Danıştay Kararı 4. Daire 1999/653 E. 1999/4781 K. 20.12.1999 T.

4. Daire         1999/653 E.  ,  1999/4781 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/653
Karar No: 1999/4781

Temyiz Eden : Küçükyalı Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 17.2.1998 tarihli, İstanbul Defterdarlığı İl Uzlaşma Komisyonunca 24.6.1997 tarihli ve … sayılı uzlaşma tutanağının iptali yolundaki karar üzerine davacı şirket adına 1995 yılı için kurumlar vergisi, geçici vergi salınmış,fon hesaplanmış, kaçakçılık cezaları kesilmiştir. ….Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1 inci maddesinde 4008 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucu ikmalen, re’sen veya İdarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin cezaların tahakkuk edecek miktarları mevzuunda uzlaşmaya gidilebileceği, ancak kaçakçılık suçu cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve cezaların uzlaşma mevzuu yapılamayacağının öngörüldüğü, davalı idarece bu nedenle uzlaşma tutanağının iptal edildiğinin belirtildiği, uzlaşmaya ilişkin maddelerin topluca incelenmesinden komisyonda düzenlenen ve uzlaşmaya varılan hususları belirleyen tutanakların kesin olduğu uzlaşma ile belirlenen hususlarda dava açılamayacağının uzlaşma isteminde bulunan taraf açısından açıkça üzenlenmesine karşın davalı idare hakkında bu açıklıkta bir hükmün bulunmadığı, uzlaşma tutanaklarının iki tarafın özgür iradesiyle gerçekleştirilen bir sözleşme niteliği taşıdığı, bu hususun Danıştay Dördüncü Dairesinin 89/1386 sayılı kararında da hüküm altına alındığı uzlaşma tutanağına bağlanan hususların sadece mükellef veya ceza muhatabını bağladığı, idareyi bağlamadığı gibi bir sonucun çıkarılmasının kanun koyucunun amacını ifade etmeyeceği, uzlaşma komisyonunda tutanağa bağlanan ve uzlaşılan tutarların hangi saik altında olursa olsun imzalandıktan sonra bu tutanakların haklı sebebin varlığı halinde ancak yargı merciilerince inceleme konusu yapılabileceği, idarenin tutanakta imzası bulunan karşı tarafı çağırmadan tek taraflı olarak komisyonda karar alıp, uzlaşmaya bağlanan ve bu hususu tevsik eden tutanakları iptal etme hakkının bulunmaması gerektiği, aksi halde uzlaşma tutanaklarının kesinliği ilkesinin hükümsüz kılınacağı, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun K:88/4 sayılı kararının bu olaya emsal olarak uygulanabileceği, uzlaşma komisyonunun düzenlediği tutanağın idari bir işlem olmadığı, yargı kararı ile belirlendiği üzere sözleşme niteliğinde bir belge olduğu, komisyonun daha önce uzlaşmaya varılmayı tevsik eden tutanağı iptal etme yolundaki kararı mahkemelerinin … sayılı kararıyla kaldırıldığından tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, kaçakçılık cezalı tarhiyatın uzlaşma konusu yapılamayacağını böyle bir konuda uzlaşmaya varılmasının hukuken batıl olduğunu ve bu işlemin iptali gerektiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti :Yasal dayanağı bulunmayan istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Danıştay Dördüncü Dairesinin E:1999/74 nolu dosyasında açıklanan düşüncemiz uyarınca, kaçakçılık suçu cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve cezanın uzlaşma konusuna girmemesi nedeniyle uzlaşma yetkisi bulunmayan Uzlaşma Komisyonunca işin esasının incelenip uzlaşmaya varılmasına rağmen, daha sonra Uzlaşma Komisyonunca uzlaşma tutanağının iptali suretiyle hatalı işlemin geri alınmasında Kanuna aykırılık bulunmadığından Mahkemece uzlaşma tutanağının kesin olduğundan söz edilerek; tarhiyatın terkin edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile işin esası hakkında yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 20.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.