Danıştay Kararı 4. Daire 1999/2563 E. 2000/562 K. 17.02.2000 T.

4. Daire         1999/2563 E.  ,  2000/562 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/2563
Karar No: 2000/562

Temyiz Eden : Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı vakfın, mensuplarına yaptığı ayrılma tazminatı ödemelerinin vergiden müstesna olduğu iddiasıyla 1998/5 inci ayı muhtasar beyannamesini ihtirazi kayıtla vermesi üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisine karşı dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/9 uncu maddesi uyarınca anılan ödemelerin vergiden müstesna tutulduğu, vergiye tabi gelirden ödenen aidatların emekli ikramiyesi olarak geri verilmesi durumunda vergiyi tabi tutulmasının mükerrer vergilemeye yol açacağı gerekçesiyle tahakkuk eden vergilerin kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, yapılan tahakkukun kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/3 üncü maddesinde tüzel kişiliği haiz olan emekli sandıklarınca mensuplarına yapılan ödemelerin, hizmet süresi ve aylık seviyesi aynı olan Devlet memurlarına verilen miktardan fazla olması halinde, aradaki farkın ücret olarak vergilendirileceği belirtildiğinden, anılan maddeye göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı vakfın üyelerinden ve … Anonim Şirketi’nden aldığı primler nedeniyle emekliliğe hak kazanan üyelerine yaptığı “ayrılma tazminatı” adı altındaki ödemelerin vergiye tabi olup olmadığına ilişkindir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/3 üncü maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan metninde “Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz olan emekli sandıklarınca kendilerine zat aylığı bağlananlara aylıkları dışında, Kanunları veya statüleri gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri ile iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminatlar. (Kamu İdare ve müesseseleri ile Kanunla kurulan Sosyal güvenlik kurumları dışında kalan tüzelkişiliği haiz emekli sandıkları tarafından ödenen tazminatlar ve yardımlar hizmet süresi ve aylık seviyesi aynı olan Devlet memurlarına verilen miktardan fazla ise, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur. Bu mukayesede gerek muhtelif emekli sandıklarından gerek aynı emekli sandığından muhtelif zamanlarda alınan ikramiye ve tazminatlar topluca dikkate alınır.) “gelir vergisinden müstesnadır denilmiş olup, aynı Kanunun’un 25/9 uncu maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan metninde” Yardım sandıkları tarafından statüleri gereğince kendi üyelerine ölüm, sakatlık, hastalık, doğum, evlenme gibi sebeplerle yapılan yardımlar ile üyelerinin geri verilen mevduatı”nın gelir vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir.
Davacı vakfın “ayrılma tazminatı” adı altında verdiği paranın, bir çeşit emekli ikramiyesi olduğu ve mensubun ödediği mevduatı ile aynı olmadığı hususları tartışmasızdır. Dolayısıyla verilen bu paranın” geri verilen mevduat” kapsamında değerlendirilmesine olanak yoktur. Yine 25/9 uncu maddede belirtilen ölüm, sakatlık, doğum, hastalık evlenme gibi sebeplerle de verilmediği açıktır.
… Anonim Şirketi Emekli ve … Vakfı, tüzel kişiliği haiz olan bir emekli ve yardım sandığıdır. Dolayısıyla, mensuplarına yaptığı”ayrılma tazminatı”adı altındaki ödemelerin, Kanun’un 25/3 üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Vakıfça mensuplara yapılan ödemenin, hizmet süresi ve aylık seviyesi aynı olan Devlet memurlarına verilen emekli ikramiyesi ile karşılaştırılarak, ortaya bir fazlalık çıkması halinde ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Bu nedenle, anılan maddeye göre bir inceleme yapılmadan, Kanun’un 25/9 uncu maddesinden bahisle davanın kabulü yönünde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının, belirtilen hususlar araştırılarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, 17.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.