Danıştay Kararı 4. Daire 1999/1963 E. 2000/548 K. 16.02.2000 T.

4. Daire         1999/1963 E.  ,  2000/548 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1999/1963
Karar No: 2000/548

Temyiz Eden Taraflar : 1- Ünye Vergi Dairesi Müdürlüğü Ünye/ORDU
2- …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının ortağı bulunduğu akaryakıt alım-satım işi ile uğraşan kollektif şirketin 1997 yılı işlemlerinin fiili ve kaydi envanter yapılmak suretiyle incelenmesi sonucu belgesiz emtia alış ve satışları olduğu ileri sürülerek bulunan matrah farkı üzerinden re’sen gelir vergisi ile geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi’nin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, akaryakıt bayiliği işiyle uğraşan kollektif şirketin işyerinde 8.12.1997 tarihinde yapılan fiili envanter ile 1.1.1997-8.12.1997 dönemine ilişkin olarak belirlenen dönem başı mevcut, dönem içi alış ve satış miktarlarının fire oranlarının da dikkate alınarak karşılaştırılması sonucu 346.819 litre belgesiz motorin alışı ile toplam 498.093 litre belgesiz normal, süper ve kurşunsuz süper benzin satışı olduğunun tespit edildiği, bu miktarlara kurum yetkilisiyle birlikte belirlenen Aralık/1997 döneminde geçerli motorin alış fiyatı ile zam tarihlerine göre hesaplanan ağırlıklı ortalama benzin birim satış fiyatlarının uygulanmasıyla 16.516.740.000 lira matrah farkı bulunup davacının 1/2 hissesi gözönüne alınarak tarhiyat yapıldığı, mahkemelerince defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu yükümlü şirket tarafından emtia cinsi olarak “akaryakıt” denilmek suretiyle düzenlenmiş herhangi bir satış faturası olmadığı, düzenlenen tüm satış faturalarında emtia cinslerinin açıkça belirtildiği, motorin satış faturalarının da herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde düzenlendiği, sözü edilen satış faturalarında gerçekte benzin satışı olduğu halde bu satış için motorin faturası düzenlendiği iddiasını kanıtlayan herhangi bir bilgiye rastlanmadığı, öte yandan, tespit edilen motorin satış fazlasının benzin satışlarına ait olduğu kabul edilse dahi bu satış fazlasının benzin gurubunda ortaya çıkan satış noksanlığını karşılamaya yetmediğinin görüleceği,bu durumun da davacının belgesiz satışlar yaptığının somut bir kanıtı olduğu, ayrıca davacı tarafından,belirlenen belgesiz alış ve satışlarına göre % 52.4 lük bir kar oranının ortaya çıktığı,bu karlılık oranının ise mümkün olmadığı iddia edilmesine karşın inceleme elemanınca bulunan belgesiz alışların motorinin alış maliyetini, belgesiz benzin satışlarının ise beyan dışı bırakılan hasılatı ifade ettiğinden söz konusu iddianın kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle re’sen salınan gelir vergisi ile hesaplanan fon payına yönelik davanın reddine, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda yıllık beyanname verme süresinin geçmesi halinde geçici vergi aslı aranmayacağından geçici verginin kaldırılmasına, olayın oluş biçimine göre gelir vergisi ve geçici vergi ile fon payı için kesilen ağır kusur cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, salınan geçici vergi ile kesilen ağır kusur cezalarının yasal olduğunu, davacı ise, alımlarının sadece …den yapıldığını ve akaryakıta …’nin vermiş olduğu gayrisafi karın % 7 civarında olduğunu, uyuşmazlık döneminde azami % 7 karlılık oranında çalıştıklarını, bulunan farkın satışları benzin ve motorin grubu olarak ayırmadıklarından kaynaklandığını, tarhiyatın hatalı ve eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Taraflar yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Akaryakıt bayiliği yapan yükümlü kollektif şirketin işyerinde 8.12.1997 gününde yapılan fiili envanter sonuçları 1.1.1997-8.12.1997 dönemine ilişkin dönem başı mevcudu, dönem içi alış ve satış tutarları ile karşılaştırılmak suretiyle motorinde belgesiz alış, benzinde belgesiz satış yapıldığının tesbit edildiği iddiasıyla bulunan matrah farkı üzerinden davacı ortak adına hissesi oranında salınan gelir vergisi ile fon payını aynen onayan kesilen ağır kusur cezalarını kusur cezasına çeviren, geçici vergiyi terkin eden Vergi Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmektedir.
