Danıştay Kararı 4. Daire 1995/3857 E. 1996/1376 K. 29.03.1996 T.

4. Daire         1995/3857 E.  ,  1996/1376 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/3857
Karar No: 1996/1376

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Galata Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
İstemin Özeti : Acentelere ödenen komisyon tutarları için fatura alınmaması nedeniyle 1991 yılı için davacı şirket adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hernekadar 28.5.1992 ve 25.8.1994 tarihli yazılar ile acentelerinden fatura kesmelerini istediğini ileri sürmekte ise de, konuyu vergi dairesine bildirmediği icin cezai sorumluluktan kurtalamayacağından davacı şirket adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, acentenin hizmeti karşılığında ödediği komisyonun bir sözleşmeye dayandığını, bu tutarların TTK 87 nci maddesi anlamında işleyen cari hesap uyarınca kayıt altına alınması ve inceleme raporunda da açıkca fatura istendiği halde alınamadığının belirtilmesi karşısında ceza kesilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacı … Anonim Şirketi tarafından acentelerine ödenen komisyonlara ilişkin olarak söz konusu kişi ve kuruluşlardan fatura almadıklarından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Kanunun 353/1.maddesi hükmü uyarınca acentelerin her ay ekstrede tahakkuk ettirilen komisyon tutarı kadar faturayı tanzim ederek davacı şirkete göndermeleri gerekmekte ise de, dava dilekçesi eki yazılardan, şirketin, ödediği komisyonlara ilişkin olarak aentelardan fatura düzenliyerek göndermelerini istediği anlaşıldığından, davacı şirketin fatura almak için kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği görülmektedir.
Yapılan hizmet bedelinin ödenmesine bağlı olarak fatura düzenlemek zorunda olan sigorta acentelerinin karşısında yer alan ve yapılan ödemelerin belgelendirilmesi amacıyla fatura almak için gerekli uyarıları yapan şirketin fatura alınmaması nedeniyle sorumluluğundan söz edilemez.
Nitekim inceleme raporu eki tutanakta da şirket yetkilisi tarafından, komisyon tutarları için fatura düzenlemeleri konusunda acentelerini her ay yazılı olarak uyardıkları ifade edilmektedir.
Kaldı ki, hizmet karşılığı ödenen komisyonun sözleşmeye dayanılarak ödenmesi, ödemelerin cari hesap dökümlerinde yer alması nedeniyle yapılan ödemenin belgelendirilmesi amacıyla fatura istenmesi normal olup, aksine yapılmış bir tesbit bulunmadığından, hizmet bedelini ödeyen ve bunun belgelendirilmesini yazılı olarak talep eden şirket adına fatura almama nedeniyle ceza kesilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Acenteye, yaptığı hizmet karşılığı ödenen komisyonun sözleşmeye dayalı olması ve bu ödemelerin cari hesapta yer alıp aylık ekstrelerde bildirilip fatura istendiği halde alınamamasının davacı şirketin iradesi dışında oluşması karşısında özel usulsüzlük cezası kesilmesi hukuka uygun bulunmadığından temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı şirketin acentelerine ödediği komisyon tutarı için fatura almaması nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı dava açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinici sınıf tüccarlara sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. Yine aynı Kanunun fatura düzenlenmemesi halinde uygulanacak cezayı belirleyen 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında söz konusu belgeyi vermeyen ve almayanların her birine belli bir meblağda özel usulsüzlük cezasının kesilmesi öngörülmüştür.
Sigortacılık faaliyetinde bulunan davacı şirketin,acenteleri tarafından sigorta işlemlerine aracılık edilmesi şeklinde verilen hizmet karşılığı sözleşmeye dayanılarak,TTK 87 inci maddesi anlamında işleyen cari hesapta tahakkuk ettirilen komisyon acentenin alacağı olarak gösterildiği, aylık ekstrelerde durum acenteye bildirilerek faturasının gönderilmesinin istendiği dosyada mevcut inceleme raporu ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Acentelerin her ay tahakkuk ettirilen ve ekstrelerde gösterilen komisyon tutarı kadar faturayı düzenleyerek davacı şirkete göndermesi gerekmekte ise de, davacı şirket kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine ve fatura kesilmesi konusunda gerekli uyarıları yapmasına rağmen,acente adına tahakkuk ettirdiği komisyon karşılığı fatura alamadığı görülmektedir.
İdari cezalar için de geçerli bulunan suç işleme iradesi oluşmadan failin cezalandırılamayacağı yolundaki genel ceza ilkesi, yapıldığı sabit olan harcamalar nedeniyle fatura temini için elindeki tüm imkanları kullandığı anlaşılan davacı şirket hakkında ceza tayinine imkan vermemektedir.Bu bakımdan, davacı şirketin acentelerine ödediği komisyon tutarı için tamamen iradesi dışındaki nedenlerle fatura alamaması karşısında,özel usulsüzlük cezası kesilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Bu cezaya karşı açılan davanın reddine karar veren vergi mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 29.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.