Danıştay Kararı 4. Daire 1998/4684 E. 1999/3838 K. 08.11.1999 T.

4. Daire         1998/4684 E.  ,  1999/3838 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/4684
Karar No: 1999/3838

Temyiz Eden Taraflar : 1- Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
2- …
İstemin Özeti : Sahibi olduğu ikinci grup eski eser kapsamındaki gayrımenkul nedeniyle elde ettiği kira gelirini beyan etmeyen davacı adına, 1992 yılı için gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi, … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dilekçesinde; söz konusu gayrımenkulün 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21.maddesi gereğince her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu ve bu durumun yapılan başvuru sonucu T.B.M.M. dilekçe komisyonunca verilen cevapta da vurgulandığı ileri sürülmüşse de gerek ilgili Kanun maddesi gerek dilekçe komisyonunca verilen cevabi yazının gayrımenkulün kiraya verilmesi halinde elde edilecek gelirleri kapsamadığı, sadece emlak vergisi, tapu harcı gibi vergi ve harçları kapsadığı şüphesiz olduğundan, elde edilen kira gelirinin vergilendirilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ağır kusur cezası yerine kusur cezası uygulanması gerektiği, re’sen ve ikmalen tarhiyatlarda fon payı hesaplanamayacağı gerekçesiyle vergi aslı yönünden davanın reddine, ağır kusur cezasının kusur cezasına çevrilmesine, fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, fon payları ile kesilen cezaların yasal olduğunu, davacı ise söz konusu gayrımenkulün her türlü vergiden muaf olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesi Müdürlüğünce davacı temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin l.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle taraflar temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21.maddesinin 2.fıkrasında; tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan ve I ve II.grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz kültür varlıklarının her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu belirtilmiştir.
Kanunların öncelikle lafzı ile hüküm ifade edeceği, ancak lafzın açık olmadığı durumlarda kanun maddesinin amacına ve Kanundaki yerine bakılacağı, söz konusu 21.maddenin 2.fıkrasında maddede belirtilen taşınmaz kültür varlıklarının her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğunun belirtildiği, aynı maddenin son fıkrasında her türlü vergi,resim ve harç tabiri kullanılmayıp, sınırlamayı belirtmek için müstesna tutulan vergilerin tek tek sayıldığı, söz konusu ikinci fıkranın; “eski eserlerin koruma ilkeleri arasında bunların değerlendirilerek veya aynen kullanımının malik veya zilyetlerine cazip hale getirir tedbirler yer aldığından günümüz anlayışına uygun olarak vergi hukuku açısından eski eser sahiplerine olanaklar sağlanmıştır” şeklindeki gerekçesi ve uygulamada da bu tür eserlerin ayakta tutulup, yaşatılabilmesi, bir kültür mirası olarak gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için zorunlu bulunan ve oldukça yüksek olan koruma ve bakım maliyetleri ile bunların sahiplerine getirilen kısıtlılıkların hafifletilmesi için kolaylıklar sağlandığı, teşvikler getirildiği dikkate alındığında kültür varlıklarının korunması için bunların sahiplerine vergi kolaylıkları sağlamayı amaçlayan yasa maddesindeki; bu kültür varlıklarının her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu şeklindeki hükmün dar yorumlanamayacağı, bu varlıklar nedeniyle elde edilecek kira gelirini de kapsaması gerektiğinden söz konusu muafiyet hükmünün kira gelirlerini kapsamadığı yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında,yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle taraflar, temyiz isteminin reddine 8.11.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 3386 sayılı Kanunla değişik 21.maddesi; “Tapu kütüğüne korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan 1. ve 2. grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olması nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının her türlü vergiden muaf olduğu” hükme bağlanmış olup; davacının gayrimenkulü 2 nci grup eski eser olduğundan anılan hüküm uyarınca bu gayrimenkulden elde edilen gelirin gelir vergisinden istisna edilmesi yukarıda anılan kanun hükmü gereğidir. Gelir Vergisi Kanunun’da açık hüküm bulunmadığından bahisle verilen karar vergilerin kanuniliği ilkesine açıkça aykırı olduğundan bozulması gerekeceği cihetle karara katılmıyorum.