Danıştay Kararı 4. Daire 1995/5480 E. 1996/226 K. 22.01.1996 T.

4. Daire         1995/5480 E.  ,  1996/226 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/5480
Karar No: 1996/226

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğü (İSTANBUL)
İstemin Özeti : Canlı hayvan ticareti yapan davacı adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla 24.1.1995 gününde tebliğ olunan ceza ihbarnamesi üzerine otuz günlük süre geçirildikten sonra 2.5.1995 tarihinde dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir. Davacı, kesilen cezaya karşı süresi içinde uzlaşma talebinde bulunduğunu ancak vergi aslına bağlı olmayan cezanın uzlaşma kapsamına girmemesi nedeniyle talebinin reddolunduğunu bunun üzerine süresi içinde dava açtığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti :Yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Vergi Usul Kanununun uzlaşma ile ilgili Ek 1, Ek 2, Ek 5 ve Ek 7 inci maddelerinde, özel usulsüzlük cezalarının uzlaşma kapsamında olup olmadığı yolunda açık bir hükmün bulunmadığından, yoruma elverişli bulunan bu gibi hallerde uzlaşma komisyonlarının kendisine yapılan başvuruları bir an önce inceleyenek dava açma süresini geçirmeden sonuçlandırılması gerekmekte olup uzlaşma komisyonu tarafından dava açma süresi geçirildikten sonra” uzlaşma kapsamına girmediği” yolunda karar verildiği anlaşılan olayda idarenin geç işlemesi nedeniyle idare ile mükellef arasındaki karşılıklı anlayış ve güven sarsılacağı gibi vergi dairesiyle mükelleften oluşan tarafların iradeleri dışında tek yanlı olarak çıkılması sonucunu doğuracağından, uzlaşma müessesinin amaçlarına aykırı olan bu durum karşısında Ek 7 nci maddede öngörülen dava açma süresinin özel usulsüzlük cezası içinde geçerli olduğunun kabulü gerekeceğinden, mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 205 sayılı Kanunun 22 inci maddesiyle eklenen uzlaşmaya ilişkin Ek 1, Ek 2, Ek 5 ve Ek 7 nci maddelerinin birlikte incelenmesinden, özel usulsüzlük cezalarının uzlaşma kapsamında yer alıp almadığı hususunda kesin bir hüküm bulunmadığı, yoruma açık olan bu gibi hallerde idarelerin kendilerine yapılan başvuruları bir an önce inceleyerek sonuçlandırmak suretiyle ilgililerin dava açma haklarını gecikmeler nedeniyle engellememeleri gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının özel usulsüzlük cezası için süresi içinde uzlaşma komisyonuna başvurduğu, uzlaşma komisyonunca yükümlünün talebinin uzlaşma kapsamında bulunup bulunmadığının öncelikle incelenerek bu konuda bir karar vermesi gerekirken, bu zorunluluğa uymaksızın, özel usulsüzlük cezasına karşı dava açma süresinin geçmesinden sonra uzlaşma için tayin edilen 18.4.1995 gününde özel usulsüzlük cezasının uzlaşma kapsamına girmediği yönünde karar verdiği anlaşılmaktadır.
İdarenin geç işlemesi sonucu yükümlünün dava açma hakkından mahrum bırakılması yasal düzenlemelere uygun görülemez. Kaldı ki, uzlaşma müessesine açıklık getirmek amacıyla yayımlanan 134 seri nolu Genel Tebliğde, uzlaşma müessesinin konuluş amaçları ve uygulamaya işlerlik kazandırılmasına yönelik esaslar belirtilerek, uzlaşma taleplerinin uzlaşma komisyonlarınca azami dikkat gösterilerek kısa sürede incelenmesinin öngörüldüğü ve Yasada özel usulsüzlük
cezasının uzlaşma kapsamında olmadığı yolunda açık bir hüküm bulunmadığı gözönünde bulundurulduğunda Ek 7 inci maddede öngörülen 15 günlük dava açma süresinin özel durumu itibariyle bu dava için de geçerli olduğunun kabulü hakkaniyet esaslarına uygun olacağından, mahkemece özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın süre aşımından dolayı reddinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 22.1.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.