Danıştay Kararı 4. Daire 1999/3531 E. 2000/2184 K. 17.05.2000 T.

4. Daire         1999/3531 E.  ,  2000/2184 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/3531
Karar No: 2000/2184

Temyiz Eden : Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen 1993 yılına ait kurumlar vergisi, fon payı, vergi cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. … Vergi Mahkemesi …günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ödeme emrinin dayanağını teşkil eden inceleme raporuna göre düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerine karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararın davacı şirketçe yürütmenin durdurdulması istemli olarak yapılan temyiz başvurusu üzerine teminat karşılığı yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bilahare ilgili kararın bozulduğu mahkemenin ilk kararında ısrar etmesi sonucu da dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği ancak, dosya içerisinden Danıştay Dördüncü Dairesince önceki safhada teminat karşılığı yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş bulunduğunun anlaşılması karşısında kamu alacağının teminatlı alacak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği bu durumda 6183 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi hükmü uygulanmadan ödeme emri anzim ve tebliğinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle, ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, ödeme emrinin 2577 sayılı Kanun’un 27 nci maddesine göre düzenlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz istemi, davacı şirket adına düzenlenen 16.11.1998 günlü ve … takip nolu ödeme emrine karşı açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 5. fıkrasında vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararının idareye tebliğinden sonra bu karara göre tesbit edilecek vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarının ilgili idarece mükellefe bildirileceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112. maddesinin 3. fıkrasında da dava dolayısıyla 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinin 8 numaralı bendi gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanların vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ödeme emri içereği cezalı kurumlar vergisi, fon payı ile gecikme faizi vergisi tarhiyatının kaldırılması istemiyle davacı şirket tarafından açılan davanın … Vergi Mahkemesince reddedildiği, bu kararın temyizi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesince, Vergi
Mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasına teminat karşılığında karar verildiği, daha sonra da vergi mahkemesi kararının bozulduğu, yerel mahkemenin ısrar kararı verdiği, ısrar kararıyla hüküm altına alınan vergi ve cezanın vadesinde ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Olayda, vergi mahkemesi kararı uyarınca düzenlenerek tebliğ edilen ihbarname üzerine ödenmeyen amme alacağının ödeme emriyle istenildiği hususu taraflar arasında çekişmesiz olup, Vergi Mahkemesinin ilk kararının Danıştay Dördüncü Dairesince teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmuş olması ve bu karar uyarınca davacı şirketçe teminat gösterilmiş bulunması yerel mahkemenin ısrar kararıyla reddedilen vergi ve vergi cezasına ilişkin kamu alacağının ödeme emriyle istenilmesine engel teşkil etmeyeceğinden vergi mahkemesince; 6183 sayılı Kanunun 56. maddesi hükmünün olaya uygulanması gerektiğinden bahisle davanın kabulü yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda ödeme emrinin mahkemenin ısrar kararı üzerine düzenlendiği anlaşılmakta olup Danıştay’ın bozma kararı üzerine yeniden incelenerek verilen Danıştay tarafından teminat karşılığı yürütmenin durdurulması kararı verilen karardan ayrı bir karardır. Bu nedenle dava konusu ödeme emrini, alacağın teminatlı alacak kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle iptali yolunda verilen kararda isabet görülmediğinden kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 17.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.