Danıştay Kararı 4. Daire 2000/3912 E. 2001/1633 K. 18.04.2001 T.

4. Daire         2000/3912 E.  ,  2001/1633 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2000/3912
Karar No: 2001/1633

Temyiz Eden : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1998 yılına ait araştırma ve geliştirme faaliyeti dolayısıyla ertelenen kurumlar vergisinin 1999 yılı birinci üç aylık geçici vergi borçlarına mahsubu isteminin kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen gecikme zammının iadesi istenilmektedir. … Vergi Mahkemesi … günlü E:…, K:… sayılı kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinin 6 ncı bendinde mükelleflerin yıl içinde yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamaları tutarını geçmemek üzere ilgili dönemde ödemeleri gereken yıllık kurumlar vergisinin % 20 sinin kanuni süresinde tahsilinden vazgeçilerek, bu orana isabet eden verginin üç yıl süre ile faizsiz olarak ertelenebileceği, ertelenen vergi üç yıl içinde kurumlar vergisinin ödeme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödeneceği ifade edildiği, dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 17.5.1999 günlü dilekçesi ile 1998 yılı beyannamesine ilişkin mahsup edilemeyen geçici vergi alacağı ile araştırma ve geliştirme faaliyeti dolayısıyla ertelenmesi gereken kurumlar vergisi toplamından ,1999 yılı birinci üç aylık dönemi için tahakkuk eden geçici vergi borcunun mahsubunu talep etmesi üzerine bu talebin ödenecek kurumlar vergisi bulunmaması nedeniyle reddedildiği ve geçikme zammı hesaplanarak tahsil edildiğinin anlaşıldığı, anılan yasal düzenleme ile kurumların araştırma ve geliştirmeye pay ayırmalarını teşvik amacıyla yapılan harcama tutarını aşmamak üzere ilgili dönemde ödenmesi gereken kurumlar vergisinin % 20 sinin tahsilinin erteleneceğinin öngörüldüğü, madde metninde “ödemeleri gereken yıllık kurumlar vergisi”ifadesi,ertelenecek verginin miktarının belirlenmesi için getirilen ve mahsuplardan önceki vergiyi tanımlayan teknik bir ifade olup ödenecek bir vergi bulunmadığı takdirde ertelemenin yapılmayacağı veya mahsup imkanının değerlendirilemeyeceği yönünde bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda yükümlünün yıl içinde yaptığı araştırma ve geliştirme harcamalarıyla ilgili olarak anılan Kanun hükmüne göre ertelenecek verginin gerekli mahsup ve tenziller yapıldıktan sonra ödenmesi gereken kurumlar vergisi üzerinden değil, o yıl hesaplanan kurumlar vergisi üzerinden hesaplanması gerekeceğinden ilgili yılda ödenecek kurumlar vergisi bulunmaması nedeniyle yükümlünün isteminin kabul edilmemesinde isabet görülmediği gerekçesiyle mahsup isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline davacı şirketten tahsil edilen gecikme zammının iadesine karar vermiştir. Davalı İdare, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14/6 ncı maddesinde araştırma ve geliştirme faaliyetleri nedeniyle ertelenecek kurumlar vergisi hesaplanan kurumlar vergisine göre değil ödenmesi gereken kurumlar vergisine göre hesaplanacağı belirtildiğinden ilgili dönemde ödenecek kurumlar vergisi olmayan davacı şirketin ertelenecek bir vergisi de mevcut olmadığı, kaldıki vadesi daha uzun olan verginin vadesi gelmiş bir vergiye mahsubu şeklinde bir düzenlemenin söz konusu olamayacağından mahsup talebinin reddedilmesinin ve gecikme zammı hesaplanmasının yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 18.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.