Danıştay Kararı 4. Daire 2000/1065 E. 2000/1630 K. 20.04.2000 T.

4. Daire         2000/1065 E.  ,  2000/1630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2000/1065
Karar No: 2000/1630

Kanun Yararına Temyiz Eden : Danıştay Başsavcılığı
Davacı : …
Davalı : Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
İstemin Özeti : Kira gelirinden dolayı beyanda bulunmadığı ileri sürülen davacı adına 1995 yılı için re’sen takdir olunan matrah üzerinden salınan gelir vergisi, hesaplanan fon payı ve kesilen ağır kusur cezalarına karşı açılan ve dilekçe ret kararı üzerine yenilenen davayı süreaşımı nedeniyle reddeden ve kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşen ….Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51 inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulması isteminden ibarettir.
Danıştay Başsavcısı …’un Düşüncesi : Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünce, davacı adına 1995, 1996 ve 1997 yılları için salınan gelir (stopaj) vergisi ile kesilen ağır kusur cezasına karşı açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden ve temyiz edilmiyerek kesinleşen … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının, kanun yararına bozulması istenildiğinden, dosya 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51.maddesi hükmü gereğince incelendi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.maddesinin d bendinde, dilekçelerin aynı Kanunun 3. ve 5.maddelerine uygun olarak düzenlenmemiş olması halinde otuz gün içinde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 1995-1996 ve 1997 yılları için adına yapılan tarhiyatlara karşı yaptığı uzlaşma başvurusunun 9.4.1999 günlü uzlaşma komisyonu kararıyla reddedilmesi üzerine, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun ek 7.maddesinin 4.fıkrasında öngörülen 15 günlük ek süre içerisinde açtığı davada ….Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla dilekçenin 2577 sayılı Kanunun 15.maddesinin 1.bendi (d) fıkrası gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5.maddeye uygun şekilde düzenlenerek her yıl tarhiyatına ayrı dilekçe ile yeniden dava açılmak üzere reddedilmesi sonucu verilen süre içerisinde her işlem aleyhine ayrı ayrı dava açıldığı, ancak bu kezde dava dilekçesinin tek nüsha olarak verildiği görüldüğünden, aynı mahkemenin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla anılan Yasanın 3.maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin yeniden dava açılmak üzere reddine karar verildiği ve bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içerisinde Mahkeme kararında belirtilen eksiklikler giderilerek davanın yenilendiği anlaşıldığından, davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dilekçe ret kararları dikkate alınmaksızın 9.4.1999 tarihinde tebliğ edilen uzlaşma komisyonu kararından sonra davanın 27.7.1999 tarihinde açıldığı kabul edilerek süre aşımı nedeniyle reddine karar veren …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yürürlükteki hukuka aykırı bir sonuç ifade etmesi sebebiyle 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanununun 51.maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Konuyu temyizen Yüksek Dairenizin takdir ve kararına saygı ile sunarım.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Kira gelirlerinden dolayı beyanda bulunmadığı ileri sürülen davacı adına yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin tebliği üzerine uzlaşma başvurusunda bulunulmuş, uzlaşmanın sağlanamaması sonucu açılan davada mahkeme üç ayrı yıl tarhiyatına karşı tek dilekçeyle dava açılamayacağı gerekçesiyle dilekçenin reddine karar vermiştir. Süresinde yenilenen dava dilekçesinin tek nüsha olması nedeniyle mahkeme ikinci kez dilekçe ret kararı vermiş ve bu eksikler giderilmek suretiyle dava yenilenmiştir. Süresinde yenilenen davada mahkeme uzlaşma komisyonu kararını dikkate alarak dava açma süresinin geçirildiği kanaatiyle davanın süreaşımı yönünden reddine karar vermiştir. Bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kanun Yararına Temyiz” başlıklı 51 inci maddesiyle sonucu itibarıyla hukuka aykırılık oluşturan hükümlerin belirlenmesi ve kaldırılması amaçlamıştır. Kanun yararına bozulması istenilen kararda yer alan hükmün sonucunun dava açma süresiyle ilgili usul ve esaslara aykırı olduğu açık bulunduğundan davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacının 1995, 1996 ve 1997 yıllarında elde ettiği kira gelirlerinden dolayı beyanda bulunmadığı ileri sürülerek, takdir komisyonu kararına dayanılarak tarhiyat yapılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14 üncü maddesinde yedi bent halinde hangi hususların ilk incelemede tespit edileceği belirtilmiş, 15 inci maddesinin 1 inci fıkrasının d/bendinde anılan Kanun’un 3 ve 5 inci maddelerine uygun olmayan dilekçelerin yeniden düzenlenmesi veya noksanlarının tamamlanması için otuz gün süre
verileceği öngörülmüştür.
Olayda davacı, 4.3.1999 tarihli ihbarnamelerin tebliği üzerine uzlaşma talebinde bulunmuş, uzlaşma komisyonunun 9.4.1999 tarihli toplantısında uzlaşma sağlanamaması üzerine 22.4.1999 tarihinde dava açmıştır. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; üç ayrı yıl tarhiyatına tek dilekçeyle dava açılması nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15 inci maddesinin 1 inci fıkrası d/bendi uyarınca kararın tebliği tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5 inci maddeye uygun şekilde düzenlenerek her yıl tarhiyatına ayrı dilekçeyle yeniden dava açılmak üzere dilekçe reddedilmiştir. Davacı tarafından her yıl tarhiyatına ayrı ayrı dava açılmış, ancak bu kezde dava dilekçesinin tek suret verildiği görüldüğünden yine … Vergi Mahkemenin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2577 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesi yukarıdaki 15 inci maddenin 1/d bendi gereğince 30 günlük süre içerisinde eksiklikleri giderilerek yeniden dava açılmak üzere reddedilmiştir. Davacı bu eksiklikleri tamamladıktan sonra 30 günlük süre içerisinde davasını yenilemiştir. Ancak … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 7 nci maddesinin 4 üncü fıkrasında öngörülen 15 günlük ek dava açma süresi dikkate alındığında 9.4.1999 günlü uzlaşma komisyonu kararının aynı gün tebliğ edildiği, buna karşın davanın 15 günlük süre geçirildikten sonra 27.7.1999 tarihinde açılması nedeniyle süreaşımı yönünden reddedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51 inci maddesinin 1 inci fıkrasında bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştay’ca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edilenin ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeyle tarafların iradeleriyle başvurabilecekleri kanun yolları dışında, Danıştay Başsavcısı tarafından kullanılabilecek olan “Kanun Yararına Temyiz” olarak nitelenen bir kanun yolu kabul edilmiş ve bu şekilde, yürürlükteki hukukun ülke genelinde birlik içinde uygulanması sağlanmaya çalışılmıştır. Olayda davacının dilekçe ret kararlarından sonra süresinde davasını yenilediği açıktır. Bu durumda vergi mahkemesince davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:… K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51 inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koşulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmesine ve Resmi Gazetede yayımlanmasına 20.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.