Danıştay Kararı 4. Daire 1998/1154 E. 1999/1019 K. 11.03.1999 T.

4. Daire         1998/1154 E.  ,  1999/1019 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1998/1154
Karar No: 1999/1019

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
İstemin Özeti : Davacı götürü usulde vergi mükellefi iken gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmiş, re’sen takdir olunan matrah üzerinden gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış ve kaçakçılık ve ağır kusur cezaları kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının dava dilekçesinde gösterdiği adrese tebligat yapılamaması üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26 ncı maddesinin 3 üncü bendi uyarınca bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Davacı, kapı numaralarının Belediyece değiştirilmesi nedeniyle mağdur olduğunu, bu durumun kendisinden kaynaklanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunun 26 ncı maddesi 3 üncü bendinde davacının gösterdiği adresetebligat yapılamaması halinde,yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyasının işlemden kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
Tebligatın usul ve esasları ise Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğünde ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Tüzüğün 13 üncü maddesinde; tebligatın ilgili şahsın bilinen en son adresine yapılacağı,gösterilen adreste tebligat yapılamayan hallerde tebligatı çıkaran merci tarafından ilgili teşkilat yada mercilerden kişinin adresinin sorulacağı hükme bağlanmış,46 ncı maddedede; adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır,bu tüzük hükümlerine göre tebligat yapılamayan ve 13 üncü madde uyarınca yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı,meskeni veya işyeri bulunamayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı belirtilmiştir.
Dava konusu olayda,davacının dilekçede belirttiği adrese idarenin savunması tebliğ edilmek istenmiş,ancak,Tebliğ zarfının arkasına memur tarafından “Evrak üzerinde gösterilen adresin numaraları belediye tarafından değiştirilmiştir.40’noda böyle birisi yoktur.Bila tebliğ iade” kaydı düşülerek evrak mahkeme kalemine iade edilmiştir.Evrak üzerinde açıkca Belediyece kapı numaralarının değiştirildiği ifade edildiği halde ilgili belediyeden davacıya ait kapı numarasının ne olduğu öğrenilmek suretiyle tebliğ yapılması mümkün iken,yukarıda anılan Tüzüğün 13 ve 46 ncı maddeleri hükümleri gözardı edilerek dava dosyasının işlemden kaldırılmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda,işlemden kaldırma kararı dayanak gösterilerek,bir yıl sonra davanın (İdari Yargılama Usulü Kanununun 26/3 bendi ikinci cümlesi gereğince) açılmamış sayılmasının da yasal dayanağı bulunmadığından,davacının temyiz isteminin kabulü,Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Mahkemece, Belediyeden davacıya ait adresi yeni bina numarasının öğrenilerek tebligat yapılması mümkün iken bu yola başvurulmadan davacının gösterdiği adrese tebligat yapılmadığından söz edilemez. Bu nedenle davanın açılmamış saylmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyasının işlemden kaldırılacağı, varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Anılan Kanunun 60 ncı maddesinde Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı ifade edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Adres değiştirilmesinin bildirilmesi mecburiyeti” başlıklı 35 inci maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 55 inci maddesi uyarınca adresin değiştirilmesi ve tebliğ memurunun bu suretle muhatabın yeni adresini tespit edememesi halinde tebliğ evrakının çıkaran mercie iade edileceği, bu nedenle muhatabın yeni adresi bir diğer alakalı tarafından bildirilirse tebliğ evrakının o mercie gönderileceği, aksi takdirde mercice araştırma işlemlerine başlanmayarak tebliğ evrakının bir nüshasının eski adrese ait kapıya ve diğer nüshasının da divanhaneye asılacağı, eski adresin kapısına asma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında dosyanın işlemden kaldırılabilmesi için davacının gösterdiği adreste tebligat yapılamamış olması aranılmaktadır. Tebligatın yapılamadığından söz edebilmek için sadece muhatabın adresine gidilmesi ve orada bulunulmadığının tespiti yeterli değildir. Kendisine tebliğ yapılacak kişinin adreste bulunmaması durumunda yapılacak işlemleri düzenleyen Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesindeki işlemlerin yerine getirilmesi gereklidir. Davacının dilekçede belirttiği adrese idarenin savunması tebliğ edilmek istenmiş, ancak tebliğ zarfının arkasına memur tarafından “evrak üzerinde gösterilen adresin numaraları belediye tarafından değiştirilmiştir. 40 no’da böyle birisi yoktur. Bila tebliğ iade” kaydı düşülerek iade edilmiştir. Tebliğ evrakı üzerinde de açıkça belirtildiği üzere davacının adresinde bulunamaması ya da geçici olarak ayrılması hali söz konusu değildir. Sadece Belediye’ce bina numaralarının değişmesi nedeniyle tebligat yapılamamıştır. Anılan hükümler karşısında tebligatın yapılamaması hali mevcut değildir. İlgili Belediyeden davacıya ait adresin yeni bina numarasının ne olduğunun öğrenilmek suretiyle tebliğ yoluna gidilmesi gerekirken Tebliğat Kanununun aradığı anlamda yeni adresin tespiti
için hiç bir inceleme yapılmaksızın sadece tebliğ evrakına anılan şerh düşülmek suretiyle davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamadığından söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasına neden olan tebliğ usulüne uygun yapılmadığından mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 11.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.