Danıştay Kararı 4. Daire 1999/5635 E. 2000/2810 K. 14.06.2000 T.

4. Daire         1999/5635 E.  ,  2000/2810 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/5635
Karar No: 2000/2810

Davacı : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı (ANKARA)
İstemin Özeti : 24.8.1998 gün ve 23796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”‘in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz” şeklindeki düzenlemenin iptali istemiyle dava açılmıştır. Davacı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1 nci maddesinde, uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibarıyla bölünebildiği durumlarda uzlaşmanın sadece bu bölüme isabet eden vergi kısmı için de yapılabileceğinin belirtildiğini, kanuni bir hak olan tarhiyat sonrası uzlaşmada, kısmi uzlaşma talebinin yönetmelikle kısıtlanamayacağını iddia etmektedir.
Savunmanın Özeti : Uzlaşma müessesesi ile mükellef ile vergi dairesi arasındaki uyuşmazlıkların önce uzlaşma yolu ile giderilerek bu uyuşmazlıkların yargıya gidilmeden her iki tarafın rızasıyla çözülebilmesinin amaçlandığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1 nci maddesinde uzlaşma, bu bölüme isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir denilmekte, idareye takdir hakkının tanındığı bakanlığın da yetkisini bu yönde kullandığı, kısmi uzlaşma olanağının tamamen kaldırılmadığı, tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri için geçerliğini koruduğu, uzlaşılan vergi ve ceza miktarı dışında kalan kısım için yargı yoluna gidilmesi halinde, uzlaşılan ve uzlaşılamayan kısmın birbirine karışacak olmasının kısmi uzlaşma hakkının tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamı içerisinde tutulmasının en önemli nedeni olduğu dolayısıyla dava konusu düzenlemenin kanuna ve usule uygun bulunduğu savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi :Dava, 3.2.1999 günlü ve 23600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Uzlaşma Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen maddesi davacının hukuki durumunu etkileyen yeni hüküm içermesi nedeniyle idari davaya konu edilebileceğinden davalı idarenin aksi yöndeki savunması yerinde görülmemiştir.
Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı kanunla değişik Ek 1 inci maddesinde, ….. uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşmanın sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı içinde yapılabileceği hükmü yer almış,bu hükmün gerekçesinde de, birden fazla nedenle vergi ve cezaya muhatap kalan mükellefin,nedenlerden birine karşı çıkması değerlerini kabul etmesi halinde,dönem matrahının bir bütün olarak uzlaşma konusu yapılması dolayısıyla uzlaşma müessesesinin işlevini görmesinde sorunlar yaşanması nedeniyle uzlaşmayla ilgili hükümlerde değişiklik yapmak zorunluluğunun ortaya çıktığı belirtilmiştir.
Ek 1 inci maddenin son fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılan uzlaşma yönetmeliğinin 7 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise, uzlaşma talebinin, ihbarnamede yazılı verginin tamamı için yapılacağı, tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmı uzlaşma talebinde bulunulamıyacağı hükme bağlanmıştır.
Ek 1. madde ile Maliye Bakanlığına …… uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının yetkileri, uzlaşma yapılmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi konusunda yetki verilmiş olup, mükelleflere kanunla tanınmış olan haklarının ortadan kaldırılması konusunda yetki verilmemiştir.
İdare,uygulamaya ilişkin genel ve objektif kuralları kanuna aykırı olmamak şartıyla kendisine tanınan yetki sınırları içinde kullanmak zorundadır.
Kanun hükmü ile ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tamamı yanında matrah farkının bir bölümüne isabet eden vergi kısmı içinde uzlaşma hakkı tanınmış iken, yönetmelikle bu hakkın ortadan kaldırılması kanunla verilen yetkinin aşılması anlamına gelir.
Kısmı uzlaşma olanağının tarhiyat öncesi uzlaşmalar için geçerliliğini koruması, idareye,yasada farklı usullere tabi tutulan ve mükelleflere bir hak olarak tanınan tarhiyat sonrası uzlaşmalarda kısmı uzlaşma hakkının ortadan kaldırılması yolunda düzenleme yapma yetkisi vermez.
