Danıştay Kararı 4. Daire 1998/2808 E. 1999/1029 K. 15.03.1999 T.

4. Daire         1998/2808 E.  ,  1999/1029 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/2808
Karar No: 1999/1029

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Taşbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğü ESKİŞEHİR
İstemin Özeti : Yıllara yaygın inşaat ve taahhüt işi yapan davacının 1992-1996 yılları arasında yapımını gerçekleştirdiği iki kooperatif inşaatına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu gider faturalarının bir kısmının gerçeğe uygun belge niteliği taşımadığı ileri sürülerek 1996 yılı için re’sen kurumlar vergisi salınmış, fon hesaplanmış, kaçakçılık cezaları kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden söz konusu faturaları düzenleyen kişilerinin adreslerinin olmaması nedeniyle kendilerine ulaşılamadığı, defter ve belgelerini incelemeye ibraz edemedikleri, karşıt inceleme yapılabilenlerin bir bölümünün salt komisyon karşılığı fatura düzenleyen kişiler olduklarının anlaşıldığı, davacı şirketin faturaların gerçek olduğunu ispat için ödemelere ilişkin çekleri ibraz ettiği, ancak faturadaki miktarlarla çeklerdeki miktarların ve ait oldukları dönemlerin farklı olduğu, aynı şekilde sevk irsaliyesi ve kantar fişlerinin de faturalara konu emtiaların satın alındıklarını ispatlamaya yeterli bulunmadığı, ayrıca şirket yetkilisinin emtia aldıkları kişi ya da firmaları tanımadıkları, ihtiyaçları olan malzemelerin bu işlerle uğraşan kişilerce temin edildiği şeklindeki ifadesi de dikkate alındığında bu faturaların gider kayıtlarından çıkartılması ve inşaat taahhüt işlerinde istihkakın % 20 sinin kar kabul edilmesine yönelik Danıştay kararları uyarınca matrahın belirlenmesinin yasal bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı şirket, yapımı gerçekleştirilen inşaatların projelerine göre kullanılması gereken malzeme ve tutarlarının tespitinin mümkün olduğunu, gerçeğe uygun olmayan faturalara dayalı herhangi bir fazla girdi girişlerinin bulunmadığını, bu hususların bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi :1992-1996 yılları arasında kooperatife ait dairelerin inşasında kullanılan malzeme alımına ve hafriyat işine ait bir kısım faturaların gerçekle ilgisi olmadığı yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak,yükümlü şirket adına resen salınan kurumlar vergisi ve fon payı ile kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek durumu esas olup,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 nci maddesinde idari yargı yerlerinin bakmakta olduğu davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmıştır.
Yükümlü şirket tarafından dava ve temyiz dilekçelerinde,ilgili yıllarda iki kooperatife proje dahilinde iş yapıldığı,yapılan işlerin denetlenerek hakediş raporları düzenlendiği,projeye göre yapılması gereken işlere rağmen yapılan iş karşılığı alınan faturaların daha az olduğu,inceleme sırasında bu malların inşaatta kullanılıp kullanılmadığı yolunda bir inceleme yapılmadığı ileri sürülerek gerçek durumun tesbiti için defter ve belgelerin istenerek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtildiği halde,Mahkemece defter ve belgelerin getirilmesi suretiyle herhangi bir inceleme yapılmadan inceleme raporundaki tesbitlere göre davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacı şirketin iddiaları doğrultusunda inşaatlarda kullanılan malzeme miktarının tespiti amacıyla bir bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu incelemenin sonucuna göre gider kaydının değerlendirilmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
İnşaat taahhüt işiyle uğraşan davacı şirketin satın aldığı inşaat malzemeleri ile yaptığı giderlerin bir kısmı için fatura almadığı, temin ettiği gerçeğe uygun olmayan faturaları yasal defterlerine inşaat maliyeti olarak kaydettiği ileri sürülerek ilgili yılda yapılan taahhüt işine ilişkin gider ve malzeme alış faturaları arasında gerçek mal ve hizmet teslimi yapmadığı belirtilen kişi ve firmalara ait faturalar giderler arasından çıkartılmış ve saptanan matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılmıştır.
Tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davada mahkemece, inceleme raporundaki gerçeğe uygun belge düzenlemediği kabul edilen mükellefler nezdinde yapılan araştırmalardan söz edilerek, bu tespitlerin davacı şirketin gider kayıtlarının gerçek olmadığını ortaya koyduğu sonucuna varılmıştır. Davacı şirket ise, ilgili dönemde iki kooperatifin inşaat işlerinin tamamlandığı, yıllara sari bu inşaatlara ait hakediş raporlarından inşaatın yapımında kullanılacak malzeme ve giderlerinin tespitinin mümkün olduğu, dolayısıyla gider kayıtlarının gerçekliğinin bu şekilde anlaşılacağını öne sürmüştür.
Bu durumda inşaat taahhüt işi yapan davacı şirketin yapımını gerçekleştirdiği inşaatlarda kullanılabilecek malzeme miktarının tespit edilerek davacı şirketin gider kayıtlarının buna göre eleştirisinin yapılması zorunlu bulunmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 nci maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175-286 ncı maddeleri uyarınca konunun çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece, bu hususların tespitinin bir bilirkişi aracılığıyla yapılması ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davanın reddine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 15.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.