Danıştay Kararı 4. Daire 1997/4157 E. 1998/4047 K. 11.11.1998 T.

4. Daire         1997/4157 E.  ,  1998/4047 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/4157
Karar No: 1998/4047

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Nuruosmaniye Vergi Dairesi Başkanlığı İSTANBUL
İstemin Özeti : Serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan ve bürosunda ücret karşılığı fotokopi çekerek elde ettiği ticari kazancını, 1993 yılı gelir vergisi beyannamesine dahil etmediği saptanan davacı adına hayat standardı esasına göre ikmalen gelir vergisi salınmış, fon hesaplanıp kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; fotokopi çekme faaliyetinden elde ettiği ticari kazancını beyan etmeyen davacı adına hayat standardı esasına göre yapılan tarhiyatın yerinde olduğu gerekçesiyle gelir vergisine yönelik davanın reddine, olayın oluş biçimi ve özelliği nedeniyle kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine, ikmalen ve re’sen salınan vergiler üzerinden fon hesaplanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığından cezalı fonların kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı, 1994 yılına ilişkin aynı konudaki davanın lehine sonuçlandığını, verginin zamanında ödenmemesi idarenin tutumundan kaynaklandığından gecikme faizi istenemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Serbest muhasebecilik yapan yükümlünün işyerinde bulunan fotokopi makinası ile yaptığı fotokopi çekimlerinden elde ettiği kazancın ticari kazanç olduğu iddiasıyla adına 1992 takvim yılı için hayat standardı esasına göre ikmalen salınan gelir vergisini aynen onayan kesilen kaçakçılık cezasını ise kusur cezasına çeviren Vergi Mahkemesi kararı yükümlü tarafından temyiz edilmektedir.
Serbest muhasebecilik yapan yükümlünün işyerinde bulunan fotokopi makinası işin gereği olup,fotokopi makinasıyla ayrı iş yaptığı düşünülemeyeceğinden,fotokopi çekimlerinden elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirilerek hayat standardı esasına göre ikmalen yapılan tarhiyatın Vergi Mahkemesince onanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Serbest muhasebeci olan davacının kendi işlerinde kullanmak üzere işyerinde bulundurduğu fotokopi makinasıyla devamlılık gösterecek şekilde ayrı bir iş yapıp ticari kazanç elde ettiği kabul edilemeyeceğinden hayat standardı temel gösterge tutarlarının
uygulanmasıyla ikmalen salınan gelir vergisini onayan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Serbest muhasebecilik yapan davacının işyerinde bulunan fotokopi makinasıyla yaptığı çekimlerden elde ettiği kazancın ticari kazanç olduğu iddiasıyla hayat standardı esasına göre ikmalen salınan gelir vergisini onayan, kesilen kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren,cezalı fonları kaldıran mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Olayda serbest muhasebecilik yapan davacının serbest meslek faaliyetini sürdürebilmesi için işyerinde bulundurduğu fotokopi makinasıyla zaman zaman üçüncü kişilere yönelik olarak fotokopi çekimlerinde bulunduğu ve bu faaliyetten elde edilen gelirin serbest meslek kazanç defterine kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının mesleki faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olan fotokopi makinası ile ara sıra üçüncü kişilere hizmet vermesi ve bu nedenle elde ettiği geliri serbest meslek kazanç defterine kaydetmesi,fotokopi çekimi işini ayrı bir ticari organizasyon dahilinde yürüttüğünü göstermeye yeterli olmadığından, bu iş nedeniyle elde ettiği gelirin ticari kazanç olarak kabulü mümkün değildir. Davacı tarafından ticari bir faaliyet şeklinde yürütülmeyen fotokopi çekimi işi nedeniyle ticari kazanç elde ettiğini ve hayat standardı temel gösterge tutarı üzerinden ayrıca vergilendirilmesini uygun bulan vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 11.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.