Danıştay Kararı 4. Daire 1997/4648 E. 1998/1507 K. 21.04.1998 T.

4. Daire         1997/4648 E.  ,  1998/1507 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/4648
Karar No: 1998/1507

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
İstemin Özeti : Para cezasına çevrilen ve davacılar tarafından ödenen işyeri kapatma cezasının iptal edilmesi üzerine, ödenen miktarın iadesi istemini reddeden davalı İdare işleminin iptali ve ödenen meblağa yasal faiz işletilmesi istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezasının para cezasına dönüştürülmesi suretiyle 13.10.1995 tarihli makbuzla ödenen miktarın, söz konusu işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin mahkemece iptali üzerine, iadesi için dava açma süresi geçtikten sonra 17.11.1995 tarihli dilekçeyle davalı İdareye başvurulduğu, Vergi Dairesinin 1.2.1996 tarihli olumsuz cevabının 2.2.1996 tarihinde davacılara tebliğ edilmesine karşın 15.10.1996 tarihinde açılan davanın süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacılar, İdareye 17.11.1995 tarihinde başvurulmuş olmakla birlikte, işyeri kapatma cezasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinin beklenildiğini, Danıştay Dördüncü Dairesinin kararı üzerinesüresinde yeniden idareye başvurulduğunu ve red cevabı üzerine dava açıldığınıileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava,haksız işyeri kapatma işlemi nedeniyle ödenen para cezasının; işyeri kapatma işleminin haksızlığının yargı kararıyla saptanması üzerine,kaldırılması ve ödenen paranın iadesi istemiyle açılmıştır.
Vergi Mahkemesi,işyeri kapatma işleminin Vergi Mahkemesince iptali üzerine 2577 sayılı Yasanın 11 nci maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak dava açma süresi geçirildikten sonra 17.11.1995 tarihli dilekçeyle idareye başvurulup haksız ödenen para için mahsup isteminde bulunulduğu,bu istemin reddi üzerine de yine vergi davaları için öngörülen 30 günlük yasal süre içinde dava yoluna gidilmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından,olaya 2577 sayılı Yasanın 12 nci maddesi hükmünün uygulanması gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir.
2577 sayılı Yasanın 12 nci maddesi; tesis edildiği anda maddi bir menfaatide ihlal eden işlemlere karşı,hem iptal hem de tam yargı (tazminat) davalarının birlikte yada ayrı ayrı ne şekilde açılabileceğini düzenleyen bir hüküm olup,işyeri kapatma işleminin tesis edildiği tarihte söz konusu olmayan ve bu işleme karşı dava açıldıktan sonra başka bir işlemle tahsili sağlanan para cezasına karşı açılan bu davada,12 nci maddenin uygulanma olanağı yoktur.
Uyuşmazlık konusu olayda,davacıdan tahsil edilen para cezasının hukuka aykırılığı,Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.6.1996 gün ve 96/3067 sayılı kararıyla kesinleşmiş ve bu karar davacıya 16.9.1996 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davacı,hakkında uygulanan haksız cezanın kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi için 2577 sayılı Yasanın 11 nci maddesi uyarınca idari dava açma süresi olan 60 gün içinde (24.9.1996 tarihinde) vergi dairesine başvurmuş ve idarenin 30.9.1996 gün ve 22008 sayılı olumsuz yanıtı üzerine yasal dava süresi dolmadan 15.10.1996 günlü dilekçeyle bu davayı açmış olduğundan davada süreaşımı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü,işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesinin süre ret kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Ankara Valiliğinin 15.5.1995 tarihli oluru ile 25.5.1995 tarihli işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada … Vergi Mahkemesince yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiş, davacıların talebi doğrultusunda işyeri kapatma cezası para cezasına çevrilmiştir. Davacılar 13.10.1995 tarihli makbuzla cezayı ödemişlerdir. Ancak Mahkeme 30.10.1995 günlü ve … sayılı kararıyla işlemin iptaline karar vermiştir. Bu kararın davacılara tebliğinden sonra 17.11.1995 tarihinde Vergi Dairesine başvurularak işyeri kapatma cezasının iptal edilmesi nedeniyle ödenen miktarın başka vergi borçlarına mahsubu istenilmiştir. Bu başvuru reddedilmiş, bu