Karar No: 2002/1043

Temyiz Eden Taraflar : 1- …
2- Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü (ANKARA)
İstemin Özeti : Davacı şirketin tek düzen hesap planına uymadığından sözedilerek 1997-1998 yılları için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. ….Vergi Mahkemesi, … günlü ve …, K:… sayılı kararıyla; davacı şirketin 1997 ve 1998 yıllarında teminat Olarak Yatırdığı döviz hesabını “Kambiyo Hesapları”nda göstermesi gerekirken “Ticari Mallar” hesabında göstermesi nedeniyle tek düzen hesap planına uymadığı tespit edildiğinden kesilen cezada kanuna aykırılık bulunmadığı, ancak ceza kesilirken cezayı gerektiren fiilin işlendiği tarihteki ceza tutarlarının kesilmesi gerektiği gerekçesiyle cezanın kısmen kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı şirket, işin niteliği gereği dövizin ticari mal niteliğinde olduğu, davalı İdare ise kesilen cezanın kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Taraflar temyiz isiteminin reddi gerektiğini savunmuşladır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Yabancı para alım satım işi ile uğraşan davacı şirketin faaliyet konusu dikkate alındığında, kur farkının ticari mallar hesabında izlenmiş olmasının işin niteliğine göre tek düzen muhasebe sisktemine uyulmadığını göstermeye yeterli olmadığı, ayrıca vergi kanunlarında belirtilen belge düzenine uyulmadığı ya da vergi ziyaına sebebiyet verildiği konusunda bir tespit bulunmadığından kesilen cezada isabet görülmediğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Döviz büfesi işleten davacı şirketin işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına kesilen özel sulsüzlük cezasına karşı açılan davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 353. maddesinin 6. bendinde bu kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesileceği öngörülmüştür.
Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğinin 1/111 bölümünde; mali tabloların hazırlanmasında esas alınan kavram ve ilkeler ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmeler söz konusu mevzuat hükümleri uyarınca istenilen bilgileri sağlayacak şekilde düzenlemeleri yapabilecekleri belirtilerek tebliğ hükümlerinin uygulanmasında, işletmenin ticari faaliyetinin esas alınması benimsenmiştir.
Döviz büfesi işletmeciliği yaptığı çekişmesiz bulunan davacı şirketin ticari faaliyetinin konusu yabancı paranın alım-satımı olduğuna göre bu faaliyette bulunabilmesi için … Bankasına bloke hesabına teminat olarak yatırdığı yabancı paranın dönem sonu değerlemesi sonucu oluşan kur farkının ticari mallar hesabında izlenmiş olması tek düzen muhasebe sistemine uyulmadığı anlamına gelmeyeceğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasının, davalı idare temyiz isteminin ise reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı şirketin işlemlerinin incelenmesi sonucu Hazine Müsteşarlığının tebliğleri gereğince … Bankasına teminat olarak yatırılan dövizin Tek Düzen Hesap Planına göre kambiyo karları hesabında gösterilmesi gerekirken ticari mallar hesabında gösterdiğinden söz edilerek Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 353 üncü maddesinin 6 ncı bendi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 352/6 ncı maddesinde bu Kanun’a göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir.
Bilanço usulünde defter tutan gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin faaliyet ve sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tablolar aracılığı ile ilgililere sunulan bilgilerin tutarlılık ve mukayese edilebilirlik niteliklerini koruyarak gerçek durumu yansıtmasının sağlanması ve işletmelerde denetimin kolaylaştırılması amacıyla getirilen tek düzen muhasebe sisteminin uygulamalarına açıklık getirmek için çıkarılan 1 sıra no’lu Muhasebe Uygulama Genel Tebliğinde, düzenleme kapsamında bulunan işletmelerin muhasebe sistemlerini bu tebligde öngörülen kurallara uygun olarak yürütecekleri, ancak vergiye tabi karın tesbiti aşamasında vergi kanunlarında yer alan özel hükümlerinin gözönünde bulundurmak zorunda oldukları, mali tablolar ilkeleri açıklanırken de mali tabloların hazırlanmasında esas alınan kavram ve ilkeler ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmelerin söz konusu mevzuat hükümleri uyarınca istenilen bilgileri sağlayacak şekilde gerekli düzenlemeleri yapacakları belirtilmiştir. Olayda döviz büfesi işletmeciliği yapan davacı şirketin ticari faaliyetinin yabancı paraların alım satımı olması nedeniyle, ilgili mevzuat gereğince bu faaliyetine devam edebilmesi için … Bankasında bloke edilen ve teminat olarak yatırılan yabancı paraların dönem sonu değerlemesi sonucu oluşan farkın ticari mallar hesabında izlenmiş olması, işinin niteliği dikkate alındığında tekdüzen muhasebe sistemine uyulmadığını göstermeye yeterli değildir. Ayrıca vergi kanunlarında belirtilen belge düzenine uyulmadığı ya da vergi ziyaına neden olunduğu konusunda da yapılmış bir tespit bulunmadığından davacı şirketin cezaya muhatap tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, ….Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 14.3.2002 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
A Z L I K O Y U
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.