Danıştay Kararı 4. Daire 1998/332 E. 1999/294 K. 11.02.1999 T.

4. Daire         1998/332 E.  ,  1999/294 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/332
Karar No: 1999/294

Temyiz Eden : Erenköy Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : ….
İstemin Özeti : Ücret ve kira ödemelerinden dolayı eksik beyanda bulunduğu ileri sürülen davacı adına re’sen takdir olunan matrah üzerinden salınan 1991/1-12 nci aylarına ait gelir (stopaj) vergisi, hesaplanan fon payı ve kesilen kaçakçılık cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliği üzerine 30 günlük sürede uzlaşma başvurusunda bulunulmadığı belirtilerek yapılan uzlaşma başvurusunun reddine yönelik 16.4.1994 tarihli Uzlaşma komisyon kararının iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ihbarnamelerin 3.8.1994 tarihinde apartman kapıcısına tebliğ edildiği, kendisinin bu durumu 25.10.1994 tarihinde öğrendiğini öne sürdüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 94 üncü maddesinde kendisine tebligat yapılabilecekler arasında apartman kapıcısının yer almadığı, bu durumda ihbarnamelerin davacının bildirdiği 25.10.1994 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, bu tarihe göre 26.10.1994 tarihinde yapılan uzlaşma talebinin süresinde olduğu, uzlaşma talebinin 16.12.1994 tarihinde reddedilmesi üzerine 2.1.1995 tarihinde açılan davanın da süresinde olduğu, yoklama fişlerinin idarece yapılacak tarhiyatlara dayanak oluşturabilecek ya da vergi incelemelerinde maddi olguların tespitinde kullanabileceği, davacı adına yapılan tarhiyatta davacının eksik beyanda bulunduğunun kanuna uygun biçimde vergi incelemesiyle tespiti yerine re’sen vergi tarhiyatına dayanak oluşturacak bilgileri taşımayan yoklama tutanağına dayanılarak matrah takdirinde isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, davacının uzlaşma komisyonu kararının iptali istemiyle dava açtığı halde mahkemenin tarhiyatın kaldırılmasına da karar verdiğini, tebliğ alındısında tebligatı alan şahsın kapıcı olduğuna dair bir şerh bulunmadığını, dolayısıyla süresinde uzlaşma talep edilmediğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Davacının, uzlaşma komisyonuna başvurusunu süreden reddeden komisyon kararının iptali istemiyle açtığı davada, Vergi Mahkemesinin uzlaşma komisyonuna başvuruda süre bulunmadığı görüşüyle komisyon kararını iptal edip, aynı zamanda cezalı tarhiyatıda inceleyerek terkin eden kararının bozulması istenmektedir.
Davalı Vergi Dairesi, Uyuşmazlık cezalı tarhiyata ilişkin olmadığı halde Mahkemenin bu konuda karar vermesinin bozma nedeni olduğunu ileri sürmektedir.
İdari Yargılama Usulü Kanununun 12 nci maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla vergi mahkemelerinde tam yargı veya iptal davası açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Dava konusu olayda, davacının hakkında düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerine karşı Vergi Usul Kanununun kendisine verdiği haktan hareketle uzlaşma komisyonuna yaptığı başvuru, bu komisyonca incelenmeden süre aşımı noktasından reddedilmiş olup, komisyonun bu kararı iptal davasına konu olabilecek idari bir işlemdir.
Davacı, bu işlemin iptali istemiyle dava açmış olup, davanın konusu uzlaşma komisyonu kararıdır.
Uyuşmazlığa bakan Vergi Mahkemesi ise işlemi iptal etmekle kalmamış, uzlaşma komisyonuna başvuru nedeni olan cezalı tarhiyatların yasal olmadığı gerekçesiyle terkinine de karar vermiştir.
Bu durumda, davanın konusu genişletilmiş ve istem dışındaki bir işlem hakkında da karar verilmiş olduğundan, karar bu yönüyle hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenle davalının temyiz isteminin 2577 sayılı Yasanın 49/1 (b) maddesi uyarınca kabulü, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 2.1.1999 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dava dilekçesinde iptali istenilen işlem 26.10.1994 tarihli uzlaşmanın vaki olmadığına dair uzlaşma komisyon kararıdır. Uzlaşma komisyon kararlarına karşı açılacak davalarda uzlaşmanın süresinde yapılıp yapılmadığı ve uzlaşma konusu yönünden ileri sürülen iddiaların değerlendirilmesi sonucu uzlaşma komisyon kararının iptali ya da hukuka uygun olduğu konusunda karar verilebileceğinden dava konusu olayda mahkemece tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ek 7 nci maddesinin 4 üncü fıkrasında uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabının tarhedilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği öngörülmüştür. Anılan maddenin 1 inci fıkrasında ise ilgililerin uzlaşmanın vaki olmaması üzerine dava açabilecekleri hususuna açıklık getirilmektedir.
Uzlaşma istemiyle yapılan başvurular üzerine yapılan toplantılarda uzlaşmanın vaki olmaması nedeniyle açılacak davalarda incelenecek olan işlem, uzlaşma komisyonunun kararıdır. Vergi Usul Kanunu’nun Ek 5 inci maddesi uyarınca uzlaşma komisyonlarınca uzlaşma müzakeresine başlamadan önce,talebin usulüne uygun şekilde müddeti içinde yapılıp yapılmadığı ve uzlaşma komisyonun yetkisi içinde bulunup bulunmadığının inceleneceği belirtilmiştir. Uzlaşmanın vaki olmaması nedeniyle açılacak davalarda, iptali istenilen idari işlem, uzlaşma komisyonunun kararı olduğundan mahkemece yapılacak inceleme de bu hususlara ilişkin olacaktır.
Davacının, 1991 yılı gelir (stopaj) vergisi ve kaçakçılık cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliği üzerine yaptığı uzlaşma başvurusunun 30 günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açtığı davada, 26.10.1994 tarihli uzlaşma komisyon kararının iptali istenilmiştir. Dolayısıyla mahkemece uzlaşma başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususu incelenerek uzlaşma komisyon kararının iptali ya da hukuka uygunluğu konusunda karar verilecektir. Ancak mahkemece davacının uzlaşma başvurusunun süresinde yapıldığı konusundaki tespitin ardından tarhiyatla ilgili incelemeler yapılarak tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkeme, davacının dava açma amaç ve niyetinden farklı olarak ve dava dilekçesinde talep edilmeyen konu hakkında karar vermiş olmaktadır. Bu itibarla mahkemece verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 11.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.