Danıştay Kararı 4. Daire 1997/3897 E. 1998/2094 K. 21.05.1998 T.

4. Daire         1997/3897 E.  ,  1998/2094 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/3897
Karar No: 1998/2094

Temyiz Eden : …
1-…
2-…
Karşı Taraf : Kırklareli Vergi Dairesi Müdürlüğü/KIRKLARELİ
İstemin Özeti : 29.7.1994 tarihinde iflasına karar verilen limited şirket için iflas idaresi memuru olarak atanan davacılar adına 1995 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, İcra İflas Kanununun ilgili hükümlerine göre, iflasın açılması ile müflisin iflas masasını oluşturan malları üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığı, bu yetkinin masaya ve masanın kanuni mümessili durumundaki iflas idaresine geçtiği, Vergi Usul Kanununun 162 nci maddesinde; tasfiye ve İflas hallerinde mükellefiyetin, vergi ile ilgili muamelelerin sona ermesine kadar devam edeceği belirtildiğinden ilgili dönemde beyanname verilmesi gerektiği, müflisin vergi ile ilgili ödevlerini yerine getirmekle görevli ve yetkili olan iflas idaresinin beyanname verme zorunluluğu bulunduğu, beyanname verilmemesi re’sen takdiri gerektirdiğinden iki kat kesilen usulsüzlük cezasının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar, iflas idaresi memurları olarak, iflas işlemlerini İcra İflas Kanununa göre yürüttüklerini ve sözü edilen kanun ile beyanname verme Zorunluluğu yüklenmediğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 21.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.