Danıştay Kararı 4. Daire 1995/3076 E. 1995/5744 K. 19.12.1995 T.

4. Daire         1995/3076 E.  ,  1995/5744 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/3076
Karar No: 1995/5744

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Beyoğlu Vergi Dairesi Başkanlığı-İSTANBUL
İstemin Özeti : 1989 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancından istisna edilen sanayi ürünü ihracat tutarı ile ilgili olarak süresinden sonra 1991/2 nci ayında beyanda bulunulmasından dolayı hesaplanan gecikme faizinin tahsili amacıyla davacı anonim şirket adına ödeme emri tebliğ edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; beyannamenin geç verilmesi nedeniyle vergi ziyaı meydana geldiği, kesilen kaçakçılık cezasıyla ilgili olarak uzlaşmaya gidildiği, ayrıca davacı şirketin beyannameyi geç vermesi üzerine vergi normal vade tarihinden sonra tarh ve tahakkuk ettiğinden verginin süresinde ödenmemesi üzerine gecikme faizi istendiği, bu nedenle ödeme emrinin gecikme faizine ilişkin kısmında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı şirket, vergi aslı olmadan gecikme faizi istenemeyeceğini, gecikme faizinin İdarece yapılan tarhiyatlarda hesaplanmasının söz konusu olduğunu, oysa olayda beyan edilen bir vergi bulunduğunu ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti :Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112 nci maddesindeki düzenleme dikkate alındığında olayda ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyat söz konusu olmadığından gecikme faizi istenemez. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Özel ödeme zamanları” başlıklı 112 nci maddesinde ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergilerin taksit zamanından önce veya sonra tahakkuk etmesi ile uzlaşma ya da dava yolu izlenen hallerde ne zaman ödeneceğini, bu vergilere hangi süreler için gecikme faizi uygulanabileceği belirlenmiştir. Sözü edilen 112 nci maddeye göre gecikme faizi uygulanabilecek vergilerin, yükümlüler adına ikmalen, re’sen veya İdarece tarh edilmiş vergiler olduğu açıktır.
Olayda ise davacı şirketin 1989 yılı için yararlandığı sanayi ürünü ihracat istisnası nedeniyle yapılması gereken kesintiye ilişkin muhtasar beyannameyi süresinden sonra vermesi nedeniyle verginin normal vade tarihinden sonra tarh ve tahakkuk ettirildiği belirtilerek gecikme faizi istenmiş olup, kurumun kendi beyanı üzerinden tahakkuk ettirilen vergilere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112 nci maddesine göre gecikme faizi uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 19.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.