Danıştay Kararı 4. Daire 1998/3243 E. 1999/81 K. 28.01.1999 T.

4. Daire         1998/3243 E.  ,  1999/81 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/3243
Karar No: 1999/81

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : 30 Ağustos Vergi Dairesi Müdürlüğü/KÜTAHYA
İstemin Özeti : Davacının 117 müşteriye fatura vermediğinin tespit edildiği belirtilerek adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyanın incelenmesinden 10.12.1997 günlü tutanakla, 117 ayrı müşteriye yapılan satışlar için fatura düzenlenmediğinin tespit edildiği, Vergi Usul Kanununun 353/1 inci maddesine göre düzenlenmeyen herbir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceğinin öngörüldüğü, olayda düzenlenmeyen belge sayısının ihtilafsız kabulü karşısında belge sayısı esas alınarak kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı aynı nitelikte belge düzenlenmemesi söz konusu olduğundan tek tespit için özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1 maddesinde, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde, bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine herbir belge için (1997) 5.180.000 liradan aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği,bir takvim yılı içinde herbir belge nevine ilişkin olarak tesbit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı (1997) 2.592.000.000 lirayı geçemiyeceği hükme bağlanmıştır.
Maddede herbir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği şeklinde düzenleme belge nevini belirtmek için getirilmiş olup,olayda 10.12.1997 tarihli tutanakla davacının 117 müşterisine fatura düzenlemediği tesbit edilmiş olup,bu tek tesbite dayanılarak yükümlü adına (1.637.500.000x% 10)=163.750.000 TL ceza kesilmesi gerekirken asgari cezanın belge sayısı ile çarpılması suretiyle 606.060.000 lira özel usulsüzlük cezası kesilmesinde Kanuna uyarlık bulunmadığından, Mahkemece davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için kanunda yazılı belgelerin verilemediğinin ve alınmadığının, bu belgeleri vermeyen ve almayanların birlikte tespiti gerekmektedir.
Olayda, bu yönde yapılmış bir tespit bulunmadığından, varsayıma dayalı olarak kesilen özel usulsüzlük cezasını onayan mahkeme kararının bozulması gereketiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının işyerinde yapılan denetim sonucuna göre 117 müşteriye yapılan satış için fatura düzenlemediğinden bahisle yükümlü adına kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na 232 inci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, serbest meslek erbabına kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura almak zorunda oldukları, ayrıca sayılan kişiler dışında kalan ve belli bir bedeli aşan emtia satışı ve yaptıkları iş karşılığında ya da istenmesi halinde bu miktarın altındaki satış ve işler için de fatura vermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanunun fatura düzenlenmemesi halinde uygulanacak cezayı içeren 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında da söz konusu belgeyi vermeyen ve almayanların her birine belli bir meblağda özel usulsüzlük cezası kesilmesinin öngörüldüğü dikkate alındığında, bu hükme göre müeyyide uygulanmasının, ancak satılan emtianın veya yapılan işin hem satıcısının, hemde alıcısının birlikte tespitiyle mümkün olduğu açıktır. Olayda; bu fıkraya göre kesilen cezanın uygulanmasında bu yönde yapılmış bir tespit bulunmamaktadır. İdari cezalar için de geçerli olan, cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi de varsayım veya kıyas yoluyla ceza uygulanmasına imkan vermemektedir. Bu bakımdan yoruma ve varsayıma dayalı olarak kesilen özel usulsüzlük cezasını onayan mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 28.1.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.