Danıştay Kararı 4. Daire 1998/1854 E. 1998/4648 K. 27.11.1998 T.

4. Daire         1998/1854 E.  ,  1998/4648 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/1854
Karar No: 1998/4648

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Çankırı Vergi Dairesi Müdürlüğü- ÇANKIRI
İstemin Özeti : Davacı kurumun 6.9.1993 günlü noter satış sözleşmesiyle satın aldığı aracın üzerine eski malikinin vergi borçları nedeniyle 28.9.1995 günlü yazı ile tesis edilen haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; idari işlemler hakkında menfaatleri ihlal edilenlerin dava açabilecekleri, olayda davacı kurumun noterden kati satış senedi ile almış olduğu aracı kendi adına tescil ettirmediğine göre, eski malikin vergi borcundan dolayı kamyonun üzerine haciz konulmasının, davacının menfaatini ihlal etmediği, söz konusu haciz işlemine dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiştir. Davacı kurum, maliki oldukları araç üzerine başka bir mükellefin vergi borcu nedeniyle tesis edilen haciz işlemine karşı dava açma ehliyetlerinin bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacının noterlikçe düzenlenen kati satış senedi ile …’dan satın almış olduğu kamyon üzerine eski malikin vergi borcundan dolayı uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1.maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği hükme bağlanmıştır.
Satın alınan kamyon Trafik Şube Müdürlüğü siciline davacı adına kayıt ve tescil edilmemiş ise de, noterlikce kati satış senedi düzenlenmekle B.K. 182.maddesinde öngörülen satım akti gerçekleşmiş ve mal teslim edilmekle mülkiyeti alıcıya geçmiştir.
Bu durumda davacının, eski malikin vergi borcu nedeniyle mülkiyeti kendisine ait kamyon üzerine uygulanan haciz işlemine karşı yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca iptal davası açmakta menfaati bulunduğundan mahkemece davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile işin esası hakkında karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Satın aldığı araca sonradan uygulanan haciz nedeniyle davacı kurumun hakkı muhtel olduğundan, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı kurumun 6.9.1993 günlü noter satış sözleşmesiyle … adlı şahıstan satın aldığı … plakalı taşıt aracının trafik kaydına 6183 sayılı Kanunun 62 nci maddesi gereği 28.9.1995 günlü yazıyla tesis edilen haciz işlemine karşı dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususu uyuşmazlığın esasını teşkil etmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 62 nci maddesinde “Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haczolunur.” denilmektedir.
Olayda, davacı kurum ihtilaflı aracı 6.9.1993 günlü noter satış senediyle satın almış, ancak aracın trafik kaydına tescil için dava konusu haciz işlemine muttali olduğu 25.4.1997 gününde başvurmuştur. Dava konusu haciz işleminin uygulandığı tarihte trafik kaydına tescil edilmemiş olmakla birlikte, söz konusu aracın davacı kurumun mülkiyetinde bulunduğu hususu ihtilafsızdır. Kendi mülkiyetindeki bir araca uygulanan haciz işlemine karşı tasarruf hakkının kısıtlanmış olması nedeniyle davacı kurumun doğrudan dava açma hak ve ehliyeti bulunmaktadır.
Bu durumda, mülkiyetinde olduğu ihtilafsız olan bir araca uygulanan haciz nedeniyle davacı kurumun dava açma ehliyeti bulunduğundan, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının, davanın esası incelenerek bir karar verilmek üzere bozulmasına 27.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.