Danıştay Kararı 4. Daire 1998/4049 E. 1999/3668 K. 21.10.1999 T.

4. Daire         1998/4049 E.  ,  1999/3668 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/4049
Karar No: 1999/3668

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Hitit Vergi Dairesi Başkanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : 1991-1992 yılı işlemleri incelenen davacı adına, giderlerinin bir kısmını gerçek dışı belgelere dayandırdığı ileri sürülerek re’sen kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının gider kaydettiği bir kısım faturaları düzenleyen şahıslar nezdinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen faturaların gerçek dışı olduğunun saptandığı ve davacı tarafından bu tespitleri çürütecek bilgi ve belge ibraz edilmediğinden söz konusu fatura tutarları dikkate alınarak yapılan tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, söz konusu faturaların usulüne uygun olduğunu, kendileri nezdinde bir inceleme yapılmadığını, fatura içeriği mal ve hizmet alımının gerçek olduğu eksik inceleme sonucu şüpheye dayalı olarak yapılan tarhiyatın yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : 1991 yılında … Otoyolu inşaatının ve … otoyolu inşaatının hafriyat ve nakliyat taşaronluğunu yapan yükümlü şirketin … ve … isimli şahıslardan aldığı iki faturanın gerçek olmadığı yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına 1992 yılı için resen salınan kurumlar vergisi,fon payı ile kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek durumu esas olup,Vergi Usul Kanununun 134.maddesinde,vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tesbit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta ise,yükümlü şirketin ilgili yıllarda … Otoyolu inşaatının müteahhitliğini üslenen firmanın hafriyat ve nakliyat işlerinin taşaronluğunu üstlendiği,yapılan işin değerinin 31.638.027.624 lira olduğu,gerçek olmadığı ileri sürülen faturalarda yazılı giderlerin ise yapılan işin % 1’ine tekabül ettiği,anlaşılmakta olup; inceleme elemanınca işveren ve yükümlü şirkete taşaronluk işini veren müteahhit firma nezdinde de araştırma yapılarak faturalarda yazılı işlerin gerçekten yapılıp yapılmadığının tesbiti mümkün iken böyle bir tesbit yapılmadan fatura düzenleyen kişilerin komisyon karşılığı fatura düzenleyen kişiler olmaları nedeniyle yükümlü Kurumun sorumlu tutulması eksik incelmeye dayalı bulunduğundan,Mahkemece cezalı tarhiyatın aynen onanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının 1991 yılında gider olarak kaydettiği 2 adet faturanın gerçek dışı olduğu iddiası ile yapılan tarhiyata karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulmasına ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134 üncü maddesinde, vergi incelemesinin amacının “ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak” olduğu belirtilerek gerçek durumun vergilemeye esas alınacağı ve incelemenin de bu amaca yönelik olması öngörülmüştür.
Olayda, davacıya fatura veren iki şahsın hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporlarında; bu şahısların adreslerinde bulunamadıkları, gelir ve katma değer vergisi beyannamelerini vermedikleri, defter ve belgelerini ibraz etmedikleri, fatura içeriği hizmetleri yerine getirecek durumda olmadıkları ve bu kişiler tarafından düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığı belirtilerek davacının bu şahıslardan alıp gider kaydettiği iki adet fatura gerçek dışı kabul edilip, fatura tutarları üzerinden tarhiyat yapılmıştır. Ancak faturaların düzenleme tarihinden uzun bir süre geçtikten sonra bu şahısların adreslerinde bulunamaması defter ve belgelerini ibraz etmemeleri ve beyanname vermemeleri fatura içeriği işlerin gerçekten yapılmadığı anlamına gelmeyeceği gibi faturada belirtilen hizmetin gerçekten yapılıp, yapılmadığı, davacının yaptığı işin niteliği ve büyüklüğüyle orantılı olup olmadığı araştırılıp, gerçek durum kesin olarak ortaya konulmadan sadece bu iki fatura nedeniyle davacının defter kayıtları ve bunlarla ilgili belgelerinin vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olduğu belirtilip, bu giderlerin yapılmadığı varsayımıyla matrah farkı tespit edilerek tarhiyat yapılmasında yasaya uyarlık bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle … Vergi Mahkemesi’nin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 21.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.