Danıştay Kararı 4. Daire 1995/1488 E. 1996/2185 K. 28.05.1996 T.

4. Daire         1995/1488 E.  ,  1996/2185 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 1995/1488
Karar No: 1996/2185

Temyiz Eden Taraflar : 1- Namık Kemal Vergi Dairesi Müdürlüğü/TEKİRDAĞ
2- …
İstemin Özeti : Gayrimenkul alım satımından doğan değer artış kazancı ile ilgili olarak gelir vergisi beyannamesi vermemesi nedeniyle 1993 yılı için davacı adına gelir vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre taşınmazın 8.500.000 liraya alındığı 300.000.000 liraya satıldığı ve tapuya bu bedeller üzerinden tescil edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmediği, ibraz edilen sözleşmelerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu ve tapu kayıtlarını geçersiz kılacak nitelikte bulunmadığından salınan vergide kanuna aykırılık görülmediği, gayrimenkulün alış ve satış bedellerinin tapu kayıtlarından tespitinin mümkün olması nedeniyle davacıya kasıt izafe edilemiyeceğinden kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği gerekçesiyle vergi aslına yönelik davanın reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü kesilecek cezanın kaçakçılık olması gerektiğini, davacı, arsanın gerçek alım ve satım değerinin 150 milyon lira olduğunu, arsayı 5.5 ay içinde elinden çıkardığını bir arsanın kısa sürede % 3500 oranında, eflasyonun üstünde değer kazanmasının mümkün olmadığını, ortada şufa davası açılma teşebbüsü olduğundan değerinin yüksek gösterildiğini, yoklama tutanağını bilinçsizce imzalandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Taraflar yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.bendinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle tarafların temyiz istemlerinin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : 1993 yılında arsa alım- satımından dolayı elde edilen kazancın beyan edilmemesi nedeniyle takdir komisyonuna takdir ettirilen matrah üzerinden kaçakçılık cezalı gelir vergisi salınmış ve tarhiyat, kaçakçılık cezası kusur cezasına çevrilmek suretiyle kısmen kaldırılmış ise de, dosyanın incelenmesinden, alım satım değerinin tapu harcı ödenmesine esas olan tapu kayıtlarından tespit edildiği ve bu değerlerin iktisadi ve ticari icaplara uymadığı ve tarhiyat yapılmasına imkan veren yeterli tespitin bulunmadığı anlaşıldığından temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 2.7.1993 tarihinde 8.500.000 liraya satın aldığı hisseli arsayı, 15.11.1993 tarihinde 300.000.000 liraya sattığı halde alım-satımdan doğan kazancı beyan etmemesi nedeniyle davacı adına re’sen takdir edilen matrah üzerinden salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkindir.
Davacının sahibi bulunduğu şüyulu arsayı elden çıkarmasından doğan kazancını beyan etmemesi nedeniyle olayın takdir komisyonuna intikali yerindedir. Ancak takdir edilen matrah, tapu kayıtlarından ve davacının, yoklama tutanağı ile tespit edilen ifadesinden tespit edilmiştir. Vergi Usul Kanunu’nun 127 inci maddesinde, yoklamadan maksadın mükellefleri ve mükellefle ilgili maddi olayları kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu belirtilmiştir. Ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu araştırılıp tespiti ancak Vergi Usul Kanunu’nun 134 üncü maddesi uyarınca bir vergi incelemesi yapılmak suretiyle sağlanabilir ve Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratların gerçek ve safi miktarının gelir vergisine tabi tutulması gerekir. Olayda böyle bir yolla dönem matrahı tespit edilmediği gibi 2.7.1993 tarihinde 8.500.000 liraya satın alınan şüyulu bir arsanın, 15.11.1993 tarihinde 300.000.000 liraya satılması iktisadi ve ticari icaplara uymamakta ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durum arzetmektedir. Bu durumun tapu kayıtlarından tespit edilmesi, gelir vergsi yönünden söz konusu kayıtlara itibar edilmesini gerektirmez. Esasen tapu kayıtlarında yazılı bedel, Harçlar Kanununun 57 inci maddesi uyarınca alınacak tapu harcına esas olan değeri gösterir.
Bu nedenle, davacı temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, Vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine, 28.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.