Danıştay Kararı 4. Daire 2000/423 E. 2000/2680 K. 08.06.2000 T.

4. Daire         2000/423 E.  ,  2000/2680 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2000/423
Karar No: 2000/2680

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
İstemin Özeti … Anonim Şirketi, … Anonim Şirketi ve …. Anonim Şirketi hakkında alınan ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararları doğrultusunda söz konusu şirketlerle organik bağı bulunduğu gerekçesiyle davacı kuruma ait bir kısım mallar üzerinde ihtiyati haciz tesis edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasındaki tüm belgelere bakıldığında, baş hesap uzmanlığınca davacı kurumun içinde bulunduğu organizasyon dahilinde inceleme yapılmakta olduğunun ve usule uygun olarak ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararlarının alındığının anlaşıldığı, inceleme doğrudan davacı şirketle ilgili olmamakla beraber …’a ait şirketler grubu için yapıldığı ve idare işleminde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davayı reddetmiştir. Davacı, olayda davacı şirket hakkında başlanılmış bir vergi incelemesi olmadığı ve ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacı anonim şirket hakkında uygulanan ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemlerine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Dava konusu işlemler, Maliye Bakanlığı Hesap UZmanları Kurulunun … günlü yazısında; …’ın sahip ve ortağı … AŞ, … AŞ, ve … AŞ, hakkında ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk kararları alındığı bununla ilgili olarak …’ın varisleri ile aralarında organik bağ bulunan … AŞ hakkında da, sahip oldukları gayrimenkullerin bir kısmı bunların üzerine kumar mağdurlarının borçlarına karşılık muvazaa ile geçirildiğinden, sahibi bulundukları gayrimenkuller nezdinde 6183 sayılı Yasanın 9,13,17 ve diğer ilgili maddeleri uyarınca koruma tedbirlerinin uygulanması gerektiğinin bildirilmesi üzerine davacı şirket ile …’ın varisleri arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek tesis edilmiştir.
6183 sayılı Yasanın 9. maddesinde, Vergi Usul Kanununun 344. Maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle, mükerrer 347. maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirlenen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, 13. maddesinde 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise hiç bir muddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla ihtiyati haciz uygulanacağı 17. Maddesinde de, 13. maddenin 1,2,3 ve 5. bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden biri mevcut ise ihtiyati tahakkuk emri verileceği hükme bağlanmıştır.
İhtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemleri amme alacağının korunması ile ilgili tedbirler olup, belirtilen koruma tedbirlerinin uygulanabilmesi için ihtiyati haciz istenenen şirket hakkında başlatılmış bir vergi incelemesi ve bu incelemeye göre büyük miktarda vergi kayıp ve kaçağının mevcut olduğuna dair tesbitin olması gerekir.
Olayda ise, davacı şirket hakkında yapılmaya başlanmış bir vergi incelemesi bulunmadığı gibi baş hesap uzmanı yazısında belirtilen şirketler ve ortakları ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğu yolunda herhangi bir tesbit yapılmamıştır.
Kaldıki Vergi Dairesi Müdürlüğünün 14.7.1999 günlü yazısında, hakkında inceleme yapılan şirketlerden … AŞ ile davacı şirketin ilişkisinin tesbit edilemediği belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanabilmesi için şirket hakkında bir incelemeye başlanılmış olması gerekli olup olayda inceleme bulunmayıp yalnızca Hesap Uzmanları Kurulu’nun gönderdiği bir yazı mevcut bulunmaktadır. Bu durumda olaydan ihtiyati haciz tesisi için davacı kurum hakkında gerekli şartlar oluşmadığından davanın reddi yolunda verilen kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık davacı kurum hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işlemine karşı açılan davanın reddi yolumda verilen kararın bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9 ncu maddesinin 1 nci fıkrasında “213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344 ncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 ncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanılmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir” denilmiştir. Anılan Kanun 13 ncü maddesinin 1 numaralı bendinde, 9 uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise 4 numaralı bendinde, borçlulardan teminat göstermesi istendiği halde belli müddetle teminat ve kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse ihtiyati haczin derhal tatbik olunacağı, hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanması yapılan kanun hükümleri gereğince,teminat istenmesini gerektiren hallerde vergi incelemesi yapmaya yetkili memurlarca ihtiyati haciz uygulanacak şirket hakkında incelemeye başlanarak en azından bir ön inceleme raporu düzenlenmesi suretiyle Kanunun 9,13 ve 17 nci maddelerine göre gerekli işlemin yapılmasının istenilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, uyuşmazlık konusu ihtiyati haciz işleminin dayanağını teşkil eden 23.2.1999 günlü yazıda … Anonim Şirketi, … Anonim Şirketi ve .. Anonim Şirketi ile ilgili inceleme yapıldığı ancak, davacı şirket hakkında incelemeye başlanıldığı yolunda hiç bir açıklamanın bulunmadığı yalnızca söz konusu şirketlerle aralarında organik bağ bulunduğu iddiasından hareket edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı şirket ile ilgili olarak Kanun’un aradığı şartların gerçekleştiğine ilişkin hiç bir tespit yapılmadan, bu şirket hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 8.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.