Yükümlü dava ve temyiz dilekçelerinde, tüm akaryakıt alışlarının …den yapıldığını, belgesiz alımının bulunmadığını, … bayii olarak akaryakıt satışlarında uygulanan kar oranının % 7 civarında iken, % 17,1 oranında kar elde edilmesinin mümkün olmadığını, ileri sürmesine rağmen bu iddiaların doğruluğu ilgili yerlerden sorulmak ve gerçek kar oranının ne olduğu saptanmak ve gerekirse defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar araştırılıp saptanmadan Vergi Mahkemesince tarhiyatın tadilen onanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 134 üncü maddesinde öngörüldüğü şekilde vergilendirme döneminin tamam için bir inceleme yapılmadığından tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen reddeden vergi mahkemesi kararının davacının temyiz istemi kabul edilerek bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Akaryakıt alım-satımıyla uğraşan davacının 1997 yılı işlemlerinin fiili ve kaydi envanter yapılmak suretiyle Katma Değer Vergisi yönünden incelenmesi sonucu belgesiz motorin alışı ile belgesiz benzin satışı olduğundan söz edilerek yapılan tarhiyata karşı açılan davada,ağır kusur cezalı gelir vergisi ile fon payını cezayı kusura çevirerek onayan, geçici vergiyi kaldıran, geçici vergiden dolayı kesilen ağır kusur cezasını kusur cezasına çeviren mahkeme kararının taraflarca bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3 üncü maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, aynı Kanun’un 134 üncü maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacının ortağı bulunduğu akaryakıt bayii olarak faaliyet gösteren kollektif şirketin işyerinde 8.12.1997 tarihinde yapılan fiili envanter sonucuyla 1.1.1997- 8.12.1997 dönemine ilişkin dönem başı mevcudu, dönemiçi alışları ve dönem içi satışlarının karşılaştırılmasından belgesiz motorin alışı ile belgesiz benzin satışından dolayı bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı ve sözkonusu hasılatın gelir vergisi matrahının tespitinde dikkate alınıp alınmadığının beyan dönemi geçtikten sonra vergi dairesince kontrol edilmesi gerektiği yönünde rapor düzenlenmiş olup, bu raporla yapılan tespitler esas alınarak 15.4.1998 günlü ve 4/21 sayılı düzeltme fişiyle gerekli düzeltme yapılarak 1997 yılı için gelir vergisi ile geçici vergi salındığı, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesildiği anlaşılmıştır. Ancak, Vergi Dairesince, henüz vergilendirme dönemi tamamlanmadan düzenlenen ve 1.1.1997-8.12.1997 dönemine ilişkin tespitleri içeren inceleme raporu esas alınıp, hesap döneminin tamamı dikkate alınmadan, başkaca bir araştırma ve inceleme yapılmadan ve kıst dönem için düzenlenen raporun davacının ileri sürdüğü iddiaları karşılamaya yeterli olup olmadığı tartışılmadan tarhiyat yapılmasında yasaya uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından bu akaryakıt alımlarının …’den yapıldığı, dolayısıyla belgesiz alımların olamayacağı ve … Bayilerinde uygulanan kar oranının % 7 civarında olduğu ileri sürülmesine karşın inceleme elemanınca bulunan matrah farkına göre karlılık oranının % 17 civarında olması iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumdur. Bu durumda Vergi Usul Kanunu’nun anılan 134 üncü maddesine uygun bir vergi incelemesi yapılmadan matrah farkı tespit edilerek tarhiyat yapılmasında ve bu tarhiyata karşı açılan davayı kısmen reddeden mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle yükümlü temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesi’nin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin ise reddine 16.2.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.