Danıştay Kararı 4. Daire 1998/2530 E. 1999/2222 K. 25.05.1999 T.

4. Daire         1998/2530 E.  ,  1999/2222 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/2530
Karar No: 1999/2222

Temyiz Eden : Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı kurumun 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp,ağır kusur cezası kesilmiştir. … nci Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; aynı holding bünyesinde yer alan şirketler arasında faizsiz olarak kaynak kullanımı halinde örtülü kazanç dağıtımında söz edilemeyeceği gerekçesiyle, tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, ödevli şirketin holding bünyesinde yer alan diğer şirkete aktardığı ve kullanmadığı döviz kredisine ait finansman giderleri ile vadesi gelmemiş spot krediye ait faizi indirim konusu yapamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirket tarafından alınan kredinin holdinge bağlı grup şirketlerinden birine kullandırıldığı sabit olup Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ve 41 nci maddeleri uyarınca davacı şirket tarafından kullanılmayan krediye ait faiz ve kur farkı ödemelerinin davacı şirket tarafından gider kaydedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan davacı şirket tarafından alınan ve kullanılan spot kredilerin vadesi uyaşmazlık konusu yılda dolmadığından tahakkuk etmemiş bulunan faiz giderleri için karşılık ayırmak suretiyle kurum kazancının tespitinde gider olarak nazara alınması muhasebe kuralları,dönemsellik ve tahakkuk esaslarına aykırıdır. Ancak, matrah farkının davacının defter ve belgelerinden hesaplanması nedeniyle olaya kusur cezası uygulanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince davalı İdarenin duruşma istemi
yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta,davacı kurumun 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu kendisinin alıp holding bünyesinde bir başka şirkete aktardığı krediye ait kur farkı ve faiz ödemeleri ile vadesi dolmamış spot krediye ilişkin faiz ödemelerinin gider kaydedilmeyeceğinden bahisle düzenlenen inceleme raporu uyarınca salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davada tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararın bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı kurumun 1994 yılında aldığı döviz kredisini … A.Ş.ne aktardığı ve 1995 yılında kapatılan krediye ait faizlerin … A.Ş. tarafından ödendiği ancak, kur farkı ve faizlerin davacı kurum tarafından dönem kazancından indirildiği anlaşılmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ıncı maddesi uyarınca, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, indirim konusu yapılabilmektedir. Olayda ise alınan kredinin diğer şirkete aktarılması ve davacı şirketin ticari faaliyetinde kulanılmaması nedeniyle bu krediye ait kur farkı ve faiz ödemelerinin davacı şirketçe indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Spot kredilerde faiz ödemeleri vade tarihinde kesinleşip talep edilebilir hale gelmektedir. Uyuşmazlık konusu olayda da vadesi sonraki yıla sarkan kredilere ait faizlerin henüz tahakkuk etmemesi nedeniyle, dönem kazancından indirilmesinin muhasebe kurallarına, dönemsellik ve tahakkuk esaslarına aykırılık teşkil edeceğinden spot krediye ait faiz ödemelerin yönünden hesaplanan matrah farkında hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak, yukarıda belirtilen matrah farkları davacı kuruma ait defter ve belgeler üzerinden tespit edildiğinin anlaşılması karşısında kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi uygun olacaktır. Bu durumda davacı adına salınan vergi ve kesilen cezaya karşı açılan davada tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … nci Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 25.5.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.