Danıştay Kararı 4. Daire 1996/2598 E. 1997/3817 K. 27.10.1997 T.

4. Daire         1996/2598 E.  ,  1997/3817 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1996/2598
Karar No: 1997/3817

Temyiz Eden : Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1992 yılında bilirkişilik faaliyeti bulunmasına rağmen gelir vergisi beyannamesini vermediği ileri sürülen davacı adına takdir komisyonu kararına dayanılarak gelir vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61/5 maddesinde bilirkişilere ödenen veya sağlanan para ayın ve manfaatlerin ücret olarak kabul edileceği hükmüne yer verildiğinden beyannamenin verilmemesi nedeniyle olayın takdire sevkinin yerinde olduğu, ancak bir defaya mahsus olarak elde edilen bilirkişi ücretinin dışında başkaca bilirkişi ücret geliri olduğu idarece kanıtlanamadığı gibi takdir komisyonunca da elde edilen ücretle ilgili bir araştırma yapılmaksızın matrah takdir edildiği gerekçesiyle matrahın azaltılmasına, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatta kanuna ve usule aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …. ‘nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
1992 yılında … Belediyesinde … Müdür Muavini olarak çalışan davacının İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünden aldığı bilirkişi ücreti nedeniyle gelir vergisi beyannamesi vermediğinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61/5 nci maddesinde yeralan, bilirkişilere ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatlerin ücret olarak kabul edileceği kuralı uyarınca, takdir komisyonu kararına dayanılarak gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 61 nci maddesinin 5 numaralı bendinde bilirkişilere ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin ücret olarak kabul edildiği, 94 üncü maddesinin birinci bendinde de kamu İdare ve müesseselerinin, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 nci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemeleri nakden ve hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine maksuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir. Bilirkişilik ücreti 95 inci maddede yer alan “tevkifata tabi olmayan ücretler” arasında da sayılmamıştır. Aynı Kanunun 86 ıncı maddesi uyarınca, tam mükellefiyetle vergiye tabi gelir sadece tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücretlerden ibaret ise yıllık beyanname verilmeyeceğinden, davacının beyanname vermediğinden söz edilerek dönem matrahının takdiri ile vergilendirilmesinde isabet yoktur. Aksi yöndeki vergi dairesi temyiz iddiaları mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 27.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.