Danıştay Kararı 4. Daire 1999/6044 E. 2000/1051 K. 21.03.2000 T.

4. Daire         1999/6044 E.  ,  2000/1051 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/6044
Karar No: 2000/1051

Temyiz Eden : …Vergi Dairesi Müdürlüğü …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla haczedilen taşınmazının satışa çıkarılmasına ilişkin 26.5.1999 günlü işlemin iptali istemiyle açılan davada, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un “Haczedilemeyecek Mallar” başlıklı 70 inci maddesinin 11 inci bendinde, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere hazcedilerek satılabileceğinin öngörüldüğü, Mahkemlerince verilen ara kararı üzerine ibraz edilen belgelerden,davacının 1994-1995 yıllarına ait kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının cebren tahsili yoluna gidildiği, haciz yoluyla satılan iki adet motorlu taşıtın amme alacağını karşılamaması nedeniyle … ili … İlçesinde bulunan tapunun … ada … parselinde kayıtlı taşınmazının haczedildiği ve dava konusu işlemle de satışı yoluna gidildiği, satış komisyonunca taşınmaza biçilen rayiç değere karşılık davacının takipli borçları toplamının daha fazla olduğu, davacının kendisi tarafından konut olarak kullanıldığı anlaşılan bu taşınmaz dışında başkaca taşınmazının tespit edilmediğinin anlaşıldığı, gecekondu tarzında basit şekilde inşa edildiği anlaşılan söz konusu evin değerinin, yine en düşük değerdeki bir başka evin bedelini ancak karşılayabileceği, değerinin fazlalığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla haciz ve satışın 6183 sayılı Kanun’un 70/11 inci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğünce, satış işlemine konu olan gayrimenkulün arsa vasıflı olduğu ev olmadığı, dolayısıyla yapılan işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 21.3.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.