Danıştay Kararı 4. Daire 1998/97 E. 1999/82 K. 28.01.1999 T.

4. Daire         1998/97 E.  ,  1999/82 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/97
Karar No: 1999/82

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Kadıköy Vergi DairesiMüdürlüğü-İSTANBUL
İstemin Özeti : Sevk irsaliyelerinde yeni hesap numarasının bulunmaması nedeniyle davacı kurum adına 1996 yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Vergi Usul Kanunu’nun 8 inci maddesinde her gerçek ve tüzel kişiye bir hesap numarası verileceğinin, 353/7 inci maddesinde ise bu mecburiyete uymaksızın işlem yapanlara her bir işlem için özel usulsüzlük cezası kesileceğinin öngörüldüğü, olayda davacının işyerinde düzenlenen 5.9.1996 günlü tutanakla, Seri … nolu sevk irsaliyelerinde yeni hesap numarasının yazılı olmadığının ve bunlardan altı adetinin iptal edildiğinin tespit edildiği, bu durumda yeni vergi numarası uygulamasına uyulmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, belgelerin anlaşmalı matbaaya bastırıldığını, irsaliyelerin ise yeni hesap numaralarının yazılı bulunduğu faturaya bağlandığını, ortada vergi kayıp ve kaçağı olmadığının, olayda tek bir fiil bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanağı bulunmayan istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesinin son fıkrasında da her gerçek ve tüzel kişilere bir vergi numarası verileceği, bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve oranları belirlemeye ve vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu aynı kanunun 353. maddesinin 7. bendinde de, bu kanunun 8. maddesinin son fıkrası uyarınca getirilen mecburiyete uymaksızın işlem yapanlara herbir işlem için 3.000.000 TL özel usulsüzlük cezası kesileceği, hükme bağlanmıştır.
Olayda, yaygın ve yoğun vergi denetimi esnasında ödevlinin düzenlemiş olduğu seri … nolu sevk irsaliyelerinde yeni vergi numarasının yazılı olmadığı, faturalarda ise yeni vergi sicil numarasının yazılı olduğu tesbit edilmiş ve (171+3.000.000)=351.000.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. 8. maddede mukelleflere “bir vergi numarasının verileceği hükme bağlanmış olup öteden beri vergi mükellefi olan mükellef kurumun vergi sicil numarası mevcut bulunduğundan yeni vergi numarasının sevk irsaliyelerine yazılmamış olması özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirmez. Ayrıca sevk irsaliyelerinin bağlandığı faturalara yeni vergi numarası yazılmış olup olayda vergi kayıp ve kaçağı da söz konusu değildir.
Öte yandan idarece tek bir tesbit yapılmış olup bu tesbite dayanılarak herbir belge için ceza kesilmesinde de isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngörülen ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinde belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda bir arada gerçekleşmediğinden temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının kullandığı 117 adet sevk irsaliyesinde yeni vergi numarasının bulunmadığının tespit edildiği belirtilerek adına kesilen özel usulsüzlük cezanın kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinin 4108 sayılı kanunun 8 inci maddesiyle değişik ikinci fıkrasında, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi gibi belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının tespiti halinde her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği öngörülmüştür. Bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının ve bulundurulmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri düzenlemeyenin, kullanmayanın ve bulundurmayanın saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerekmektedir.
Olayda, düzenlenen tutanakla satışı yapılan emtia ile ilgili olarak sevk irsaliyelerinin düzenlendiği, ancak bu irsaliyelerde yeni vergi numarasının bulunmadığı tespit edildiğinden anılan kanun hükmünde belirtilen sevk irsaliyesi düzenlememe halinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurlar, uyuşmazlık konusu olayda bir arada gerçekleşmemiş bulunmaktadırlar. İdari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesi karşısında kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 28.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.