Danıştay Kararı 4. Daire 1998/1176 E. 1999/1134 K. 17.03.1999 T.

4. Daire         1998/1176 E.  ,  1999/1134 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/1176
Karar No: 1999/1134

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : İşçi ve serbest meslek ödemelerini eksik beyan ettiği ileri sürülen davacı adına takdir komisyonu kararına dayanılarak 1996/1-12 inci ayları için gelir (stopaj) vergisi salınıp, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 30.1.1996 günlü tespit tutanağı ile iki işçinin asgari ücretli olarak çalıştığı tespit edildiği için, ilgili yıldaki asgari ücret tutarları esas alınarak tarhiyat yapılması gerektiği gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına, cezalı fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, tespit tarihinden ileriye yönelik olarak tarhiyat yapılamayacağını ve Vergi Usul Kanunu’nun 30/2 nci maddesine uyulmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127. maddesinde, yoklamadan maksatın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tesbit etmek olduğu hükme bağlanmıştır.
Olayda ise, davacının oğlu nezdinde düzenlenen 30.1.1996 günlü tutanakla işyerinde asgari ücretle iki işçinin çalıştığı tesbit edilmiş olup 1996 yılının 2 ile 12. aylarında işçi çalıştığı ve 213 sayılı kanunun 94. maddesi uyarınca tevkifata tabi ödeme yapıldığı yolunda bir tesbit bulunmadığı gibi defter ve belgeler üzerinde de herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Düzenlenen yoklama tutanağı sadece 1996/1. dönemi için geçerli olup bu tutanağın diğer dönemler içinde geçerli olduğu kabul edilemiyeceğinden, 96/2-12 dönemler için resen takdire gidilerek yapılan tarhiyatta isabet görülmemiştir.
Bu durumda Mahkemece tarhiyatın Ocak 1996 dönemi için asgari ücret esas alınarak kusur cezalı olarak tadili gerekirken tüm dönem için tadili yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının 1996/2-12 dönemlere ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Tespit tarihinden sonra işçi çalıştırıldığı yolunda bir saptama yapılmadan, tüm yıl için tarhiyat yapılması kanuna aykırı olduğundan, kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 2 numaralı bendinde, vergi beyannamesinin kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemiş bulunması hali re’sen takdir nedeni olarak sayılmış olup, fıkranın devamında, “yukarıdaki 2.bentde yazılı halin vukuunda mükellefe takdir komisyonu tarafından 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterleri ibraz etmeye davet olunur. Bu davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, defter ve vesikalar ihticaca salih bulunmak şartiyle, mükellefe takdir olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre tespit olunacak miktardan fazla olamaz.” denilmektedir. Anılan Kanun’un 127nci maddesinde ise “yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir.” hükmü mevcuttur.
Olayda, davacının işyerinde 30.1.1996 günlü, oğlu nezdinde düzenlenen tutanakta işyerinde asgari ücretli olarak iki işçinin çalıştığı tespit edilmiş olup, takdir komisyonu kararına dayanılarak 1996/1-12 nci ayları için tarhiyat yapılmıştır. Yoklama fişiyle tespit edilen hukuki durum, sadece tespit anına ilişkin olacağından başkaca bir tesbit olmadan bu tarihden sonra da aynı işçilerin çalıştırıldığından bahisle yapılan tarhiyatta isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca, Vergi Usul Kanunu’nun 30/2 nci maddesine göre tarhiyat yapılabilmesi için öncelikle maddede belirtilen usul şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Oysa, takdir komisyonunca davacıdan defter ve belge istenilmeden doğrudan matrah takdiri yoluna gidilmiştir.
Bu durumda, Vergi Usul Kanunu’nun 30/2 nci maddesindeki şartlar yerine getirilmeden ve tespit tarihinden sonraki dönemler için yapılan tarhiyatın kaldırılması gerekirken, davanın kısmen reddine ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 17.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.