Danıştay Kararı 4. Daire 1997/3943 E. 1998/1848 K. 07.05.1998 T.

4. Daire         1997/3943 E.  ,  1998/1848 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/3943
Karar No: 1998/1848

Temyiz Eden Taraflar : 1- Hocapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
2- …
İstemin Özeti : 1988 yılı işlemleri incelenen davacı şirketin, aktifinde bulunan gayrimenkulün satışından elde ettiği kazancın; sermaye artırımı nedeniyle çıkardığı hisse senetlerini altı ay içinde borsaya kote ettirmemesi nedeniyle Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 10 uncu maddesinde yer alan istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülerek ikmalen kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, sözü edilen istisnadan yararlanmak için Kanun’da öngörülen altı aylık süre içinde çıkarılan hisse senetlerini borsaya kote ettirme şartını yerine getirmeyen şirket adına yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, matrah farkı şirketin belgelerinden tespit edildiğinden olaya kusur cezası uygulanmasının uygun olacağı gerekçesiyle, vergi aslının reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Davacı borsaya kote şartının bir şekil şartı olduğunu, ayrıca ilgili yılda 3787 sayılı Kanun’dan yararlanarak matrah artırımında bulunduğunu, dolayısıyla bu yıl için inceleme ve tarhiyat yapılamayacağını,davalı idare ise, kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğunu ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacı şirketin 1989 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 10. maddesinde yer alan istisnadan yararlanması kabul edilmiyerek yapılan tarhiyata karşı açılan davada vergi aslının tasdikine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar veren mahkeme kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.
3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkında Kanunun 7. maddesinde, Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin vermiş oldukları yıllık beyannamelerin vergiye esas alınan matrahlarını aşağıda yazılı yıllara ilişkin asgari nisbetlerden az olmamak üzere, Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30.4.1992 tarihine kadar artırdıkları takdirde artırımda bulundukları yıllar için mükelleflerin kendileri hakkında yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ile bu yıllara ilişkin olarak daha sonra başkaca bir tarhiyat yapılamıyacağı hükme bağlanmıştır.
Yükümlü şirket tarafından,1989 yılı işlemlerinin 5422 sayılı Kanunun Geçici 10.maddesi uyarınca incelenmesi sonucu, madde hükmünde öngörülen koşulların gerçekleşmediğinin tesbiti üzerine ikmalen yapılan tarhiyata karşı açılan davada,3787 sayılı Kanunun 7.maddesi hükmü doğrultusunda matrah artırımında bulunup tahakkuk eden vergilerin süresinde ödendiği ileri sürülerek 29.4.1994 tarihli tahakakuk fişi eklendiği ve idarece de aksine bir iddia ileri sürülmediği halde mahkemece,bu konuda bir karar verilmeksizin işin esasına girilerek verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mükellef temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Aktifinde bulunan gayrimenkulün satışından elde ettiği kazancı sermayesine ilave etmekle birlikte çıkardığı hisse senetlerini altı ay içinde borsaya kote ettirmemesi nedeniyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 10 uncu maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanamayacağı inceleme raporuyla belirlenen davacı şirket adına yapılan tarhiyata karşı açılan davada ilgili yılda 3787 sayılı Kanun’dan yararlanarak matrah artırımında bulunulduğu ileri sürülmüştür.
3787 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinde; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin vermiş oldukları yıllık beyannamelerin vergiye esas alınan matrahlarını belirtilen yıllara ilişkin olarak asgari nisbetlerden az olmamak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30.4.1992 tarihine kadar artırdıkları takdirde artırımda bulundukları yıllar için mükelleflerin kendileri hakkında yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ile bu yıllara ilişkin olarak daha sonra başkaca bir tarhiyat yapılamıyacağı belirtilmiştir. Bu durumda matrah artırımında bulundukları yıllar için mükellefler hakkında inceleme ve tarhiyat yapılmayacağı açık olarak düzenlendiğine göre, 1989 yılında matrah artırımında bulunduğunu ileri sürerek vergilerin ödedine ilişkin tahakkuk fişini dosyaya ibraz eden davacı şirketin bu iddiasının mahkemece incelenerek, gerçekliği durumunda tarhiyatın kaldırılması yolunda karar verilmesi gerekmektedir, bu nedenle davacı temyiz istemi kabul edilerek davayı reddeden mahkeme kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında,yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle taraflar, temyiz isteminin reddine 7.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.