Danıştay Kararı 4. Daire 1995/5897 E. 1996/4003 K. 11.11.1996 T.

4. Daire         1995/5897 E.  ,  1996/4003 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/5897
Karar No: 1996/4003

Temyiz Eden : Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1992 yılı için beyanname verilmemesi nedeniyle davacı kooperatif adına takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen kurumlar vergisi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. …Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı kooperatifin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7/16 ncı maddesindeki muafiyetten yararlanmasına engel bir durumunun mevcudiyeti konusunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, çoğu amalardan oluşan kooperatif üyelerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için işletilen lokalin de ticari amaç taşımadığı, bu nedenle yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, bir üst kuruluşa üye olmayan, dolayısıyla muafiyet şartlarını taşımayan davacı kooperatif adına yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi ..’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, üst kuruluşa üye olmayan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olup, olmayacakları, dolayısıyla kazançları bulunmasa dahi, beyanname verme zorunluluklarının bulunup, bulunmadığı hususuna ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 93 üncü maddesinde, kooperatifler,
kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 199 sayılı Kanunla değişik 7 nci maddesinin 16 numaralı bendindeki esaslar dahilinde kurumlar vergisi muaflığından faydalanacakları, aynı maddenin 4 numaralı fıkrasında ise, kooperatifler, kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birliklerinin faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde, bu maddenin 1 nolu fıkrasının (b) bendi ile 2 nolu fıkrasından gayri fıkralarda yazılı muaflıklardan istifade edemeyecekleri belirtilmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 93 üncü maddesinin, 4 numaralı fıkrası hükümet tasarısında mevcut olmayıp, maddeye geçici komisyon tarafından eklenmiş ve tasarı bu haliyle kanunlaşmıştır. Anılan fıkranın gerekçesi ise “kooperatiflerin birleşmesi suretiyle kuracakları üst kuruluşların kooperatifçiliği memlekette daha da geliştireceğidir.” Tasarıya geçici komisyonda eklenen bu fıkra ile kooperatiflerin üst birliğe üye olması için vergi muaflığının bir zorlama aracı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak belli şartlar dahilinde kooperatiflere tanınan kurumlar vergisi muafiyetinin amacı da kooperatifçiliği geliştirmektir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin 16 numaralı bendinde, “sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesi” şartıyla kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Amacı, ortaklarına en ekonomik bir biçimde konut, işyeri veya bunların yapımına uygun arsa sağlamak olan yapı kooperatiflerinin, yapısı ve çalışma şekli, kurumlar vergisi muafiyeti için öngörülen şartlara uyulduğu sürece, beyan üzerine vergilendirilmesi gereken kurum kazancı elde edilmesine olanak vermemektedir. Buna rağmen, üst kuruluşa üye olmaması nedeniyle, muafiyetten yararlanması kabul edilmeyen kooperatifin, bir kısım şekle ilişkin ödevlere uymaması nedeniyle yaptırıma tabi tutulması düşünülebilirse de, beyan dışı kalmış gelirden söz edilemeyeceğinden vergilendirilmesi mümkün olmayacaktır. Kanunda, vergi yükümlüleri için öngörülen şekli ödevler, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu sağlama amacına yönelik olduğundan, mücerret üst kuruluşa üye olunmaması nedeniyle, kooperatifleri bu yükümlülüğe tabi tutmanın bir anlamı olamaz. Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 numaralı bendinde kurumlar vergisi muaflığı için öngörülen şartları ihlal edip etmediği araştırılmadan, davacı kooperatifin mükellefiyet kaydının tesisinde ve dönem beyannamesinin verilmediğinden bahisle takdir komisyonunca hiç bir incelemeye dayanmadan takdir olunan matrah üzerinden vergilendirilmesinde isabet bulunmamaktadır. Tarhiyatın terkini yolundaki mahkeme kararında kanuna aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 11.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.