Danıştay Kararı 4. Daire 2000/481 E. 2000/5040 K. 05.12.2004 T.

4. Daire         2000/481 E.  ,  2000/5040 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2000/481
Karar No: 2000/5040

Temyiz Eden : Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Dar mükellef olan davacı kurum, 1998 yılında elde ettiği, vergisi tevkif yoluyla kesilmiş olan repo gelirlerinin kurumlar vergisi beyannamesine ithalinin ihtiyari olduğu görüşüyle kurumlar vergisi beyannamesini ihtirazi kayıtla verip, dava açmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve sair kazanç ve iratları dışında kalan kazanç ve iratları ile maddede sayılan kazanç ve iratların kurumlar vergisi tevkifatına tabi olduğunun hükme bağlandığı, aynı maddenin 5 inci fıkrasında, bu maddeye göre vergisi tevkif suretiyle alınan kazanç ve iratlar için 20 ve 22 nci maddelere göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere mezkur kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğunun belirtildiği, anılan fıkranın parantez içi hükmünde de, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75 nci maddesinin ikinci fıkrasının 5 ve 7 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile yatırım fonları ve ortaklıklarının katılma belgeleri ile hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesinin zorunlu olduğu kuralına yer verildiği, anılan düzenlemelere göre dar mükellef kurumların bir kısım kazanç ve iratlarının stopaja tabi olduğu, vergisi bu şekilde kaynakta kesilen kazanç ve iratlarına beyannameye ithalinin ihtiyari olduğu, ancak vergisi kaynakta kesilmekle beraber, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 ve 7 numaralı bentlerinde belirtilen menkul sermaye iratlarından veya yatırım fonları ve ortaklıklarının katılma belgeleri ile hisse senetlerinden elde edilen gelirlerin ise beyannameye dahil edilmesinin zorunlu olduğunun anlaşıldığı, reponun ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 14 numaralı bendinde düzenlendiği ve menkul kıymetlerin geri alımı ve satımı taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığı sağlanan menfaatler şeklinde menkul sermaye iradı olarak sayıldığı, Kanun koyucunun repo gelirleri ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/2-5 ve 7 nci maddedeki menkul sermaye iratlarını ayrı ayrı nitelendirdiği, repo gelirlerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin 5 inci fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan beyannameye ithali zorunlu kazanç ve iratlardan sayılmadığı, bu nedenle davacı kurumun ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek yapılan tahakkukta isabet görülmediği gerekçesiyle tahakkuk eden vergi ve fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, Kurumlar Vergisi Kanununun 12 ve 13 üncü maddelerine göre Türkiye’de elde edilen repo gelirlerinin beyana dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 5.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.