Danıştay Kararı 4. Daire 1997/5324 E. 1998/5426 K. 22.12.1998 T.

4. Daire         1997/5324 E.  ,  1998/5426 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/5324
Karar No: 1998/5426

Temyiz Eden : Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü /İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin teşvik belgesinde yer alan ihracat taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle faydalandığı yatırım indirimi kabul edilmeyerek 1993 yıl için adına ikmalen kurumlar vergisi salınmış, fon hesaplanıp kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 93/4000 sayılı Yatırımların ve Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin Teşviki ve Yönlendirilmesine ait Esasları düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararının 30 uncu maddesi ile yatırım malı bir geminin satışı yurt içinde üretilmesine veya ithal edilmiş olmasına bakılmaksızın ihracat olarak nitelendirildiği, olayda, davacı şirketin ithal ettiği gemi yatırımı için 24.10.1991 tarihli Teşvik Belgesi alındığı, bu teşvik belgesinde davacı şirket 15 milyon dolarlık ihracat taahhüdünde bulunduğu, geminin alındığı tarih ile satıldığı tarih arasında 10.217.416.86 Dolarlık navlun hasılatı gerçekleştirdiği, davacı şirketin teşvik belgesi kapsamında satın aldığı bu gemiyi Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından izin alarak 8.395.000 Dolara sattığı, ihracat sayılan bu satış bedelinin de eklenmesi suretiyle teşvik belgesinde yer alan 15.000.000 Dolarlık ihracat taahhüdünün tamamının gerçekleştirilmiş olduğu, ayrıca davacı şirketin faydalanabileceği yatırım indirim tutarı 13.465.000.000 lira iken bunun 543.137.407 liralık kısmından faydalandığının anlaşıldığı, bu durumda yatırım malı olan geminin satış bedeli de ihracat sayıldığından ve teşvik belgesinde yer alan ihracat taahhüdünü kapatmış olduğundan geminin satış bedeli ihracat kabul edilmeyerek yapılan tarhiyatta isabet görülmediği, kaldıki davacı şirket teşvik belgesindeyer alan ihracat taahüdünün 2/3 nü navlun hasılatı ile gerçekleştirmiş olup faydalanabileceği toplam yatırım indirimi tutarının ancak % 4 lük kısmından faydalandığı, bu halde de, taahhüt ettiği ile gerçekleştirdiği ihracat tutarı ile faydalanabileceği ve faydalandığı yatırım indirimi tutarlarıda karşılaştırıldığında yaptığı ihracat tutarına göre faydalandığı yatırım indiriminin yerinde olduğu gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, davacı şirketin gerçekleştirdiği gemi satışıyla ihracat taahhüdünü ihlal ettiğinden yatırım indiriminden yararlanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddiyle vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Davacı şirketin teşvik belgesi kapsamında ithal ettiği gemiyi satışı nedeniyle yatırımın tasdik edilmiş özel şartı olan 15 milyon dolarlık ihracat taahhüdünü yerine getirmediğinden yatırım indiriminden yararlanması mümkün değildir. Bu nedenle temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 22.12.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
Yatırımların, Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin ve İşletmelerin Teşviki ve Yönlendirilmesine ait Esasları belirleyen 93/4000 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında; yatırım konularının Teşvik Belgesi’ne bağlanabilmesi için yatırımın, asgari yatırım ve özkaynak tutarlarında olması, genel teşvik tablosunda yer alması, uluslararası rekabet gücü sağlaması, ileri ve uygun teknoloji getirmesi ve asgari ekonomik kapasitelerde olması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu olayda bu esaslar dahilinde davacı şirkete yük gemisi ithali için yatırımı teşvik belgesi verilmiş, ayrıca beş yıllık toplam 15.000.000 ABD doları ihracat taahhüdü özel şart olarak belgeye ithal edilmiştir. Aynı Bakanlar Kurulu Kararının 30 ncu maddesinde, Teşvik Belgesi Kapsamında yer alan gemiler ile yatırım malı makina ve teçhizatın ihracı veya yurt içinde muafiyetten faydalanan yerlere ve kişilere satışına Müsteşarlıkça müsaade edebileceği ve bu müsaadeye istinaden yapılacak ihracat ve yurt içindeki satışta yararlandırılan teşviklerin geri alınmayacağı, ithal edilen geminin veya yatırım malı makina ve teçhizatın, yurt içi satışında kredi borcunun satın alana devredileceği, ihracı halinde ise kredi borcunun tasfiye edileceği ancak yatırım indiriminin geri kalan bölümünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca ihraç edilmek kaydıyla yurt içinde inşa edilen gemilerle ilgili ihracat taahhüdünün gemi ihraç bedeli olan dövizle kapatılacağı hükme bağlanmıştır. Davacı şirketin teşvik belgesinin yük gemisi ithaline ilişkin olduğu açıktır ve bu gemi ile belirli bir miktar navlun hasılatı sağlamayı taahhüt etmiştir. Bu navlun hasılatının tamamı sağlanmamış ise, yukarıda belirtilen esaslara göre kalan kısım için yatırım indiriminden yararlanması mümkün değildir. Bakanlar Kurulu kararı ile bu hak sadece yurt içinde inşa edilen gemiler yönünden kabul edilmiştir.
Bu nedenlerle ihracat taahhüdünün kalan kısmının gemi ihraç bedeli olan dövizle kapatılması mümkün görülmediğinden temyiz isteminin kabulüyle bu esaslara göre incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşü ile karara karşıyım.