Danıştay Kararı 4. Daire 1997/475 E. 1998/513 K. 13.02.1998 T.

4. Daire         1997/475 E.  ,  1998/513 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/475
Karar No: 1998/513

Temyiz Eden : Maliye Bakanlığı-ANKARA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 30.7.1993 tarihinde görevden alınıp yargı kararıyla görevine dönen davacının 30.7.1993-31.12.1995 tarihleri arasındaki maaş ve ikramiyelerinin birleştirilerek ödenmesi nedeniyle fazladan tevkif edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddi yolundaki 27.5.1996 günlü ve 22045 sayılı Maliye Bakanlığı işleminin iptali ve fazladan tahsil edilen miktar iade edilirken gecikme faizi işletilmesi istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı İdarenin, davacının düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ncı maddesindeki vergi hatası kapsamına girmediğini savunduğu, ancak gelir vergisi hesabında vergi dönemi olarak bir takvim yılının değilde üç takvim yılının alınması ve bu nedenle fazla vergi hesaplanmasının anılan madde kapsamında vergi hatası olarak değerlendirileceği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde vergi dönemi olarak bir takvim yılının belirtildiği, 30.7.1993 tarihinde görevinden alınan 23.11.1995 tarihli mahkeme kararıyla görevine iade edilen davacının, her bir yıla ilişkin ücretlerinin toplamı için ayrı ayrı gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekirken üç yılın toplam ücret tutarı üzerinden tevkifat yapılmasının yasal bulunmadığı, olayda İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28 inci maddesi uyarınca verilen bir mahkeme kararı üzerine tesis edilmeyen veya geciktirilen bir işlem olmadığından gecikme faizi ödenemeyeceği, ayrıca gerek İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda gerekse Vergi Usul Kanunu’nda gecikme faizi ödeneceğine dair bir hükmün de yer almadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, gecikme faizine yönelik istemin reddine karar vermiştir. Davalı İdare, davacının ücretlerinin tahakkuku ve ödemesinin 1995 yılında yapıldığını, dolayısıyla 1995 yılında uygulanan vergi tarifesine göre vergilendirilmesi gerektiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 1 inci bendinde hizmet erbabına ödenen ücretlerle 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı öngörülmüştür.
… Anonim Şirketinde çalışmakta iken 30.7.1993 tarihinde sözleşmesi feshedilerek görevinden alınan davacı, … İdare Mahkemesi’nin … günlü ve … sayılı kararıyla görevine dönmüştür. … İdare Mahkemesi anılan kararında sözleşmenin feshedilerek davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptaline, davacının dava konusu işlemden dolayı yoksun kaldığı tüm parasal ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte tazminine karar vermiştir. Bu karar uyarınca davacıya yapılacak ödeme gerçek zarardan ibaret olacağından, görevde iken kendisine aylık, ödenek gibi isimlerle yapılan ödemelerden tüm kesintiler yapıldıktan sonra kalan miktar olacağından, söz konusu tutarın artık ücret olarak nitelendirilmesi mümkün olmayıp, mahkeme kararı gereği ödenen bir tazminattan söz edilmesi gerekir. Aksi halde mahkemenin tazminine karar verdiği gerçek zararın altında ödeme yapılmış olur.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 13.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.