arada işyeri kapatma cezasına ilişkin mahkeme kararının temyizine ilişkin Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün temyiz istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.6.1996 günlü ve 96/3067 sayılı kararıyla reddedilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11 ve 12 nci maddelerinde öngörüldüğü gibi iptal davasının sonuçlanması üzerine açılacak tam yargı davalarında idareye başvuru hakları saklı tutulan ilgililerin, kararın veya karara karşı kanun yollarına başvurulması durumunda kanun yolundan geçen kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren dava açma süresinde idareye başvuruları mümkündür. Olayda da davacılar işyeri kapatma cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararının temyiz edilmesi nedeniyle, temyiz kararının sonucunu beklemişler ve bu kararın tebliği üzerine idareye yeniden başvurmuşlardır. İdarenin olumsuz cevabının tebliğinden itibaren otuz günlük sürede de dava açmışlardır. Bu durumda ödendiği ileri sürülen miktarın tazmini için açılan dava süresinde olup, davanın süreaşımı yönünden reddine karar veren mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12 nci maddesinde ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması
halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açılabileceği, bu halde de ilgililerin 11 inci madde uyarınca İdareye başvurma haklarının saklı olduğu öngörülmüştür. Bu maddeye göre iptal davasının sonuçlanması üzerine açılacak tam yargı davalarında süre, iptal davasıyla ilgili kararın veya buna karşı kanun yollarına başvurulmuşsa kanun yolundan geçen kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacaktır. Anılan Kanun’un 12 nci maddesinde ilgililerin 11 inci maddeye göre idareye başvurma haklarının saklı olduğu belirtilmiştir. İlgililer tam yargı davası açmadan önce idareye başvurduklarında dava açma süresi bu başvurudan etkilenecektir. Buna göre iptal davasının sonuçlanmasından sonra zararın tazmini için üst makama, üst makamın olmaması durumunda kararı veren yani işlemi yapan makama dava açma süresi içinde başvuran ilgilinin istemi idare tarafından açıkca reddedilirse, bu ret kararının tebliği üzerine, 60 gün içinde cevap verilmezse bu sürenin dolmasından sonra 30 günlük sürede vergi mahkemesinde dava açılabilir.
Ankara Valiliğinin 15.5.1995 tarihli oluru ile 25.5.1995 tarihli işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada … Vergi Mahkemesince yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiş, davacıların talebi doğrultusunda işyeri kapatma cezası para cezasına çevrilmiştir. Davacılar 13.10.1995 tarihli makbuzla cezayı ödemişlerdir. Ancak Mahkeme 30.10.1995 günlü ve … sayılı kararıyla işlemin iptaline karar vermiştir. Bu kararın davacılara tebliğinden sonra 17.11.1995 tarihinde Vergi Dairesine başvurularak işyeri kapatma cezasının iptal edilmesi nedeniyle ödenen miktarın başka vergi borçlarına mahsubu istenilmiştir. Bu başvuru reddedilmiş, bu arada işyeri kapatma cezasına ilişkin mahkeme kararının temyizine ilişkin Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün temyiz istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.6.1996 günlü ve 96/3067 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Yukarıda da değinildiği gibi iptal davasının sonuçlanması üzerine açılacak tam yargı davalarında idareye başvuru hakları saklı tutulan ilgililerin kararın veya karara karşı kanun yollarına başvurulması durumunda kanun yolundan geçen kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren dava açma süresinde idareye başvuruları mümkündür. Olayda da davacılar işyeri kapatma cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararının temyiz edilmesi nedeniyle, temyiz kararının sonucunu beklemişler ve bu kararın tebliği üzerine idareye yeniden başvurmuşlardır. İdarenin olumsuz cevabının tebliğinden itibaren otuz günlük sürede de dava açmışlardır. Bu durumda ödendiği ileri sürülen miktarın tazmini için açılan dava süresinde olup, davanın süreaşımı yönünden reddine karar veren mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 21.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.