Danıştay Kararı 3. Daire 2023/929 E. 2023/1609 K. 02.05.2023 T.

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2023/929 E.  ,  2023/1609 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/929
Karar No : 2023/1609

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av.

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının ortağı ve kanuni temsilcisi olup 23/07/2020 tarihli genel kurul kararıyla terkin edilerek ticaret sicilinden kaydının silindiği hususu 05/08/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle tüzel kişiliği sona eren Tasfiye Halinde … Makine ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tasfiye öncesi 2017 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu salınarak davaya konu edilen ve bu davanın reddi sonrasında davacıdan tahsili yoluna gidilen 2017 yılının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağını içeren … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl amme borçlusu Tasfiye Halinde … Makine ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tasfiye öncesi 2017 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu salınarak davaya konu edilen ve Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile vergi ziyalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine, şirket tüzel kişiliğinin 23/07/2020 tarihi itibarıyla ortadan kalkması nedeniyle ilgili dönemde şirketi temsile yetkili olan davacı adına Mahkeme kararı uyarınca tanzim edilen … no’lu ihbarnamelerin e-tebligat yoluyla 22/02/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, … nolu ihbarnamelere karşı açılmış bir dava kaydı da olmadığı görüldüğünden vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kamu alacağının tahsili için öncelikle asıl borçlu şirketin takip edilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Danıştay Üçüncü Dairesinin E: 2023/839 sayılı dosyası ile görülmekte olan dosyanın birlikte incelenmesinden; davacının ortağı ve kanuni temsilcisi olup 23/07/2020 tarihli genel kurul kararıyla terkin edilerek ticaret sicilinden kaydının silindiği hususu 05/08/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle tüzel kişiliği sona eren Tasfiye Halinde … Makine ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tasfiye öncesi 2017 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu ile salınması ve kesilmesi önerilen vergi ve cezaların … tarih ve … ila … sayılı ihbarnamelere konu edildiği, 24/08/2020 tarihinde tebliğ edilen bu ihbarnamelere konu vergi ve cezaların 09/09/2020 tarihinde dava konusu yapıldığı ve bu davaların sonuçlandırılması sonrasında şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle … nolu ihbarnamelerin davacı adına düzenlendiği, 22/02/2022 tarihinde tebliğ edilen … nolu ihbarnamelere dava açılmaması üzerine 2017 yılının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağını içeren dava konusu … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu ödeme emirleri içeriği 2017 yılının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasına karşı açılan davanın sonuçlandırıldığı … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularının reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı Danıştay Üçüncü Dairesinin 23/03/2023 tarih E: 2023/839, K:2023969 sayılı kararıyla; davanın açıldığı tarih itibarıyla ticaret sicilinden kaydı silinmiş olması nedeniyle tüzel kişiliği bulunmayan dolayısıyla yargılamada taraf olma ehliyeti olmayan davacı şirket tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken esasını incelemek suretiyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularının reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kanuni temsilcilerin ödevi” başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı, aynı maddeye 7103 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle eklenen (Öncesinde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesine 5904 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle eklenen ve 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 9. fıkrada) beşinci fıkrada, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminin, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil olanağı bulunmayan kamu alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir şirketin borçlu kılınabilmesi ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile bu kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklıdır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre de şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ticaret sicilinden kaydı silinen ve hukuksal varlığı sona eren bir kurumun bu tarihten sonra haklara sahip olması, borçlu kılınması, temsili, yargı yerlerinden hukuksal koruma istemesi mümkün olmayacaktır.
Dava konusu ödeme emrinin konusunun, asıl borçlu şirkete ticaret sicilinden kaydı silindikten sonra 24/08/2020 tarihinde tebliğ edilen ihbarname içeriği vergi ve cezalardan oluştuğu olayda, 23/07/2020 tarihli genel kurul kararıyla terkin edilerek ticaret sicilinden kaydının silindiği hususu 05/08/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle hukuk aleminden kalkmış olan şirket hakkında idari işlem tesisine ve bu işlemlerin hukuk düzeninde sonuçlar doğurmasına olanak bulunmadığından, davacının ortak veya kanuni temsilci sıfatıyla takibini gerektiren usulüne uygun olarak tarh ve tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emirlerine karşı açılan davayı yazılı gerekçeyle reddeden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 02/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.