Danıştay Kararı 4. Daire 1999/856 E. 1999/4529 K. 13.12.1999 T.

4. Daire         1999/856 E.  ,  1999/4529 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/856
Karar No: 1999/4529

Temyiz Eden Taraflar : 1-…
Vekili : …
2-Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1995 yılına ilişkin devir beyannamesini süresinden sonra verdiğinden söz edilerek kesilen ağır kusur cezasının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, devir beyannamesinin geçte olsa verilmiş olması ve davacının ceza kesilmesini gerektiren fiili dikkate alındığında kusur cezası kesilmesi gerektiği gerekçesiyle ödeme emrinin kısmen iptaline karar vermiştir. Davacı tahakkuk eden verginin süresinde yatırıldığı ve vergi ziyaı bulunmaması nedeniyle ceza kesilemeyeceğini, davalı İdare ise düzenlenen ödeme emrinin kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulması
istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Taraflarca diğer tarafın temyiz isteminin reddi
gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, birleşme yoluyla devir alınan … AŞ.ye ait kurumlar vergisi beyannamesiyle muhtasar beyannamenin yasal süresinde verilmediğinden bahisle kesilen ağır kusur cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı cezayı kusur cezasına çevirmek suretiyle kısmen kabul eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 22. maddesinde verginin tahakkukunun, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken safhaya gelmesi 341.maddesinde de vergi zıyaı mükellefin veya vergi sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödemelerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi şeklinde tanımlanmıştır.
Olayda davacı şirketin devir yoluyla birleşme sonucu vermesi gereken devir beyannamesini yasal süresi içerisinde vermediğinden bahisle ağır kusur cezası kesilmiş ise de, bu durum bir usul noksanlığı olup vergilerin yasal sürelerinde ödenmiş olması karşısında, vergi ziyaından söz edilemiyeceğinden bu durumun 6183 sayılı kanunun 58. maddesinde belirtilen borcum yoktur kapsamında kabulü ile mahkemece kesilen ağır kusur cezasının terkini gerekirken kusur
cezasına çevrilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mükellef temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmiş olması nedeniyle devir beyannamesinin geç verilmesi bir vergi ziyaı doğurmamıştır. Bu nedenle davacı şirket iddialarının böyle bir borcu olmadığı kapsamında kabul edilerek ödeme emrinin iptali gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı şirketin, devir beyannamesini süresinden sonra vermesi nedeniyle vergi ziyaına neden olduğu ileri sürülerek ağır kusur cezası kesilmiş, ihbarnamenin tebliği üzerine cezanın kaldırılması istemiyle düzeltme ve şikayet yoluna başvurulmuş, talebin cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine dava açılmışsa da, dava mahkemece süre aşımı yönünden reddedilmiş, davacı şirketin temyiz isteminin reddi üzerine karar kesinleşmiştir. Bu arada ihbarnameye karşı dava açılmadığından davalı İdarece borcun tahsili amacıyla ihtilaf konusu ödeme emri düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 341 inci maddesinde, vergi ziyaı mükellefin veya vergi sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödemeleri zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi şeklinde tanımlanmıştır.
Devir yoluyla birleşme sonucu verilmesi gereken devir beyannamesinin süresinden sonra verilmesi bir şekil eksikliğidir. Beyanname süresinden sonra verilmekle birlikte tahakkuk eden vergiler vadesinde ödenmiştir. Dolayısıyla bir vergi ziyaından söz etmek mümkün değildir. Bu durumda beyannamelerin geç verilmesi nedeniyle bir vergi ziyaından söz edilemeyeceğinden davacı şirket iddialarının 6183 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca borcu olmadığı kapsamında kabul edilerek mahkemece ödeme emrinin tamamının iptali gerekirken ağır kusur cezasının kusur cezasına çevrilerek kısmen iptal edilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle davacı şirket temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, davalı İdare temyiz isteminin reddine, 13.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.