Danıştay Kararı 4. Daire 1998/3052 E. 1999/1258 K. 25.03.1999 T.

4. Daire         1998/3052 E.  ,  1999/1258 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/3052
Karar No: 1999/1258

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğü İSTANBUL
İstemin Özeti : Nakliyecilik yapan yükümlünün 1994 yılında sattığı 3 adet kamyon için düzenlediği faturalardaki satış bedelinin noter satış sözleşmesinde gösterilen satış bedelinden düşük olması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak bulunan matrah farkı üzerinden davacı adına gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. …. Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; araçların kasko değerleri ile satış bedelleri arasında büyük fark olduğu, emsal bedelinin tesbiti için Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesi uyarınca takdire gidilmesinin yerinde olduğu, araçların gerçek değerlerinin tesbiti için araçların satış tarihindeki değerlerinin İstanbul Kamyoncular Esnaf Odasından sorulduğu, belirtilen satış değerlerinin takdir edilen matrahtan fazla olması nedeniyle takdir komisyonunca belirlenen matrah farkının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.Davacı,alım-satım bedellerinin tesbitinde taşıtların tüm özellikleri dikkate alınmadan çelişkili miktarlar esas alınarak yapılan tarhiyatın yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Davacının 1994 yılında satmış olduğu, …, …, … plakalı kamyonların satış bedellerinin faturalarda düşük gösterildiğinden bahisle takdire sevki üzerine takdir komisyonunca genel ve soyut ifadelerle takdir edilen matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararı temyiz edilmektedir.
Mahkemece, araçların kosko değerlerinin gelir vergisi matrahını oluşturamıyacağı belirtildikten sonra, aracıların gerçek değerlerinin tesbiti için araçların satış tarihindeki değerleri İstanbul Kamyoncular Esnaf Odasından sorularak bu kurum tarafından belirtilen satış değerlerinin takdir edilen matrahtan fazla olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu konuda yetkili diğer kuruluşların bilgisine başvurulmadan sadece bu odanın bildirdiği miktarın esas alınmasında isabet görülmemiştir.
Nitekim, Katma Değer Vergisi ihtilafıyla ilgili olarak … Vergi Mahkemesi tarafından verilen ara kararına cevaben gönderilen İstanbul Kamyoncular ve Esnaf Odasının, 11.4.1997 gün ve … sayılı cevabi yazısında, … plakalı kamyonun satış tarihindeki değerinin 400.000 lira olduğu bildirildiği halde bu kez 600.000.000 lira değer bildirilmiştir. Ayrıca bu yazıda her nevi kamyon için bildirilen değerlerin kamyonların bakımlı ve lastiklerinin yeni olması halinde geçerli olduğu belirtildiği halde kamyonların durumu hakkında bir inceleme yapılmamıştır.
Alım satım bedellerinin tesbitinde taşıtların tüm özelliklerinin dikkate alınması gerekirken ilgili kuruluş tarafından kamyonların özellikleri dikkate alınmadan bildirilen çelişkili miktarların esas alınmasında isabet görülmediği gibi noter satış sözleşmesinin sahteliği yada araçların sözleşmede yazılı bedelin üstünde bir fiyatla satıldığı yolunda bir tesbit bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Öte yandan ikmalen ve resen yapılan tarhiyatlarda fon payı hesaplanmasında olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Araçların alım-satım bedellerinin tesbitinde taşıtların tüm özelliklerinin dikkate alınması gerektiği, noter satış sözleşmesinde belirtilen fatura bedelleri üzerinde bir fiyatla satış yapıldığı hususunda herhangi bir tesbit bulunmadığı görüldüğünden davayı reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde gelirin gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu öngörülmüştür.
Olayda, davacının satış fiyatı konusunda düzenlediği fatura ve noter sözleşmesine geçen beyanı yerine, takdir komisyonunca noter satış sözleşmesindeki aracın aracın kasko değerini gösteren satış bedeli esas alınarak belirlenen matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılmıştır. Ancak, araçların noter satış sözleşmesinde yazılı fatura bedelinin üstünde bir fiyatla satıldığı yolunda bir tespit bulunmamaktadır.
Diğer yandan Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde, Kanunda yazılı kazanç ve iratların gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile nazara alınacağı” belirtilmiştir. Bu hükme göre gerçek kazancın yanlızca kasko bedelinden hareketle saptanması mümkün değildir. Kasko bedeli ancak harç yönünden uygulanması mümkün bir değerdir. Ayrıca, vergilendirmede gerçek durum esas olduğuna göre eğer satış bedelinin gerçek olmadığı ileri sürülüyorsa gerçek alış bedelinin de saptanması gerekmektedir. Bu itibarla, davalı İdarece, aracın noter satış sözleşmesindeki kasko değerini gösteren satış bedelinden hareketle matrah farkı belirlenmesinde isabet bulunmamaktadır. Davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesi … gün ve E:… K:… sayılı kararının bozulmasına 25.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.