Danıştay Kararı 4. Daire 1995/3654 E. 1996/3866 K. 25.10.1996 T.

4. Daire         1995/3654 E.  ,  1996/3866 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/3654
Karar No: 1996/3866

Temyiz Eden : Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü- ANKARA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1992 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu davacı şirket adına ikmalen kurumlar vergisi ile geçici vergi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesinin; … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dönem sonu stokunda yer alan emtianın değerlendirilmesinde finansman giderlerinden pay verilmesi sırasında ödenen vade farkları ve banka faizleri toplamı ile alınan vade farkı ve ödeme primlerinin karşılaştırılmasından davacı şirketin ödediğinden fazla vade farkı tahsil edip defterlerine gelir kaydettiğinin, araç satışında emsal bedel tayin edilirken takdir komisyonunun aracın hasarlı olduğunu dikkate almadığının, davacı kurumca satın alınan on iki takım elbisenin işçi elbisesi olduğu ve işçilere imzası alınmak suretiyle dağıtıldığının dosyada mevcut fatura örneğiyle tevsik edildiğinden giyecek faturasının iş ile ilgili olduğunun anlaşılması nedeniyle bu matrah kalemlerinde isabet bulunmadığı, eksik hesaplanan birikmiş amortisman ile yeniden değer artış fonuna yönelik matrah kalemlerinin davacı tarafından kabullenildiği, ancak bu matrahlara isabet eden vergiye kusur cezası uygulanması gerektiği,re’sen ve ikmalen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi tarh edilemeyeceği Danıştay’ın yerleşik içtihatları ile kabul edildiği, gerekçesiyle, matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, maliyet unsurlarının Vergi Usul Kanunu’nun 262 nci maddesine göre tayin edilmesi gerektiği, Mahkemenin kaldırdığı diğer kalemlere ilişkin matrah farkı ile kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının aynen onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 25.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.