Danıştay Kararı 4. Daire 1996/1587 E. 1996/5746 K. 23.12.1996 T.

4. Daire         1996/1587 E.  ,  1996/5746 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1996/1587
Karar No: 1996/5746

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : İnönü Malmüdürlüğü İnönü-ESKİŞEHİR
İstemin Özeti : Yükümlünün 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda öngörülen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilmekle birlikte üzerinde uzlaşılamayan vergi ve cezalarla ilgili ihbarnameler tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine söz konusu vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 378 inci maddesine göre vergi mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği, olayda kanunun öngördüğü şekilde yapılmış ve idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ihbarname tebliğinin gecikmesi nedeniyle söz konusu tutanak üzerine açılan davanın reddinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Kanuni dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, inceleme raporu ile önerilen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamıyan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı, vergi mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonu kararlarının tebliğ edilmiş olması gerektiği, uzlaşmaya varılamaması üzerine tarh işleminin yapılması beklenmeden davaya konu olabilecek idari işlemlerden olmayan vergi inceleme raporuna karşı dava açılamıyacağı gerekçesiyle reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, 1994 yılı işlemleri incelenen yükümlünün, adına salınacak vergi ve kesilecek ceza hakkında tarhiyat öncesi uzlaşma talep ettiği, uzlaşmaya varılamaması nedeniyle uzlaşmaya konu vergi ve cezanın dava konusu yapıldığı ve daha sonra tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesinde belirtilen miktarla tarhiyat öncesi uzlaşmada görüşülen miktarlar arasında bir fark bulunmadağı gibi söz konusu bildirimin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
İdari işlemler tesis edildikleri tarihte hukuken var olan geçerli bir işlem niteliğini kazanırlar. Yazılı bildirimin amacı ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamaktır.
Olayda yükümlü hak ve menfaatini ilgilendiren bir idari işlem tesis edildiğini, yazılı bildirim dışında tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmelerinde öğrenmiş bulunduğundan, tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davanın, vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilmediğinden davaya konu işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile esas hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Olayda, usulüne uygun yazılı bildirim yapılmamış olmakla birlikte salınacak vergi ve kesilecek cezanın varlığı tarhiyat öncesi uzlaşmada öğrenildiğinden, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenmesine engel bulunmadığından bu konudaki davayı reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenip incelenemeyeceği hususu uyuşmazlığın esasını oluşturmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, eczacılık yapan davacının 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre adına salınacak vergi ve ceza hakkında tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamaması üzerine düzenlenen tutanakta yazılı vergi ve cezanın tür ve miktarı ile bilahare tebliğ edilen ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tür ve miktarı arasında bir fark bulunmadığı anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377 nci maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemelerinde dava açabilecekleri, Kanunun 378 inci maddesinde de vergi mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği öngörülmüş ve olayda verginin tarhına ve cezanın kesilmesine ilişkin unsurlar oluşmadan, diğer bir ifade ile ihbarname düzenlenip tebliğ edilmeden dava açılmış ise de davacı, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesiyle kanunun aradığı anlamda hangi türde ve miktarda vergi ve ceza yükümlülüğü altına girdiğini öğrenmiştir. Yazılı bildirimin amacı ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamak olduğuna göre, usulüne uygun yazılı bildirim bulunmamasına rağmen salınacak vergi ve cezanın varlığının, tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesinde öğrenilmesi üzerine açılan davanın incelenmesine engel bulunmadığından bu konudaki davayı incelemeksizin reddeden Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmek üzere … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 23.12.1996 oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu Mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.