Danıştay Kararı 4. Daire 1996/786 E. 1997/471 K. 18.02.1997 T.

4. Daire         1996/786 E.  ,  1997/471 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1996/786
Karar No: 1997/471

Temyiz Eden : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 1990 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu davacı adına ikmalen gelir vergisi salınmış kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, inceleme raporunda 3787 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce incelemeye başlandığı belirtildiği halde bu açıklamayı kanıtlayan bilgi ve belgeye yer verilmediği, ancak raporun başlangıç bölümünde incelemeye Kanunun yürürlüğünden sonra 23.11.1992 tarihinde başlandığının belirtildiği, davalı idareden ara kararları ile incelemeye başlama tarihinin sorulduğu, ancak gereken cevabın alınamadığı, bu durumda 3787 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 3.4.1992 tarihinden sonra incelemeye başladığının kabulü gerektiği ve davacının yasada öngörülen süre içinde 1990 yılı için matrah artırımında bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporuna göre yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ve incelemeye başlayan gelirler kontrolörü …’in 15.1.1992 tarihli yazısının 20.1.1992 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, bu inceleme elemanının grup değiştirmesi nedeniyle incelemeyi sürdürme görevinin 23.11.1992 tarihli yazı ile inceleme elemanı …’a verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti :Yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi … ‘nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 3787 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 3.4.1992 den sonra davacı hakkında incelemeye başlandığının anlaşılması nedeniyle tarhiyatın terkini yolunda verilen mahkeme kararının temyizine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, inceleme raporunda, 3787 sayılı Kanunun yürürlüge girdiği tarihten önce incelemeye başlandığı açıklandığı halde,raporun başlangıç bölümünde incelemeye 23.11.1992 tarihinde başlanıldığının belirtildiği, davacının ise 3787 sayılı Kanunundan yararlanarak 1990 yılı için matrah arttırımında bulunduğunu, incelemeye ise Kanunun yürürlük tarihinden sonra başlanıldığını ileri sürmesi üzerine mahkemece bu iddialara açıklık getirecek bilgi ve belgenin belli bir süre içinde bildirilmesi ve gönderilmesi, davalı İdareden iki kez ara kararı ile istenmesine rağmen, idarenin bu hususu yerine getirmemesi üzerine yükümlü hakkında 3787 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra inceleme yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği, Davalı İdarenin 2.1.1996 tarihinde yaptığı temyiz talebine ilişkin dilekçe ve eklerinde de bu konu hakkında herhangi bir bilgi ve belge ibraz edilmediği, ancak 19.3.1996 tarihinde verilen ek dilekçe ile bu konu ile ilgili bilgi ve belgelerin Danıştay’a gönderildiği anlaşılmıştır.
Temyiz mercii sıfatıyla Danıştay, ilk derece yargı yerinin tespit ettiği maddi durum üzerinde hukuki değerleme yaparak, varılan hukuki çözümün yerinde olup olmadığını denetler. Vergi Mahkemesi, uyuşmazlık konusu olay hakkında maddi delil ve belgeleri toplamak ve olayın maddi yönünü ortaya çıkarabilmek amacıyla, davacı hakkında incelemeye başlama tarihini gösteren belgeyi ara kararı ile iki kez idareden istemiş ve karar gereği yerine getirilmediği takdirde, incelemeye 3787 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra 23.11.1992 tarihinde başlandığının kabul edileceğini karar metninde açıkca belirtmiş olmasına rağmen, İdareden bu konuda bir cevap alamamıştır. İdareden istenen belge, onun imkan ve yetkisini aşan bir nitelik taşımamasına rağmen incelemeye 3787 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce başlandığını vergi mahkemesine kanıtlayamamıştır. Vergi Mahkemesinin iddia ve savunma ile dosyanın muhteviyatına göre verdiği karar doğrudur. Davalı İdarenin temyiz süresinden sonra Danıştaya gönderdiği belgeler bu kararı kusurlandıracak nitelikte değildir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ileri sürülen iddialar bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 18.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.