Danıştay Kararı 4. Daire 1998/725 E. 1999/439 K. 16.02.1999 T.

4. Daire         1998/725 E.  ,  1999/439 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/725
Karar No: 1999/439

Temyiz Eden Taraflar :1-…
2-Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğü İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı kurumun 1996/Temmuz dönemine ait gelir (stopaj) vergisi borçlarının tahsili maksadıyla D.S.İ. den olan alacaklarına haciz uygulanmıştır. Davacı haciz işleminin iptali ile haczedilen paranın gecikme zammı ölçüsünde tazminat ile birlikte iadesi istemiyle dava açmıştır. … üncü Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı şirketin uyuşmazlık konusu döneme ait vergi borcunu maliyeden olan alacağına mahsubunu istediği, mahsup istemi sonrası herhangi bir işlem tesis edilmediği, mahsup talebinin niçin yerine getirilmediği ortaya konulmadan vadesinde ödenmemiş bir amme alacağının bulunduğu kabul edilemeyeceği, ödenmemiş amme alacağı olduğu kabul edilse bile ödeme emri düzenlenmeden doğrudan haciz tesis edilmesinde isabet görülmediği, yükümlünün mahsup talebinde bulunduğu vergi borcunu fazlasıyla karşılayacak alacağı bulunduğu halde haciz işlemi tesisi ile zarara uğradığı ancak İdareye yüklenebilecek kanuni faiz oranı % 30 olduğundan tahsil edilen paranın anılan faiz oranıyla iadesi, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerektiği gerekçesiyle, tahsil edilen paranın yıllık % 30 faiziyle iadesine karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü davacının mahsup talebini eksik evrakla yaptığını ve bu nedenle mahsup talebinin kabul edilmediğini, Davacı ise kendileri lehine takdir edilen % 30 faizin çok düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti :Davacı, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmaktadır.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi :Olayda, vergi borçlarına mahsup edilmek üzere Devlet Su İşlerindeki istihkaklarından tahsil edilen meblağın, yıllık % 30 yasal faizi ile birlikte davacı kuruma iadesi yolundaki Vergi Mahkemesi kararının taraflarca bozulması istenilmektedir.
Davalı idarenin, temyiz dilekçesinde, haciz uygulaması suretiyle yapılan tahsilata ilişkin olarak ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinin 1.bendinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bu yönden bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Ancak, niteliği gereği faiz, ancak sözleşme ya da kanun hükmüne dayanılarak talep edilebileceğinden ve hangi nedenle olursa olsun ödenmiş bir verginin açılan dava sonunda iadesine karar verilmesi halinde, ilgilisine ayrıca faiz ödenmesini öngören bir yasa hükmü bulunmadığından, Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmiş olması ise yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğünün, faize yönelik temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasının, yapılan tahsilata yönelik temyiz istemi ile davacı kurumun temyiz isteminin ise dayanağı bulunmadığından reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle taraflar, temyiz isteminin reddine 16.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.