Danıştay Kararı 4. Daire 2000/964 E. 2000/3008 K. 19.06.2000 T.

4. Daire         2000/964 E.  ,  2000/3008 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2000/964
Karar No: 2000/3008

Temyiz Eden Taraflar : 1- …
2- Çorum Vergi Dairesi Müdürlüğü-ÇORUM
İstemin Özeti : Toptan ve perakende bakkaliye ticareti yapan davacının 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, bir kısım hasılatın kayıt dışı bırakdığı, komisyon geliri elde ettiği ve üst nüshalardan düşük miktarda düzenlenen fatura alt nüshaların kayıtlarına intikal ettirerek bir kısım hasılatını gizlediği ileri sürülerek saptanan matrah farkı üzerinden davacı adına gelir vergisi ve geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahkemelerince verilen ara kararı ile İdare’den getirtilen müşteri ifade tutanakları ile … Ağır Ceza Mahkemesinden getirtilen ilgili yıl defter ve belgelerin incelenmesinden, davacının mal alışlarının hepsinin kayıtlarına intikal ettirdiği, mal satışlarının ise 30.11.1997 tarihine kadar olan kısmının defterlerine kayıt edildiği, 1997 yılı için beyan edilen hasılatın 20.285.183.330 TL. olduğu, 1997/Aralık döneminde düzenlediği ancak kayıt dışı bıraktığı hasılatın 9.157.436.000, Aralık ayı günlük (z) raporlarıyla elde edilen hasılatın ise 2.829.544.000 Lira olmak üzere toplam 11.987.020.000 olduğu, 137.210.000 Lira komisyon geliri elde ettiği alıcı ifadelerinden anlaşıldığı, davacının alt ve üst nüshaları farklı olarak düzenlediği faturalardaki kayıt dışı hasılatın dip nüshalara göre 1997/Aralık dönemi hasılatında hesaplandığı için alt ve üst nüshalar arasındaki fark tutar olacağı ve bu farkında 1.370.830.000 lira olduğu, kullanılan 6 cilt faturanın ise davalı İdare’ye ibraz edilmediğini tespit edildiği, bu durumda toplam 3.344.268.000 lira matrah farkının tarhiyata esas alınmasının gerektiği, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlar için geçici vergi salınamayacağı, fon hesaplanamayacağı ve ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir. Davacı,defter ve belgeleri alındıktan sonra kayıt için istediği halde verilmediğini, bu nedenle zamanında kayıt edemediği belgeleri için vergi ve ceza istendiğini, dip nüsha satış faturaların ve emtia hareketlerinin doğru olduğunu, alışların gerçek olduğunun inceleme elemanınca tespit edildiğini, şeker, çay ve yağ satışlarında kar oranı düşük olup % 2-3 karla satış yaptığını, inceleme raporuna göre % 40-50 gibi kar elde etmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi inceleme yaptırılmasını, davalı İdare, yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Davalı İdare, davacı temyiz isteminin reddi gerektiği savunmaktadır.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle taraflar temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Dava konusu olayda, bir ihbar sonucu, emniyetçe davacının defter ve belgelerine el konularak İdare’ye gönderilmesi üzerine, Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ibraz edilen hasılat faturalarının bir kısmı üzerinde karşıt inceleme yapılarak bazı müşterilerin ifadelerinin alındığı, bu ifade tutanaklarına göre komisyon karşılığında fatura düzenlediği iddiasıyla 1997 yılına ait defter ve belgelerin incelemeye sevk edilerek inceleme elemanınca, 1997/Aralık ayında elde ettiği hasılatın bir kısmı 1997 yılı gelir vergisi beyannamesine dahil edilip 1.836.69l.174 liralık kısmını kayıt dışı bıraktığı, 1997/Aralık ayında 11.987.483.337 lira mal satışı yaptığı ve bu satışlar nedeniyle düzenlenmesi gereken faturaların kendisinden mal satın almış olan kişi ya da kurumlar adına değil de vergi iadesinden yararlanmak üzere para karşılığı fatura isteyen kişiler adına düzenleyerek 388.484.000 Lira, alt ve üst nüshaları farklı tutarlı olan fatura satışından 52.986.000 lira olmak üzere 441.470.000 lira komisyon gelirini kayıt dışı bıraktığı, bir kısım faturalarda kendisinde kalan nüshalara göre düşük bedel yazmak suretiyle 1.635.330.371 lira hasılatı kayıt dışı bıraktığının tespit edilmesi üzerine dava konusu tarhiyat yapılmıştır.
Davacı, gerçek mal satışı karşılığında fatura düzenlediğini, satışın gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmadığını, müşteri ifadelerinin gerçek olup olmadığının inceleme elemanınca incelenmediğini, defter ve belgeleri alındıktan sonra verilmediğini, bu nedenle zamanında kayıt edemediğini, faturaların alt nüshalarının gerçek olduğunu, inceleme elemanınca emtia hareketlerinin doğru olduğu ve alışların gerçek olduğunun tespit edildiğini, faaliyeti içinde satışını yaptığı şeker, çay ve yağ satışını % 2,3 karla yaptığını, inceleme elemanınca % 40-50 gibi fahiş bir kar oranına göre varsayıma dayalı olduğunu gerçek matrahın saptanması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ileri sürmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30/4 üncü maddesinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede noksan usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması halinde vergi matrahın re’sen takdir edileceği, 219 uncu maddesinde, muamelelerin defterlere zamamında kaydedileceği, 146 ncı maddesinde de, arama neticesinde bulunan defter ve vesikaların muhafaza altına alınması sebebiyle 219 ucu madde gereğince yapılamıyan kayıtlar defterleri geri verilmesinden sonra idare ile mükellef arasında kararlaştırılan münasip bir süre içinde ikmal edileceği, bu sürenin bir aydan az olamıyacağı, mükellefin dilerse defterlerinin muhafaza altına alındığında işlemlerini yeniden tasdik ettireceği defterlere kayıt ve iadesi halinde iade edilen defterlere intikal ettirebileceği
öngörülmüştür.
İnceleme elemanınca saptanan nedenler dolayısıyla olayda re’sen takdir nedenin bulunduğu açıktır. Ancak davacı arama neticesi defter ve belgelerin el konulması nedeniyle 1997/Aralık ayına ait satış faturalarının kayıtlarına intikal ettiremediğini ve faaliyeti itibarıyla şeker, çay gibi kar oranı düşük satışlar yaptığını ileri sürdüğünden bu iddialar ile faaliyeti itibarıyla karlılık oranı dikkate alınarak ilgili yıl defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı temyiz isteminin kabulüyle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddine 19.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.