Danıştay Kararı 4. Daire 1997/3546 E. 1998/3711 K. 15.10.1998 T.

4. Daire         1997/3546 E.  ,  1998/3711 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1997/3546
Karar No: 1998/3711

Temyiz Eden Taraflar : 1-…
2-Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü (İSTANBUL)
İstemin Özeti : 1989 yılında elde ettiği değer artış kazancını beyan etmemesi nedeniyle düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak davacı adına gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, ağır kusur cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, dava konusu taşınmazı 33.550.000 Lirası peşin ,kalan miktarın % 100 fazlası olan 70.455.500 TL.için de 20 yıl vade ve % 36 faiz şartıyla … Bankası lehine ipotekli olmak üzere satın aldığı,18.4.1989 tarihinde ise bir başkasına 70.455.000 Lirası peşin olmak üzere vadeli alış bedeli olan banka borcuyla birlikte sattığı,bu durumda taşınmazın maliyet bedelinin satış bedelinden çıkarılmak suretiyle inceleme raporunda tespit edilen değer artış kazancından, davacının gayrimenkulün satışı sırasında ödediği tapu harcının düşülmesi gerektiği,davacının daha önce mükellefiyetinin bulunmadığı,işlenen fiilin niteliği ve olayın oluş biçimi dikkate alındığında kusur cezası kesilmesi gerektiği gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığını, davacı gayrimenkulü satın aldığı şartlarla sattığını, kazanç elde etmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi:Temyiz dilekçesinde, 1989 yılı için salınan gelir Vergisi ile bu vergiye ilişkin olarak kesilen ceza için öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. bendinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bu yönden bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Ancak, fonlarla ilgili yasalarda, ikmalen yada resen tarhedilen vergiler üzerinden fon alınacağına dair bir hükme yer verilmemiş olması karşısında, olayda fon payı hesaplanmasında isabet bulunmadığından, Vergi Mahkemesince bu husus gözetilmeden aksi yolda karar verilmiş olması ise yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi aslı ile cezasına yönelik temyiz isteminin reddinin fon payı ile cezasına ilişkin temyiz isteminin ise kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80/7 nci maddesinde, iktisap şekli ne olursa olsun, ivazsız olarak iktisap edilenler hariç bu Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının 1,2,4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal ve hakların,iktisap tarihinden başlayarak bir yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.
İnceleme raporunda gayrimenkulün daha yüksek bir bedelle satıldığı yolunda bir tespit bulunmaksızın ve bu konuda alınmış alıcı ifadesi ya da somut bir belgeye dayanılmaksızın sadece satış senedinde yer alan beyanlara göre davacının değer artış kazancı elde ettiği sonucuna varılarak tarhiyat yapılmış ise de dosyada mevcut satış senedinin incelenmesinden gayrimenkulün alış ve satış bedellerinin aynı olduğu anlaşıldığından yetersiz ve eksik incelemeye dayalı olarak yapılan tarhiyata karşı açılan davanın vergi aslına yönelik kısmının reddine, ağır kusur cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine, 15.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.