Danıştay Kararı 4. Daire 1998/93 E. 1998/2768 K. 22.06.1998 T.

4. Daire         1998/93 E.  ,  1998/2768 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/93
Karar No: 1998/2768

Temyiz Eden : Arda Vergi Dairesi Müdürlüğü-EDİRNE
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Ortağı bulunduğu adi ortaklığın 1989 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu tespit edilen ve hissesi oranında davacı adına salınan gelir vergisi ve kaçakçılık cezası üzerinde uzlaşıldıktan sonra, kaybolduğunu bildirdiği fatura cildinden iki adedinin kullanıldığının tespiti üzerine takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrah üzerinden re’sen gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Danıştayca verilen bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 205 sayılı Kanunla eklenen “Uzlaşma” bölümünün Ek 6 ncı maddesinde uzlaşma komisyonu muamelelerinin ve uzlaşma tutanaklarının kesinliğinden, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezanın vergi dairelerince derhal tahsili ve yükümlünün üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açmaması ve hiçbir mercii ve şikayette bulunmamasının anlaşılması gerektiği, bu maddeye dayanılarak ve uzlaşma müessesesinin kesinliğinden söz edilerek vergi dairesi tarafından yeni matrah tespitiyle tarhiyatın ikmal edilemeyeceğinden söz edilemeyeceği ancak davacı adına düzenlenen 25.2.1993 günlü rapora göre bazı kereste satışları için fatura düzenlenmeyerek satış hasılatının kayıt dışı bırakılması nedeniyle re’sen yapılan tarhiyat üzerinde uzlaşmaya varıldığı, daha sonra iki adet fatura ile yapılmış kereste satışlarının olduğunun ortaya çıkması matrahın yeniden re’sen takdirini gerektirmediği, inceleme raporuyla tespit edilen ve vergisi uzlaşma ile ödenen matrahın içinde iki adet fatura ile satılan kereste hasılatınında bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Vergi Mahkemesinin Danıştay 4. Dairesinin bozma kararı üzerine vermiş olduğu kararın bozulmasını gerektirir nitelikte de görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Daha önce inceleme raporu ile tespit edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyat üzerinde uzlaşıldığına göre aynı dönem için ortaya çıkan bilgilere göre ikinci bir tarhiyat yapılması uzlaşmanın kesinliği ilkesine aykırı düşeceğinden, bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 7 nci maddesinde, müddeti içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabı uzlaşma talep ettiği vergi veya ceza için ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açma yoluna gidebileceği, uzlaşmanın vaki olması halinde mükellefin, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunlardan birisi üzerinde uzlaşılmış olsa dahi her ikisine) karşı dava açamayacağı belirtilmiştir. Bu maddeyle getirilen “uzlaşma”, vergilemeden dolayı yükümlü ile vergi idaresi arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların, barışçı yollarla taraflar arasında uzlaşma sağlanarak çözümlenmesini ifade etmektedir. Kanunun gerekçesinde “uzlaşma” dan amacın, vergi uyuşmazlıklarının süratle halli ve böylece mükelleflerin tereddütlerinin bir an önce giderilmesi suretiyle onların huzura kavuşmalarının sağlanması, mükellefle idare arasında vergi yönünden ortaya çıkan ihtilafların yine kendi aralarında görüşülerek çözüme bağlanması olduğu belirtilmiştir.
Kanunun amacı göz önünde tutulduğunda, vergi incelemesiyle tespit edilen matrah üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve buna ilişkin olarak kesilen ceza üzerinde yapılan uzlaşmanın söz konusu matrahla ilgili anlaşmazlığı tümüyle kesin olarak ortadan kaldıracağı kabul edilmelidir. Uzlaşma ile yükümlünün salınan vergi ve kesilen ceza hakkında uyuşmazlık yaratamayacağı kabul edildiğine ve bu konuda açık kanun hükmü nedeniyle herhangi bir tereddüt bulunmadığına göre, bu uzlaşmada taraf olan idarenin dönem vergisi üzerinde uzlaşıldıktan sonra aynı dönem hakkında inceleme yaparak matrah belirlemesi uzlaşma ile sağlanmak istenen amaca aykırı düşer.
Buna göre, davacı hakkında 1989 yılı için yapılan inceleme sonucu düzenlenen 25.2.1993 tarih ve 3-993/9 sayılı inceleme raporuyla belirlenen matrah üzerinden salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezası üzerinde uzlaşma sağlandığına göre artık aynı dönem için takdir komisyonu kararına göre vergi salınması mümkün bulunmamaktadır.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 22.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.