Danıştay Kararı 4. Daire 1998/2383 E. 1999/2598 K. 14.06.1999 T.

4. Daire         1998/2383 E.  ,  1999/2598 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/2383
Karar No: 1999/2598

Temyiz Eden Taraflar : 1- …
2- Atışalanı Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
İstemin Özeti : 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda salınan gelir vergisi, geçici vergi ve fon payı için davacı şirket adına ağır kusur cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; satın alınanemtialar dolayısıyla yüklenilen vade farklarının mal maliyetine dahil edilmek yerine doğrudan gider yazılması muhasebe ilkelerine uygun olacağından bu kısım için hesaplanan matrah farkı üzerinden kesilen cezada isabet görülmediği, belgelendirilemeyen finansman giderlerinin şirket yetkililerinin ifadelerinden de yanlışlıkla gider yazıldığının anlaşılması karşısında anılan matrah farkı üzerinden kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda fon payı alınamayacağından fon payı için kesilen cezanın hukuka uygun olmadığı, geçici vergi için kesilen cezanın ise yerinde olduğu gerekçesiyle vergi aslı ve geçici vergi için kesilen cezanın azaltılmasına, fon payı için kesilen cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, şirketin % 45 paya sahip ortağının 2.7.1996 tarihinde vefat ettiğini yalnızca onun payına isabet eden ceza yönünden kararın bozulması gerektiğini, davalı İdare ise şirket adına kesilen cezanın inceleme raporunda yer alan tespitlere dayandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Taraflar karşılıklı olarak temyiz istemlerinin reddi gerektiğini savunmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Vergi Mahkemesince, şirket adına kesilen ağır kusur cezalarının, tasdik edilen kurumlar vergisine göre tadilen onanması yolunda verilen kararda isabetsizlik görülmemiş ise de, Vergi Usul Kanununun 372. maddesi uyarınca ölüm mhalinde vergi cezası düşeceğinden şahsi ticari kazanç esasına göre vergilendirilen şirket ortaklarının ölümü halinde de vergi cezasının düşmesi gerekmektedir.
Olayda da, şirketin %45 hisseli ortağı olan …’ın 2.7.1996 tarihinde ölmüş olması karşısında bu ortağın hissesine isabet eden cezanın terkini gerekirken mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın verilen kararda yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mükellef temyiz isteminin kabulü ile kararın bu nedenle bozulması vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacı kollektif şirketin % 45 hisseli ortağı … 2.7.1996 tarihinde vefat etmiş olup Vergi Usul Kanunu’nun 372 nci maddesi uyarınca söz konusu ortağın hissesine isabet eden cezanın kaldırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı kollektif şirket adına gelir vergisi ve geçici vergi için kesilen ağır kusur cezasına karşı açılan davada cezanın azaltılması yolunda verilen kararın taraflarca bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 333 ncü maddesinde “Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde vergi kanuna aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezaları tüzel kişiler adına kesilir” denilmiştir.
Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 372 nci maddesinde, ölüm halinde vergi cezasının düşeceği yolundaki hüküm karşısında, ortakları üçüncü kişilere karşı sınırsız sorumluluğa sahip bulunan kollektif şirketlerde şirket tüzel kişiliğinin vergi cezasına muhatap tutulmasından doğan sorumluluğu şirket ortaklarının durum, tutum ve davranışlarıyla iradelerinden ayrı düşünme olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle şirket tüzel kişiliği tarafından, ölen ortağa isabet eden vergiye göre hesaplanarak kesilen cezalara karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararı kusurlandıracak nitelikte bulunmamıştır.
Açıklanan nedenle, davacı temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına oyçokluğuyla, Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün temyiz isteminin reddine oybirliğiyle 14.6.1999 gününde karar verildi.

A Z L I K O Y U
Vergi Usul Kanunu’nun 333 üncü maddesinde tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde vergi kanununa aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezalarının tüzel kişi adına kesileceği, aynı Kanunu’nun 372 nci maddesinede ise ölüm halinde cezaların düşeceği belirtilmiştir.
Kollektif şirket, tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte şirket ortakları gelir vergisi mükellefi olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle kollektif şirket ortaklarının sorumluluğunun şahsi işletme sahibi olan mükelleflerden farkı bulunmamaktadır. Bu durumda kollektif şirket adına bir tarhiyat yapıldığında verginin muhatabı ortaklar, cezanın muhatabı ise şirket tüzel kişiliği olmaktadır.
Anılan 372 inci madde hükmüne göre ölen kimsenin fiilinden doğmuş olan suçlara ilişkin olarak kesilen cezanın kalkacağı sonucuna varılmaktadır. Bu cezanın şahsiliği ilkesinin sonucudur. Oysa kollektif şirkette ceza şirket ortakları adına değil, şirket tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle kollektif şirket ortakları adına salınan vergi ile birlikte hissesi oranında ceza kesilmesine ilişkin işlemlerin dava konusu edilmesi hallerinde, Danıştay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre cezanın şirket tüzel kişiliğine ait olması gerekçesi ile ortak adına kesilen cezanın kaldırılmasına karar verilmektedir. Cezanın muhatabı şirket tüzel kişiliği olduğundan gelir vergisi yükümlüsü olan ortaklardan birinin ölümü nedeniyle cezanın düşmesinden söz edilemez. Kaldı ki şirket tüzel kişiliğinin faaliyetinin ve mükellefiyetinin sona erdiğine ilişkin bir tespit de bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle, karara karşıyız.