Açıklanan nedenlerle Uzlaşma Yönetmeliğinin, Vergi Usul Kanununun Ek 1. maddesine aykırı olarak ve bu maddeyle tanınan yetki aşılarak düzenlenen 7. maddesinin 2. fıkrası hükmünün iptali gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi :213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 1 nci madesinde; uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibarıyla bölünebildiği durumlarda uzlaşmanın sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabileceği belirtilmesine rağmen “Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 4 ncü maddesinin ikinci fıkrasında tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı şeklinde bir düzenleme yapılması, Kanun’la tanınan bir hakkın yönetmelikle ortadan kaldırılması sonucunu doğurmaktadır ki, uygulamaya ilişkin genel ve objektif kuralları kanuna aykırı olmamak şartıyla kendisine tanınan yetki sınırları içinde kullanmak zorunda olan idarenin, bu koşulları gözönünde bulundurmaksızın yaptığı söz konusu düzenlemenin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince duruşma için belirlenen günde davacı vekili … ile Hazine Vekili …’nin açıklamaları dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 205 sayılı Kanun’un 22 nci maddesiyle eklenen ve 4369 sayılı Kanunla değişik Ek 1 nci maddesinde ……… “Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibarıyla bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir” hükmü yer almakta olup, aynı Kanunun son fıkrasında, sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. Bu yetkiye dayanılarak düzenlenen “Uzlaşma Yönetmeliği” 3.2.1999 gün ve 23600 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, yönetmeliğin “Uzlaşma Talebi” başlıklı 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında, “Uzlaşma Talebi, ihbarnamede yazılı verginin tamamı için yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
24.8.1999 gün ve 23796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesi ile, Uzlaşma Yönetmeliğinin 7/2 maddesi “Uzlaşma talebi ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tamamı için yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz” şeklinde değiştirilmiştir.
Mükellefler ile vergi dairesi arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesi, esas olarak yargı organlarının görevi olmakla birlikte 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na 205 sayılı Kanun’la eklenen Ek madde ile mükellefle vergi idaresi arasında uyuşmazlıkların önce uzlaşma yoluyla giderilmesi amaçlanarak, vergi idaresi ile mükellef arasındaki sorunlardan, mükellefin kastı olmadan meydana gelenlerin ya da mükellefin veya İdarenin açık hatalarından kaynaklananların yargı prosedürüne gidilmeden her iki tarafın rızasıyla çözülebilmesi için uzlaşma müessesesi oluşturulmuştur. Bunun yanında, birden fazla vergi ve cezaya muhatap olan mükellefin, bu nedenlerden birisine karşı çıkarken diğerlerini kabul etmesi halinde, dönem matrahının bir bütün olarak uzlaşma konusu yapılması halinin uzlaşma müessesesinin işlevini görmesine engel olduğu düşüncesiyle, 213 sayılı Vergi Usul kanunu’nun Ek 1 nci maddesiyle, mükellefe matrah farkının bir kısmı için uzlaşırken bir kısmına ilişkin olarak da uzlaşmama imkanı, yani kısmi uzlaşma olanağı sağlanmıştır. Kanun’da böyle açık bir düzenleme mevcut iken, “Uzlaşma Yönetmeliği”nin 7 nci maddesinde, tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı belirtilmiş, “Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 4 üncü maddesiyle de, yine tarhiyat sonrası uzlaşmalarda kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı şeklindeki düzenleme geçerliliğini korumuştur. Bu düzenleme ile, yasayla getirilen kısmi uzlaşma olanağı, tarhiyat sonrası uzlaşmada, yukarıda sözü edilen yönetmelik ile ortadan kaldırılmış olup, İdarenin uygulamaya ilişkin genel ve objektif kuralları kanuna aykırı olmamak şartıyla kendisine tanınan sınırlar içinde kullanması gerektiği biçiminde açıklanan ilkenin ihlali sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak ve tanınan yetkinin aşılması suretiyle tarhiyat sonrası uzlaşmada, kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı şeklindeki düzenlemede kanuna uygunluk bulunmamaktadır.
Bu nedenle “Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği”n 4 ncü maddesinin 2 nci fıkrasındaki “tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz” şeklindeki düzenlemenin iptaline, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen … Lira vekalet ücreti ile… Lira yargılama giderinin davalı İdareden alınıp, davacıya verilmesine 14.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.