Danıştay Kararı 4. Daire 1995/2437 E. 1996/1877 K. 13.05.1996 T.

4. Daire         1995/2437 E.  ,  1996/1877 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/2437
Karar No: 1996/1877

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğü- İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı kurumun 1989 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu teşvik primi adı altında alınan Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu iadesinin matraha dahil edilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/16 ncı maddesindeki istisna uygulamasında TKKOİ Başkanlığı’nın kara değil, sermayeye iştirak nispetine göre istisna hesaplanması gerektiği ileri sürülerek ikmalen kurumlar vergisi salınıp, kusur cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’nun 33 üncü maddesine göre verilen teşvik priminin hasılat olduğu, vergiden müstesna tutulduğu hususunda bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle matraha dahil edilmesi gerektiği, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/16 ncı maddesine göre istisna miktarının hesabında sermayeye iştirak nispeti esas alınarak yapılan tarhiyatın da yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı kurum, fona ödenen meblağın matrahı etkilemediği, iade alınması durumunda da gelir yazılamayacağını, istisna hesabında da sermaye payı ile kar payının aynı şeyleri ifade ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde teşvik primi adı altında alınan Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu iadesi ile ilgili olarak ileri sürülen iddialar mahkeme kararını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin ihtilaflı dönemde yürürlükte bulunan 16 numaralı bendinde, kurumların safi kurum kazançlarından, T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur gibi kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile … Kurumu ve 2983 sayılı Kanunla kurulan Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı’na sermayeye iştiraknispetinde isabet eden kısmın yarısının kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
İhtilaflı 1989 yılında, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı(T.K.K.O.İ.B.) davacı kurumun sermayesine % 39 nispetinde iştirak etmektedir. Ancak, imtiyazlı hisse senetleri nedeniyle kara iştirak nispeti % 42,999 olmaktadır. Uyuşmazlık, söz konusu istisnanın hesabında sermayeye iştirak nispetinin mi, yoksa kara iştirak nispetinin mi uygulanacağına ilişkindir.
3239 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesine eklenen 16 numaralı bent hükmü ile, söz konusu kuruluşların kaldırılan vergi alacağı müessesesi nedeniyle artacak olan vergi yüklerinin azaltılması amaçlanmıştır. Nitekim, kanunun gerekçesinde de söz konusu kuruluşların ek vergi yükü ile karşılaşmamaları için bu değişikliğin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu istisnanın getirilişindeki amaç, ilgili kuruluşların elde ettikleri kar payının üzerindeki vergi yükünün azaltılması olduğundan, istisnanın kara iştirak nispetinde uygulanması gerekir. Aksi düşünce ile sermayeye iştirak nispetinin esas alınması halinde, dava konusu olayın tersi bir durumla karşılaşıldığında, çok düşük bir kar payı alan kuruluş için yüksek olan sermayeye iştirak payı nedeniyle, alınacak kar payının çok üzerinde bir istisnadan yararlanılması sonucunu doğuracaktır ki, bu da istisnanın getiriliş amacına aykırı olmaktadır.
Bu durumda, istisna hesabında sermayeye iştirak nispeti esas alınarak bulunan matrah farkında ve bu tarhiyata karşı açılan davanın reddinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının istisnaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, fon iadesine yönelik temyiz iddialarının reddine 13.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.